Belediye veya halk otobüsü şoförleriyle, yolcular arasında kavgasız, gürültüsüz gün geçmiyor.
İşte son örneği, iki gün önce yaşandı…
Özel halk otobüsü şoförü, durağa tehlikeli bir şekilde yanaştığı için kendisini şikayet edeceğini söyleyen vatandaşı, yaka paça otobüsten attı…
Haber kanallarına düşen görüntüleri izledim ben de…
Öfkeli şoför, parasıyla otobüsüne binen yolcusunu zorla indirmeye çalışırken, sadece iki öğrenci genç ayırmaya çalışıyor…
Diğer yolcular ise cep telefonlarıyla naklen yayında!
*
Bu tür olaylara tek taraflı bakmamalı…
Çünkü kimi dinlesen kendince haklı!
Sonuçta, şoför ekmeğinin derdinde, insanlarımız da güvenli ve sağlıklı bir şekilde yolculuk etmenin…
Herkes birbirinin emeğine, haklarına saygı gösterse sorun çözülür…
Ne var ki;
Toplum olarak sinirlerimiz keman yayı gibi gergin…
Patlamaya yer arayan canlı bombadan farkımız yok!
Psikolojimizin ne boyutta olduğu, geçtiğimiz günlerde açıklanan antidepresan ilaç kullanım oranından belli değil mi?
Leblebi yer gibi haplanıyoruz!
*
Sık sık belediye ve halk otobüslerinde yolculuk yapan biri olarak…
Ve o yolculuklardaki gözlemlerime dayanarak, şoför-yolcu arasındaki tatsızlıkları önleyecek çok ciddi bir öneride bulunmak istiyorum…
Hatları kısaltın!
Öyle gereksiz uzun hatlar var ki, şehri bir baştan bir başa labirent gibi dolanıyor adeta, git git bitmiyor!
Şoföre de yolcuya da otobüse de yazık!
At arabasının bile girmeye çekindiği daracık ve bozuk sokaklardan geçiyorlar…
Bunun üzerine ekleyin bir de kentin trafik yoğunluğunu…
Dur kalk yapmaktan yolcular bile feleğini şaşırıyor, ya şoför ne yapsın?
Üç tur sonrası kafayı sıyırırmamak mümkün değil!
Hele 65 yaş üstü bedava yolcusu çoksa, ilk turda vitesi boşa atıyor garibim!
Kısaltın şu hatları, şoförü, yolcusu, otobüsü pert olmadan!
Drone’lı yazar!
Bu fotoğrafı cumartesi akşamı, Merinos AKKM’nin fuaye salonunda çektirdim…
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın, toplu ‘hayırlı olsun’ resepsiyonu öncesiydi…
Baktım, belediyenin basın bürosundaki arkadaşlar, drone’lu görüntü alma hazırlıkları içindeler…
“Verin şununla bir uçuş denemesi yapayım. Beğenirsem, işe gidip gelmeye alırım bir tane” dedim…
Sağ olsun kırmadılar bu isteğimi…
Fakat uçamadım!
İç cebimdeki kalem ağırlık yaptı herhalde!
Siz şimdi bu yazdığıma gülüyorsunuz ama gün gelecek drone veya ona benzer tek kişilik aletlerle havadan yolculuk da yapacaklar insanlar…
Drone teknolojisinin önü çok açık!
Ucuz etin sohbeti…
Mahallemizin sevilen kasabı Yılmaz kardeşime sordum:
“Sen ne diyorsun, bu Sırbistan’dan ucuz et getirilmesi projesine? Sizi etkiler mi?”
Güldü:
“Varsın bizi etkilesin, yeter ki vatandaşa, hayvancılığa bir faydası olsun!”
Yine sordum:
“Olur mu peki?”
Bu defa gülmedi:
“Olur mu hiç abicim? Memleketteki canlı hayvancılığı desteklemedikten sonra ne yapsan boş!”
Kısa sohbetin sonunda bir de istekte bulundu kasap Yılmaz kardeşim:
“Bize sık sık denetime gelenleri, ucuz et satan o büyük marketlerde de görmek istiyoruz!”