Büyükşehir Belediyesi tarafından, çimleri ve tribünlerinin bir bölümü korunarak meydana dönüştürülen Atatürk Stadyumu, bugün Bursa’nın yeni meydanı olarak ilk etkinliğini yapıyor…
Görücüye çıkacak da diyebiliriz!
Çünkü;
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ağırlayacak…
Yeni meydanda hem Bursalılara hitap edecek Erdoğan hem de biten diğer yatırımların açılışını yapacak.
Heyecan büyük, tabii tatlı kaygılar da!..
Nedir mi o tatlı kaygılar, maddeler halinde sıralayalım:
* Meydan, projesinde belirtildiği şekilde tam anlamıyla bitmedi. Bu durum ya teknik sıkıntılar yaratırsa?
* En son Bursaspor’un Süper Lig şampiyonluğu kupasını aldığı törende stadın zemini dolup taşmıştı. O ne muhteşem coşkulu bir kalabalık o ne güzel bir mutluluktu! Medya, mitinge katılım oranını, ya o şampiyonluk törenindeki fotoğraflarla kıyaslamaya kalkarsa?
* Tayyip Bey, başbakanlığı döneminde, Atatürk Stadı’nın yıkıldıktan sonra Kültürpark‘a dahil edilmesini istemişti. Bu sözünü ya hatırlatırsa yeniden?
* Bundan sonra Bursa’daki tüm siyasi, sosyal, kültürel ve sanatsal etkinliklerin yapılacağı meydan olacak burası… Bugünkü miting nedeniyle yaşanacak trafik sıkıntısının, Şehreküstü ve Gökdere’deki mitinglerinde yaşanan trafik sıkıntılarından ya bir farkı olmazsa?
* Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın miting saati 16.00 olarak belirtilmiş ama 17.00‘den önce başlamaz! O saate kadar mitinge gelenleri bu güzel havada, yemyeşil taze çimler üzerinde ayakta tutmak çok zor… Vatandaş, Tayyip Bey gelene kadar ya çimler üzerinde şekerleme hatta mangal yakıp piknik yapmaya kalkışırsa? Çimlerin miting öncesi bol bol sulanmasında, “Oturmak ve piknik yapmak tehlikeli ve yasaktır” tabelaları konulmasında yarar var.
* Bugünkü miting sonrası, meydandaki çimlerin ya Timsah Arena Stadyumu‘nun çimleriyle değiştirilmesi teklifi gündeme gelirse?
Alkışla dökülen vekil!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, referandum sürecinde istediği kadar ılımlı, tartışmayan, tahrik ve kavgalardan uzak bir propoganda yöntemi izlesin…
İşte böyle çıkar partisinden boşboğaz bir milletvekili, onun ‘hayır’lı bütün çabalarını, gayretlerini heba eder!
Bazı insanlar alkol alınca sapıtır, bazıları da alkışı alınca!
Katıldığı bir TV programında 16 Nisan‘dan sonra Evet’çileri İzmir’de denize dökmekten söz eden CHP Konya Milletvekili‘ne, Kılıçdaroğlu sert tepki göstermiş ama ne fayda!
Tepki göstermek yetmez…
“Evet için mi çalışıyorsun, kardeşim sen? Bu nasıl konuşma?” diye hesap da sormalı!
Eminim ki;
Milleti tahrik edici, ayrıştırıcı şiddet içeren o talihsiz sözleri, ne evetçi ne de hayırcıları, en çok kararsız seçmenleri etkiledi!
Bıçak sırtı!
Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş‘e, katıldığı TV programında, referandumla ilgili oy tahmini sorulmuş…
Harika bir tahminde bulunmuş Türkeş…
“Gelen anket sonuçları tam bir bıçak sırtı” demiş ve eklemiş:
“Yüzde 60-70 evet de çıkabilir, hayır da!”
Bu nasıl tahmin?
Buna bıçak sırtı denmez ki, dense dense bıçak sapı denir!
Bahar
Geldi bahar ayları, gevşedi yine hemşeri derneklerinin gönül yayları…
Etkinlik yapan yapana!