Maddi hasarlı haberlerden, yürek hasarlı haberlere...

Mesleğe başladığım ilk yılları…

Polis telsizinden, maddi hasarlı trafik kazası bilgisi geçse, hemen fotoğraf makinemizi kaptığımız gibi olay yerine giderdik.

Kaza sadece maddi hasarlı da olsa, mutlaka bir hikayesini bulur, haber yapardık.

Çoğu birinci sayfadan çıkardı hem de fotoğraflı!

Daha sonraları baktık maddi hasarlı kazalar çoğalıyor, yaralamalı kazalara gitmeye başladık…

Bir süre sonra yaralamalı kazalar bize de okura da cazip gelmemeye başladı.

Çünkü, ölümlü kazalar artmaya başlamıştı…

Müdürlerimiz haberi yazmadan önce sormaya başladılar:

“Ölü, yaralı sayısı kaç? Ölen tanıdık biri mi?”

Sayıya ve ölen kişinin tanınırlık oranına göre, habere sayfalarda yer ayrılırdı…

Hele ölen tanıdık biriyse, birinci sayfanın göbeğinden, değilse üçüncü sayfada iki spot bir resimaltı giriyordu haberi…

Zamanla, ölen vatandaşın fotosu ve hikayesi okurun dikkatini çekecek güzellikte, ilginçlikte olmadıkça, tek ölümlü trafik kazası haberleri resimsiz girmeye başladı sayfalara…

Kazasız gün geçmediği için memlekette, vatandaşın dikkatini pek çekmiyordu kaza haberleri…

Artık günümüzde;

Az ölümlü kaza haberini okurken, kimse hiç şaşırmıyor “verilmiş sadakaları varmış diğer yolcuların” yorumu yapıp, hemen atlıyoruz diğer habere…

Ancak medyada çok ölümlü kaza haberi görünce “vay bee!” diyoruz.

Üzülerek görüyorum ki;

Trafik kazalarına bakış açısında geldiğimiz noktanın bir benzerini şehit haberlerinde de yaşıyoruz şimdi…

Hemen her gün, asker ve polis en az bir iki şehit veriyoruz, bölücü terör örgütüyle yapılan mücadelede…

Acı ama gerçek;

Öyle kanıksamışız ki, sayının az olmasına şükredip geçiyoruz, ekranlardan altyazı geçen, gazetelerde tek spot yazılan şehit haberlerini izlerken ve okurken…

Hayat ve ateş, sadece düştüğü yeri manşet yapmaya devam ediyor!

Depresyondayız!

TÜİK‘in 2014 Türkiye Sağlık Araştırması sonuçlarını açıkladı.

Veriler ilginç…

Yetişkinlerde en çok görülen hastalık türlerini sıralamışlar…

Bel bölgesi problemleri ilk sırada!

Boyunla ilgili problemler ikinci sırada…

Üçüncü sırada hipertansiyon çıkmış, ardından alerji ve depresyon geliyormuş.

Ee çok normal bu sonuçlar…

Memlekette durmadan seçim yaparsanız, millette ne bel fıtığı kalır ne boyun…

Tansiyonu da zıplar, alerjisi de artar, “N’olcek şu memleketin hali?” diyerek depresyona da girer!

2015 sonuçlarında veremi de sıralamada iyi bir yerde görebiliriz!