Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ta başbakanlığı döneminden beri sürdürdüğü güzel bir geleneği var.
Gündemi ne kadar yoğun olursa olsun, arada yolunun üzerindeki iş yerlerine uğrar, esnafla sohbet edip, onların sıkıntılarını dinler, çay kahve içer…
Bu bazen bir taksi durağı olur, bazen kaportacı, çay ocağı…
Oto lastikçilerini de çok sever…
Laf aramızda;
AK Partili lastikçi Celal kardeşim de yıllardır hayal kurup duruyor, “Reis, Bursa’ya geldiğinde keşke bizim dükkanı da ziyaret etse” diye!
Etmesine eder de, dükkanının yeri ters…
*
Önceki gün yine bu geleneğini sürdürmüş Erdoğan, Beştepe güzergahında bulunan bir oto lastikçisine uğramış…
Geldiği gören, duyan çevredeki diğer esnaflar anında etrafını sevgi çemberine almışlar Tayyip Bey’i…
Medyada çıkan haberle ilgili görüntülere bakılırsa, ziyaret oldukça samimi bir ortamda geçmiş…
Peki hiç düşündünüz mü?
Cumhurbaşkanı Erdoğan esnaf ziyaretlerinde neden hep özellikle oto lastikçi dükkanlarını seçiyor?
Çünkü, dünyaya mesajlar vermek için bundan daha güzel mekan olamaz da ondan…
*
Önceki gün de yine verdi mesajlarını Tayyip Bey…
Kime mi?
Elbette, Ortadoğu’da bukalemun siyaseti güden, tavşana kaç tazıya tut taktiği uygulayan, dost görünümlü ülkelerin liderlerine!
İşte o ince mesajlardan birkaçı:
* Dost ve müttefiklik lastiğiniz patladı! Sabır otobanında jantta gidiyorsunuz haberiniz olsun!
* Bölgedeki terör örgütlerini sizin nasıl pompaladığınızı biliyoruz ama ne kadar pompalarsanız pompalayın biz o havayı indirmesini biliriz!
* PYD-PKK-YPG binmişiniz hepbirlikte lastikleri kabak bir alamete, gidiyorsunuz kıyamete! Hayırlı yolculuklar!
* Ne diyor ünlü lastik markaları reklamlarında, “sağlam basıcan bu hayatta”… Biz de Afrin’de aynen öyle yapıyoruz!
Mahfel’i kim işletsin?
Alinur Aktaş’ın, Büyükşehir Belediye Başkanlığına gelir gelmez el attığı konulardan biri de sosyal tesislerdi.
Sayıca çok fazlaydılar ve en kötüsü de çoğu zarar ediyordu!
Zararın neresinden dönülse kardır düşüncesiyle bazılarını kapatma, bazılarını da ihale yoluyla özel sektöre kiralama kararı alındı.
Kiralanacaklar arasında Setbaşı’ndaki tarihi Mahfel Çay Bahçesi de var…
Bu tesisin biz eski Bursalıların anılarında yeri başkadır.
Sevenlerin buluştuğu, edebiyatçıların ilham aldığı, ailelerin dostlarıyla kahve ve Bursa kokulu derin sohbetlere daldığı özel bir mekandı.
BURFAŞ, zarar etme pahasına da olsa bu geleneği sürdürmeye çalıştı.
Önümüzdeki günlerde ihaleye çıkarılacak Mahfel…
Umarız, ihalede tesisin sadece ticari değil bu manevi yönü de göz önünde bulundurulur.
Mahfel, tarihini ve Bursalılar için anısal önemini, değerini bilen işletmeciye gider!
Sevgililerin moralini bozan araştırma!
Daha dün yazmıştım…
14 Şubat Sevgililer Günü’nde evlenmek için nikah memurluklarına başvuru yoğunluğu yaşandığını…
O gün evlenmenin esprisi şu…
Gelecek yıllarda, bu özel günü evlilik yıldönümüyle birlikte kutlamak.
Ne var ki, evdeki hesap çarşıya uymayabilir!
Avusturya’nın Melbourne Üniversitesi’nde yapılan araştırmada, o gün evlenen çiftlerin, sanılanın aksine daha mutsuz evliliklere yelken açtıkları ortaya çıkmış.
Geçmişte Sevgililer Günü’nde evlenen çiftlerin yüzde 45’i, daha 3.ncü evlilik yıldönümüne ulaşmadan boşanmış!
Sevgilisi olmayan bilim insanlarının kıskançlığı diyeceğim ama tam 1.1 milyon evliliği inceleyerek bu sonuca varmışlar.
Siz yine de bugün evleneceklere bu yazıyı okutmayın, moralleri bozulmasın!
Kızaklar kaldı elde!
Ha bugün ha yarın dedik…
Fakat beklenen kar bir türlü yağmadı bu kış…
Marketler de umudunu kesmiş olacaklar ki meteorolojiden, plastik kar kızaklarını marketin önüne çıkarıp indirimli fiyattan satmaya başlamışlar.
Meteorolojinin bir suçu yok, kar yağmaması hep benim yüzümden!
Takmayacaktım kış lastiklerini yazdan!
Ceza olarak, gidip alsam mı kendime o kızaktan?