İnsani Yardım Vakfı (İHH) Suriye’de tam 7 yıldır süren iç savaşta mağdur olan halkın yardımına en çok koşan uluslarası sivil yardım kuruluşlarından…
“Kardeşlik Köprüsü” adıyla, hayırseverler tarafından oluşturarak bölgeye gönderdiği yardım TIR’larının sayısı bin 500’ü bulmuş…
Yalnız Bursa’dan gidenlerin sayısı 650!
Peki bu yardım TIR’ları, savaş mağduru Suriye halkına nasıl ulaştırılıyor?
İHH Bursa Şubesi, bu sorunun yanıtını merak eden medya mensuplarını, Suriye çalışmalarının koordine edildiği Hatay Reyhanlı’daki Lojistik Merkezi’ne götürdü, önceki gün.
Giden meraklılar arasında ben de vardım!
Niyetim Afrin’e kadar gidip Münbiç’ten çıkmaktı ama bırakmadılar!
*
Çoğu gönüllü insanlarla yaptıkları yardım çalışmalarındaki profesyonelliği ve özveriyi görünce, ilk yorumum “ne varsa yine biz Türklerde var!” sözü oldu.
Gelen yardım malzemeleri acil ihtiyaç listesine göre bu merkezde özenle tasnif edilip kamplara nasıl gönderiliyor, gözlerimizle gördük.
Terzihanesi bile vardı. Yardım amaçlı gönderilen kumaşlardan Suriyeli kadınlar elbiseler dikiyorlardı…
Dikkatimi çekti…
En çok kullandıkları kumaş beyazdı!
Kefeni mi hatırlatıyordu bu renk onlara yoksa ülkelerindeki barışa olan özlemlerini mi, çekindim soramadım!
*
Protez ve Rehabilitasyon merkezi adını verdikleri mütezavi imkanlarla hizmet veren yeri gezince, acı gerçekle bir kez daha karşılaştık…
Savaşlar en çok çocukları vuruyor!
Bazıları hamilelik döneminde, bazıları doğum sırasında ve sonrasında savaşın getirdiği olumsuz sağlık ve yaşam koşullardan etkilenen engelli çocuklarına burada şifa arıyordu aileler, büyük bir umutla…
Elmayı bilmeyen çocuklar…
Görevi sırasında karşılaştığı acı manzaralar ve sıkıntıları anlatırken zaman zaman gözleri doluyordu.
Doğu Guta’daki kuşatma bölgesinde doğup, sığınaklarda günyüzü görmeden büyüyen küçük bir kız çocuğunun hikayesi oldukça dramatikti.
Kampta kendisine uzattığı elmaya şaşkın gözlerle baktıktan sonra alıp annesine şöyle seslenmiş çocuk:
“Anne, bu ne? Yeniliyor mu?”
Yalnız elmayı değil sütü bile bilmeden büyüyen çocuklar varmış Doğu Guta’da…
O bölgeden başlatılan tahliyeler nedeniyle yoğun bir göç yaşandığına dikkat çeken Erhan Bey’in, “Bu savaştan devletler de yoruldu!” cümlesi çok anlamlıydı.
Çocuk Yaşam Merkezi
Projenin fikir babası Bursa Şubesiymiş!
Katar’lı bir vakfın desteğiyle yapılan bin çocuk kapasiteli yaşam merkezinde, şu an 500 civarında savaşta anne babasını kaybeden Suriyeli yetim çocukları kalıyor.
Yatılı özel okul statüsünde harika bir merkez yapılmış…
Tatil köyü gibi adeta!
Çocuklar savaş korkusundan uzak bir şekilde çocukluklarını yaşayarak eğitim alıyor, geleceğe güvenle bakan, meslek sahibi bireyler olarak hazırlanıyor burada…
Onlar Suriye’nin hatta belki de Ortadoğu’nun geleceği…
Yetim Projesi ve Doğu Guta
Reyhanlı gezisine katılanlar arasında İHH Bursa Şube Başkanı Hüseyin Kaptan’la birlikte yöneticileri Cahit Gül, Halil Asa, Burhan Sayılgan ve Osman Ayyıldız da vardı.
Yolculuğumuz sırasında yaptığımız sohbetlerde özellikle iki konuya vurgu yaptılar.
Birincisi;
Afrin’e gösterilen duyarlılığın, Doğu Guta’ya da gösterilmeli. “Ya ölüm ya tehcir” kıskacındaki bu çaresiz insanlara da maddi manevi sahip çıkılmalı.
İkinci konu da;
Yetim Projesi!
Önümüzdeki cumartesi akşamı Merinos AKKM’de bununla ilgili anlamlı bir gece düzenliyorlar.
Ülkemizdeki ve dünyadaki yetimlere sahip çıkma noktasında hassasiyeti olan tüm vatandaşları bu etkinliğe davet ediyorlar.