Olay Gazetesi Bursa

Meclis’e de VAR sistemi geliyormuş

Yardımcı Video Hakem Uygulaması (VAR), futbol maçlarında uygulanmaya ilk başladığı günlerde, köşemde bir öneride bulunmuştum… Demiştim ki; “Keşke bu sistem TBMM’de de uygulansa, özellikle kavgalı oturumlarda çok işe yarar. Hangi siyasetçi ofsayt pozisyonuna düşmüş, hangisi kırmızı kartlık harekette bulunmuş, daha net görülür. Kavgayı liderine yaranmak için mi yapmış yoksa ekran başında Meclis TV’yi izleyen partili ve seçmenlerine […]

Yardımcı Video Hakem Uygulaması (VAR), futbol maçlarında uygulanmaya ilk başladığı günlerde, köşemde bir öneride bulunmuştum…

Demiştim ki;

“Keşke bu sistem TBMM’de de uygulansa, özellikle kavgalı oturumlarda çok işe yarar. Hangi siyasetçi ofsayt pozisyonuna düşmüş, hangisi kırmızı kartlık harekette bulunmuş, daha net görülür. Kavgayı liderine yaranmak için mi yapmış yoksa ekran başında Meclis TV’yi izleyen partili ve seçmenlerine şirin görünmek için mi? Tüm o tartışmalı, kavgalı pozisyonlar VAR’dan izlenir, öfkeli vekiller hakkında daha sağlıklı ve adil karar verilir…”

*

Galiba bu önerim, Ankara’da ciddiye alınmış…

Hafta içinde basında “Meclis’e VAR sistemi geliyor” başlıklı haberler vardı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 2019 hedefleri arasındaymış bu proje…

Futboldaki VAR sisteminin bir benzerini uygulamayı düşünüyorlarmış.

Habere göre;

TBMM Başkanlığı, genel kurullarda yakın plandan çektiği görüntüleri, yumruklu kavgalara, hakaret içeren küfürlü tartışmalara, sataşmalara karışan milletvekillerinin e-postalarına anında gönderecekmiş.

Hem de ‘bip’lemeden ve ‘buz’lamadan!

*

Projedeki amaç;

Öncelikle öfkeli milletvekillerinin, genel kurullardaki bu davranışlarıyla yüzleşmelerini, yaptıklarından biraz da utanmalarını sağlamak…

Bir diğer amaç da;   

“Ben kavgaya karışmadım, yumruğu atan, bardağı kıran, mikrofonun kablosunu koparıp diğer vekilin boynuna dolayan ben değilim. O hakaret ve küfürler de bana ait değil, ben aile ve demokrasi terbiyesiyle büyümüş bir vekilim, yapmam öyle şeyler” diyerek itirazda bulunanlara “öyle miii, al sana terbiyenin belgesi!” demek…

*

Bu yıl içinde uygulamaya geçilmesi beklenen siyasi VAR sistemi sayesinde, TBMM’de görmek istemediğimiz hareketler azalacaktır.

Yalnız o görüntüleri sadece milletvekillerine değil parti genel başkanlarına da bir örneğini göndermeli.

Seçim dönemleri yeniden adaylık için önemli bir veri olabilir.

 

Meyve-sebze kermesi

 

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, gıda enflasyonuyla mücadele kapsamında, belediyelerin ucuz meyve-sebze satacaklarını duyurmuştu.

Dünkü yazımda bu konuya değinmiş, belediyelerimizin onca işi arasında, bu manav işini nasıl yapacaklarını sormuştum.

Belediye önünde, çarşı pazarda tezgâh mı açacaklar?

Pazar arabalarıyla mahalle aralarında mı dolaşacaklar?

Tam da seçimüstü olacak iş mi bu?

Bakan Albayrak, bu konuda da bir açıklama yapmış…

Belediyelerin tahsis edeceği bölgelerdeki yerlere kurulacak çadırlarda, satılacakmış ucuz meyve ve sebzeler…

Peki kim satacak?

Üreticinin kendisi ya da tarım kooperatifleri…

Tarladan kamyona yükleyecekler domatesi, biberi, portakalı, elmayı, getirecekler bu çadırlara…

Bir nevi meyve-sebze kermesi düzenlenecek…

Geçici olarak yapılabilir bu uygulama ama o çadır sürekli açık kalırsa, hal, pazarcı ve manav esnafının vay haline!

“Evde kedi yavrusu beslemiyoruz, bizim de çoluğumuz çocuğumuz var!” pankartı yazıp, onlar da belediyenin önüne kurarlar sonra bir çadır!

Benden söylemesi.

 

Mutluluğun reçetesi

 

“Mutluluğun resmini yapmak zor olabilir fakat reçetesini uygulamak öyle çok da zor değil” demiş bir okurum, gönderdiği mail’de…

Reçeteyi de sıralamış:

*Doyum sağlayacak kadar bir amaç

*Geçinebilecek kadar bir iş

*Temel ihtiyaçlara yetecek kadar zenginlik

*İş ve eğlenceyi dengeleyecek kadar sağlıklı bir akıl

*Birçok insanı beğenecek, bunlardan birazını da sevecek kadar şefkat

*Kendini sevecek kadar özsaygı

*Muhtaç olanlara verecek kadar iyilik duygusu

*Zorluklarla yüz yüze gelecek kadar cesaret

*Sorunları çözecek kadar yaratıcılık

*Her an gülecek kadar mizah duygusu

*İyi bir yarını bekleyecek kadar umut

*Hayatı bütün değerleriyle yaşayacak kadar sağlık

*Bütün bu sahip oldukların için de şükran duygusu

 

Pazar fıkrası 

 

Akıl hastanesini ziyaret eden bir siyasetçi, başhekime sorar:

“Size gelen bir hastanın hastaneye yatacak düzeyde deli olup olmadığını nasıl anlıyorsunuz?”

Başhekim, “Çok kolay” der ve anlatır:

– Bir küveti su ile dolduruyoruz. Sonra hastaya bir kaşık, bir fincan ve bir de kova verip, küvetteki suyu en kısa zamanda boşaltmasını istiyoruz…

– Anladım. Normal bir insan kovayı tercih ediyor tabii…

– Hayır efendim, normal insan küvetin tıpasını çekiyor!