Olay Gazetesi Bursa

Kent Meydanı’nda Çadır AVM!

Önceki gün, vakit de tam öğle üzeri, Kent Meydanı’ndan geçiyordum… Bir baktım meydanda sıra sıra beyaz çadırlar! Hepsi referandum için kurulmuş olamaz… Mülteci çadırı olma ihtimali de yok! İşin garibi, çadırların olduğu yerlerden dumanlar da yükseliyordu! Ateş olmayan yerden duman tütmez… Var bir tiyatro!   *   Merakla çadırların bulunduğu yere doğru yürüdüm… Yürüdükçe burnuma […]

Önceki gün, vakit de tam öğle üzeri, Kent Meydanı’ndan geçiyordum…

Bir baktım meydanda sıra sıra beyaz çadırlar!

Hepsi referandum için kurulmuş olamaz…

Mülteci çadırı olma ihtimali de yok!

İşin garibi, çadırların olduğu yerlerden dumanlar da yükseliyordu!

Ateş olmayan yerden duman tütmez…

Var bir tiyatro!

 

*

 

Merakla çadırların bulunduğu yere doğru yürüdüm…

Yürüdükçe burnuma nefis ızgara köfte, kavurma ve kebap kokuları gelmeye başladı…

İyice yaklaşınca mesele anlaşıldı…

İşi ticarete dökmüş gezici kermesçilerin çadırlarıymış meğer…

Kebapçı, ciğerci, künefeci, pişmaniyeci, peynirci, sucukçu, balcı, ne ararsanız var…

Muhtemelen izin almışlardır, yoksa koca meydanı köylü pazarına döndürmeye cesaret edemezlerdi…

Hem de cirit atan zabıta ve polisin gözleri önünde!

 

*

 

Kent Meydanı’nda ve çevresindeki dükkanlarda yüksek kiralarla aynı işi yapanların çadır AVM’yi görünce tepkileri ne olmuştur acaba?

“Biz, kirayı, vergiyi, personel maaşı nasıl çıkaralım diye kara kara düşünelim, gelsin birileri önümüze çadır kurup, tezgah açsın! Adaletin bu mu dünya?” diye sitem etmiştir haklı olarak çoğu…

Gerçekten bu kermes işlerinin cılkı çıktı!

İyi niyetleri ticarete döndürenler var!

 

*

 

Meydanda o gün iş yapmayan iki çadır vardı sadece…

Künefecinin yanındaki AK Parti’nin “Evet” çadırı ile pişmaniyecinin karşısındaki CHP’nin “Hayır” çadırı…

Gelmişken, dumanaltındaki iki çadırı da ziyaret ettim…

Kararsız bir seçmen olduğumu belirterek sordum her iki çadırdakilere:

“Referandumda niye evet-hayır demeliyim? Bana biraz anlatır mısınız?”

Şans işte!

Bana evet’i anlatacak AK Partili camiye kadar gitmiş, hayır’ı anlatacak CHP’li ise meydandan yiyecek-içecek almaya…

Dönüşte uğrayacağımı söyleyip, uzaklaştım sessizce yanlarından…

Referandum çadırlarına bile sinmişti kebap kokusu!

 

Şakadan rekor!

 

Meslek hayatımın ‘en çok okunma’ rekorunu kırdım geçtiğimiz günlerde…

Hem de 1 Nisan şakası yaptığım, “Timsah Arena’ya yıkım kararı!” başlıklı köşe yazımla!

İnternette bir günde tam 34 bin kişi tık’ladı!

Gazete hariç!

Buna bir de gazetemizin tirajını ekleyin!

Yerel basında, yazısı internette bir günde 34 bin defa tık’lanan başka yazar arkadaş var mı bilmiyorum!

Rekor bir gerçeği daha gösterdi…

Timsah Arena Stadı da en az benim kadar çok seviliyormuş!

Bu arada;

Televizyonda bundan sonra 1 Nisan şakası temalı baş ağrıtmayacak, mesaj kaygısız reklam yapmak isteyenler de bana danışabilirler!

Bir çikolatalı gofrete bağlarız işi!

     

Hani meydanın altında otopark olacaktı?

 

Atatürk Stadı‘nın yerine yapılacak meydanla ilgili ilk projede, meydanın altına katlı büyük bir otopark düşünülüyordu…

Vatandaş o otoparkta aracını bırakacak ve Kültürpark’a da yaya olarak girebilecekti.

Otoparktan o bölgede oturan halk ve işyeri sahipleri de 7/24 yararlanabilecekti.

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, yıllardır otopark isteğinde bulunan parktaki işletmecileri de bu projeyle umultandırmıştı.

Fakat yeni meydan projesinde, o büyük otopark yok!

Ne olacak şimdi?

Parktaki işletmeciler yine uyarmaya devam edecekler otomobiliyle gelen müşterilerini:

“Çimlere basma, cezayı yiyince bana yüzünü asma!”