Olay Gazetesi Bursa

Kapatalım kuyuları kimseler düşmesin!

Kangal cinsi bir köpek yavrusu, İstanbul Beykoz’da 60 metrelik sondaj kuyusuna düştü 15 gün önce… Millet olarak çıkarmak için adeta seferber olduk… Daha kurtarılmadan adını bile koyduk: Kuyu!   *   3 aylık Kuyu‘yu düştüğü kuyudan çıkarmak üzere 30 kişilik bir kurtarma ekibi kuruldu… İstanbul İtfaiyesi, İSKİ, Türkiye Taş Kömürü İşletmeleri, AFAT hepsi zamana karşı […]

Kangal cinsi bir köpek yavrusu, İstanbul Beykoz’da 60 metrelik sondaj kuyusuna düştü 15 gün önce…

Millet olarak çıkarmak için adeta seferber olduk…

Daha kurtarılmadan adını bile koyduk:

Kuyu!

 

*

 

3 aylık Kuyu‘yu düştüğü kuyudan çıkarmak üzere 30 kişilik bir kurtarma ekibi kuruldu…

İstanbul İtfaiyesi, İSKİ, Türkiye Taş Kömürü İşletmeleri, AFAT hepsi zamana karşı yarıştılar…

Nefeslerimizi tutarak, büyük bir heyecanla izledik kurtarma çalışmalarını…

TV kanallarında en çok takip edilen haber oldu.

Kuyu sağlıklı bir şekilde kurtarılınca sevinçten ağladık…

Evetçisi hayırcısı sarıldık birbirimize sevinç çığlıkları attık…

 

*

 

“Kuyudan sadece köpek değil, bir canı kurtarmanın huzur ve mutluluğu çıktı. Dayanışma çıktı. İnsanlığımız, umudumuz, vicdanımız çıktı” diye yazanlar oldu basında…

Çıktı mı gerçekten?

Niye mi soruyorum?

Aynı gün sosyal medyada paylaşılan bir video görüntüsü vardı…

Hem de kentimizden!

15-16 yaşlarında genç bir delikanlı, belli ki o lanet olası sentetik uyuşturucudan almış, ayakta duramayacak halde…

İnsanların korku, acıma ve nefret karışımı bakışları arasında güçlükle yürümeye çalışıyordu sokaklarda.

 

*

 

İşte bu genci bir vatandaş aracından gizlice cep telefonuyla çekmiş ve “Ne olacak bu çocuklarımızın hali?” diyerek paylaşmış sosyal medyada…  

Görüntüleri gibi sorusu da içimizi acıtıyordu ama yapılan yorumlar daha acı ve acımasızdı…

Yavru köpeğe gösterilen yaklaşımın onda biri yoktu ne yazık ki!

“Videoya çekeceğine keşke çarpsaydın arabanın tamponuyla da, ölseydi” diye yazanlar bile vardı!

O genç ölünce diğerleri kurtulacak zannediyor herhalde!

Farkında mısınız;

Uyuşturucu kuyuları da yutuyor çocuk denecek yaştaki civa gibi gençlerimizi!

Onları da o kör kuyulardan çekmek için de kurtarma ekipleri kurmalı, sayılarını çoğaltmalıyız…

Tampon yetmez, aksine derinleştirir, çoğaltır kuyuları!     

 

Torun maaşı!

 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, ‘torununa bakan nineye maaş’ uygulamasına büyük bir ilgi olmuş.

Bakanlığın kontenjanı 6 bin nineydi, başvuranların sayısı 60 bini geçmiş…

Demek ki, torununa bakan nine sayısı az değilmiş ülkemizde…

Peki, 60 bin başvuruyu eleyip 6 bine nasıl indirecekler?

Eleyene kadar torunlar okul çağına gelebilir!

Benim naçizane bir önerim var…

Uygulama, toruna bakan nineye yerine, nineye bakan toruna maaş olarak değiştirilsin!

Bakalım kaç torun başvuracak?

Hem böylesi sosyal açıdan daha yararlı!    

 

Ne İsa’ya ne Musa’ya yaranamayan lider!

 

CHP’de Genel Başkanlık yapmak zor zanaat!

Neden mi?

Alın size iki taze örnek…

Anayasa değişikliğine ilişkin kanunu, Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğini söyleyince, “AYM’ye değil millete git” dediler…

 CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu da AYM’den vazgeçip millete gitme kararı verince de “E hani kanun anayasaya aykırıydı, niye gitmiyorsun?” demeye başladılar.

Minibüste darp edilen başörtülü genç kıza geçmiş olsun ziyaretine gidiyor, bu defa da “Darp edilen akademisyenler de var, onlara niye gitmiyorsun?” diye eleştiriyorlar…

Üstelik bu eleştirileri kendi partilileri daha çok yapıyor!

Haftanın pankartı