Sosyal medya denilen mecra dipsiz bir kuyu, atıyor bir trol taşı, kırk akıllı çıkarmaya çalışıyor sonra…
Özellikle seçim dönemleri kuyu taştan geçilmiyor!
Açıyorlar bir sahte hesap, sevmediği, karşı olduğu siyasetçilerin fotoğraflarını istediği gibi foto-montaj hileleriyle değiştirip, sosyal medyadan paylaşıyorlar.
Üzücü olan da halkımızın çoğunun bunları gerçek zannederek inanması!
*
En taze örneği, SP Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu’nu meyhanede elinde rakı bardağı ile demlenirken gösteren fotoğraf!
Ramazan mübarek günü ve ömründe meyhane önünden bile geçmemiş Temel Bey’e yapabiliyorlar bu terbiyesizliği…
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’yi caminin içinde tek başına halay çekerken gösteren fotoğrafa ne demeli?
Vatandaşımız da “insanlar camide namaz kılarken, bu adam niye aralarında tek başına halay çekiyor, deli mi?” diye sormuyor…
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da en çok fotomontaj mağduru siyasetçilerimizdendir.
*
Ayıbı, günahı, kul hakkını geçtim, bu bir suçtur, kişilik haklarına, özel hayata saldırıdır, hedef göstermedir.
Fotomontajın dışında…
Toplumsal barışı tahrik eden, huzuru hedef alan daha tehlikeli, daha ahlaksız, güvenliğimizi tehdit edici, yanlış algılar oluşturan yalan haberler de paylaşılıyor sosyal medyada…
Yakın geçmişte örneklerini çok gördük!
Görmeye de devam ediyoruz.
Tehlikenin boyutunu sosyal paylaşım siteleri de fark etmiş olacaklar ki, son günlerde bu konuda uyarıcı ilanlar vermeye başladılar.
*
Dünkü gazetelerde Facebook’un tam sayfa ilginç bir ilanı vardı…
“Birlikte çalışarak, asılsız haberlerin yayılmasının önüne geçebiliriz” denilen ilanda asılsız haberleri tespit etmeye yönelik 10 ipucu vardı.
Özellikle 9. maddeyi çok tuttum…
Ne mi diyordu?
“Bazen asılsız haberler ile mizahı veya hicvi ayırt etmek zor olabilir. Haber kaynağının mizah konusunda tanınmış olup olmadığını kontrol edin ve haberin detaylarından ve tonundan sadece eğlence amaçlı olup olmadığını anlamaya çalışın.”
Yani özetle demek istiyor ki;
Anlayamıyorsanız da kendinizi fazla yormayın, sosyal medya hesabınızı kapatın gitsin!
Bilge’ce bir soru
Cuma günü İYİ Parti Bursa milletvekili adaylarından İsmail Tatlıoğlu, A. Kamil Erozan, Sami Bilge, Hasan Toktaş ve Selçuk Türkoğlu medyamızı ziyarete geldiler.
Seçimlere ve ülkenin geleceğine ilişkin görüşlerini paylaştılar.
Dikkat ettim her aday uzmanı olduğu konuda konuşuyordu ve yorumlar da iyiydi!
Tatlıoğlu Hoca’nın ülke ekonomisine, emekli büyükelçi Erozan’ın dış politikaya ilişkin analizleri dikkat çekiciydi.
Genel Başkan Meral Akşener’e ulusal medyada ve TRT’de fazla yer verilmemesinden dolayı buruk olsalar da, 24 Haziran’daki seçimlerden umutlular.
Sohbetin final sorusu, nam-ı diğer Demokrat Sami Bey’den geldi…
Dedi ki;
“Milletvekili adayı olarak değil sade bir vatandaş olarak soruyorum… Ülkede her şey güzelse niye baskın seçime gitme gereği duyuldu? Güzel gitmeyen bir şeyler varsa, peki bunun sorumlusu kim?”
İftara 5 kala
Şehir trafiğinde iftarlara zamanında yetişmek kolay değil…
AK Parti Osmangazi Gençlik Kolları, bu soruna güzel bir projeyle çözüm bulmuş…
“İftara 5 kala” adını verdikleri proje kapsamında, akşamları Bursaray’ın Osmangazi İstasyonu önünde kurdukları stantta, iftara gecikenlere sıcak çorba, su, pide ve hurma dağıtıyorlar.
Başkan Hakan Köprülü, ramazan boyunca bu projeyi sürdüreceklerini belirtiyor. Arada çorba dağıtımına milletvekili adayları da katılıyormuş… Kesin onlar trafiğe değil seçim çalışmalarından iftara fırsat bulamayan adaylardır.
Bozbey’e teşekkür
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin Bursa mitinginde güvenlik vatandaşı rahatsız etmeyecek güzellikteydi.
Gerçi, protokol kapısından geçmeye üşendiğim için beni basına ayrılan bölüme almak istemedi güvenlik ama sağ olsun Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in devreye girmesiyle o sorunu da çözdük!
Yaptığı İnce’liğe teşekkür ediyorum.