Avatar
Selahattin Adıgüzeller
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Kaderspor’un altyapısı sağlamdır!

19 yaşında bir genç…

Halı satış mağazasında tezgahtarlık yapıyor…

Halinden memnun.

Çevresi tarafından seviliyor, sayılıyor.

İzinli olduğu bir gün, arkadaşları “aşağı mahalle ile futbol maçı yapmaya gidiyoruz, gel sende!” diyorlar.

Futbolu oynamayı da izlemeyi de sevmediğini söylüyor.

Fakat arkadaşları, maç sonrası hepbirlikte yüzme havuzuna gitme sözü verince, takılıyor peşlerine…

 

*

 

Bakıyorlar, rakip takım tam kadro sahada, arkadaşlarının takımında bir oyuncu eksik!

Futboldan anlamadığını söylemesine rağmen “Sahaya eksik çıkmayalım, sen de soyun” diyorlar halıcı gence…

Kıramıyor onları, hatır için çıkıyor maça…

Bir de gol atıyor!

Saha kenarında maçı izleyen bir futbol adamı, maç sonrası yanına çağırıp, kaderini döndüren tarihi teklifini yapıyor halıcı gence:

Fiziğin ve yeteneğin var… Bu sporu profesyonel olarak yapmak ister misin?”

 

*

 

Bursaspor‘dan Fenerbahçe’ye iyi paraya transfer olan geçen sezonun gol kralı Brezilyalı forvet Fernandao‘nun futbol hikayesi işte böyle başlamış…

O gün arkadaşlarıyla mahalle maçına gitmese, ya da takımda oyuncu eksikliği olmasaydı, Fernandao belki bugün hala halı mağazasında tezgahtarlığa devam ediyordu…

Oysa şimdi, futboldan kazandığı paralarla bırakın halı satış mağazasını, halı üretim fabrikaları kurabilecek zenginlikte!

Golleri attıkça, serveti artıyor!

Bu ilginç hayat hikayesini anlattığı röportajında “keşke futbola daha erken başlasaydım!” demiş Fernandao

Başlasaydı, yine aynı konumda olur muydu acaba?

Onu mahalle maçına çağıran arkadaşlarının durumunu da merak ediyorum, aralarında Fernandao gibi sivrilen başkaları da olmuş mudur?

Çoğu gazozuna oynamaya hala devam ediyordur!

 

*

 

Görüyorsunuz….

İnsan oğlunun şansının, talihinin nerede, nasıl ne zaman döneceği hiç belli değil!

O yüzden;

Kaderspor, umutlarımıza jübile yapana kadar sahada kalmaya bakalım!

 

Çoğaltalım!

 

Neleri mi?

Gülümsemeyi, sevmeyi…

Olumlu düşünmeyi, dua etmeyi…

Şükretmeyi, ayaklarımızın toprakla temasını…

Renkli giyinmeyi, bizi iyi hissettirecek müzikler dinlemeyi…

İçtiğimiz suyun miktarını, çocuklarımızla, dostlarımızla geçirdiğimiz zamanı…

Teşekkür etmeyi, selam vermeyi…

Özür dilemeyi, hoşgörüyü, yardım etmeyi…

Alttan almayı, sevgimizi hak edenlere vermeyi…

Hayal kurmayı, güzel sözler söylemeyi ve kitap okumayı çoğaltalım…

Biz beceremiyorsak da, bunları yapanlara engel yerine destek olalım!

 

Mizah ciddi iştir!

 

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, Twitter’de okuduğu bir mesajı beğenip paylaştı.

Fakat paylaştığına bin pişman oldu.

TSK’dan rica ediyorum üç F16’ya Cihangir üzerinden gece alçak uçuş yaptırsın, vallahi Kandil’i bombalamaktan daha etkili olur” yazan bu mesajı, gelen yoğun tepkiler üzerine silip yerine şu mesajı yazmak zorunda kaldı:

Bu bir espriydi. Tamamen mizah. Millet gülsün eğlensin, bazıları düşünüp ibret alsın istedim. Bu ülkede mizah özgürlüğü var. Eğer o yazı bile ciddiye alındıysa nasıl bir ülke olduğumuzu sorgulamak gerekir!”

Aktay’ın bu mesajı çok sevdiğim bir sözü hatırlattı…

Maurice Barres der ki;

Bir ülkenin mizah anlayışı, özgürlüğün en sağlam teminatıdır!” 

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X