Hükümet baktı ki çarşı pazarda, marketlerde meyve-sebze fiyatları mevsim normallerinin üzerinde…
İneceği yerde, aksine dolar gibi yükseliyor…
Ve bu yükseliş pek iyi niyetli değil!
Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak, hemen eski bir geleneği yürürlüğe soktu…
Belediyeler aracılığı ile büyükşehirlerde tanzim satış noktaları kuruldu.
Buralarda halka çarşı- pazardan, marketlerden daha ucuza meyve, sebze satılmaya başlandı.
Şimdilik Ankara ve İstanbul’daki bazı belediyelerde başladı uygulama ama yakında ihtiyaç duyulan tüm illerde de olacakmış…
Bursa da dahil.
*
İsteyen internet üzerinden de satış yapabilecekmiş tanzimlerden…
“Ben tanzimlerde kuyruklara giremem, tanıdık bir gören olursa itibarım patlıcan gibi sarsılır” diye düşünenler e-tanzim’i tıklayarak, ihtiyacı olan sebzeyi meyveyi en ucuzundan ve tazesinden kapısına kadar getirtebilecek.
Daha ne olsun!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün katıldığı Türkiye Esnaf Buluşması etkinliğinde tanzim satış projesine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
“Amacımız, asla esnaf ve zanaatkarımıza rakip olmak değil. Bizim hedefimiz, ekonomik tetikçilere Osmanlı tokadını vurmak” dedi.
*
Erdoğan böyle diyor ama konuştuğum pazarcı esnafı gelişmelerin bu noktaya gelmesinden dolayı çok üzgün…
“Resmen günah keçisi ilan edildik. Oysa halden aldığımız ürünün fiyatı belli, sattığımız fiyatı belli” diye sitem ediyorlar.
Marketler de aynı…
Onlar da;
“Tamam bizden daha ucuza meyve sebze satsın belediyeler ama hiç olmazsa alışveriş poşetini bedava vermesinler! Haksız rekabet bu!” diyorlar.
Bu rekabete dayanamayıp, meyve-sebze reyonlarını kaldırabilir marketler…
Doğum günü!
Her yıl 14 Şubat Sevgililer Günü geldiğinde, içim bir buruk olur. Kendimi Milli Piyango’nun büyük ikramiyesini tek rakamla kaçırmış talihli gibi hissederim.
Neden mi?
Doğum tarihim, 15 Şubat!
Bir gün önce doğmuş olsaydım, ne güzel duble kutlamalar, hediyeler gelecekti.
Geçen gün ziyaretim sırasında takıldım anama:
“Ah anne ah! Beni 15 Şubat’ta değil de bir gün öncesi yani 14 Şubat’ta doğursaydın keşke… Sevgililer Günü, gerçek aşk yazarı diye acayip hava atardım medyada!”
Sen misin takılan…
Önce “tövbe tövbe” diye söylendi, ardından bastı fırçayı:
“Sen o gün doğduğuna, yokluk içinde bakıp büyüttüğüme şükret önce!”
Kızmakta haklı anam!
Çünkü, 7 kardeş içinde hastane yerine evde doğan tek çocuk benim…
Ve, yine evde anne sütü içmeden büyüyen tek çocuk da benim…
Mahalledeki Sütçü Nine’nin bol sulu sıfır hijyenli sütleriyle, bugünlere kadar gelmem, Sevgililer Günü’nü görmem bile mucize!
Baş ağrısı bahane muayene şahane!
İl Sağlık Müdürü Dr. Özcan Akan’ın gazetemiz muhabirlerinden Hatice Dal’a verdiği istatistiksel bilgiler çok ilginçti…
Bursa’da 2018 yılında 4 milyon 225 bin kişi hastanelerin acil servisine başvurmuş.
Nüfusumuzun 1,5 katı!
Başı ağrıyan soluğu acilde almış!
Acaba acile gelenlerin kaçı gerçekten acillik hastaydı?
Akan’a göre, gelenlerin çoğu polikliniklerden randevu almaya üşenip ya da alamayıp, acilde muayene olma düşüncesinde olanlar!
Peki, başı ağrıyan gelmesin mi acil servise?
Gelsin tabii…
Ne demişler, “ecel gelmiş cihane, baş ağrısı bahane!”
Acil servislerde, bağımsız bir baş ağrısı ünitesi şart!
Miting soruları
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün kentimizde…
Gökdere Meydanı’nda halka ve AK Partililere seslenecek, toplu açılışlar yapacak.
İşte Erdoğan’ın gelişiyle ilgili merak edilenler:
* Cuma namazını Bursa’da mı kılacak? Ankara’da kılıp mı gelecek?
* Osmangazi Belediyesi’nce yaptırılan Panorama 1326 Bursa’nın Fethi Müzesi’ni mitingden önce mi açacak, sonra mı?
* Müzeyi gezerken, projenin yapımına karşı olanlar da fotoğraf karesine girecek mi?
* Tekrar aday gösterilmeyen belediye başkanları, eski vekiller mitingde olacak mı, olmayacak mı?
* Erdoğan, miting sonrası hemen Ankara’ya mı dönecek yoksa Bursa teşkilatlarıyla bir seçim toplantısı yapacak mı?
* Mitinge Cumhur İttifakı ortağı MHP’lilerin katılım oranı nasıl olacak?