Olay Gazetesi Bursa

İzle dizini, planla kariyerini!

Bizim yerli tv dizilerinin yurtdışında neden bu kadar çok ilgi gördüğünü merak eder dururdum… Önceki akşam izlediğim bir diziden sonra bu ilginin nedenini çözdüm. Onlar oyuncularımızdan ziyade dizilerin senaristlerine hayranlar! Hayran olunmayacak gibi de değil kardeşim! Öyle çok dizi izleyen biri değilimdir fakat bu dizinin tanıtımını öyle çok yaptılar ki, haftalar öncesinden başladı reklamı dönmeye… […]

Bizim yerli tv dizilerinin yurtdışında neden bu kadar çok ilgi gördüğünü merak eder dururdum…

Önceki akşam izlediğim bir diziden sonra bu ilginin nedenini çözdüm.

Onlar oyuncularımızdan ziyade dizilerin senaristlerine hayranlar!

Hayran olunmayacak gibi de değil kardeşim!

Öyle çok dizi izleyen biri değilimdir fakat bu dizinin tanıtımını öyle çok yaptılar ki, haftalar öncesinden başladı reklamı dönmeye…

Bir de, dizideki hikayenin bir bölümü Bursa’nın Işıklar Köyü’nde geçiyordu…

 

*

 

Ana konu, yine zengin erkek-fakir kız aşkı!

Köyde fakir ama gururlu iki kız çocuklu bir aile var…

Küçük kız henüz beş-altı yaşlarında fakat köyün en yaramazı ve en bilmişi!

Köy halkına da posta koyuyor, babasına da!

Bir gün, ödeyemediği borcundan dolayı kötü adamlar malını mülkünü almaya geliyorlar, bir ton da dayak atıyorlar babaya…

Bu küçük sevimli sarışın kız, dayak yiyen babasına isyan ediyor ve aynen şöyle sesleniyor:

Bıktım senin dayak yemenden, fakirliğinden, nasıl babasın sen? Büyüyünce çok zengin bir koca bulup evleneceğim, kurtaracağım sizi bu fakirlikten!”

 

*

 

El kadar köylü bebenin, şu kariyer planlamasına bakar mısınız?

Okuyacağım, iş bulup çalışacağım filan demiyor, direkt evlenmeyi koymuş kafasına, hem de zengin kocayla!

Toplasan elli-altmış haneli gariban köyde, nereden bulacaksın ballı kısmeti?

İşte dizinin senaristi, hayal gücünü ve yeteneğini bundan sonra gösteriyor, olaylar küçük kızın zengin koca hayalleri doğrultusunda gelişiyor.

 

*

 

Dizide beni etkileyen bir sahne daha vardı…

Kurban Bayramı sabahı, o fakir aileye et getiriyor kibirli bir komşu kızı…

Kapıya yine o küçük kız çıkıyor, almak istemiyor ama komşusu damardan girip “bırak gururu da kursağınız et görsün bayramdan bayrama” diyerek başına kakıyor.

Kız da o sinirle iki parçasını alıp, tavada pişirerek bir güzel yiyor…

Öyle bir yiyişi vardı ki, Bakanlığın belirlediği taban et fiyatlarını zıplatır!

O sahneleri de buzlamalı!

 

Mutluluğun Bakanı!

 

Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) Mutluluktan Sorumlu Devlet Bakanlığı kurulacakmış.

Ülkenin Başbakanı ve Dubai Emiri El Maktum, açıklamış bu kararı…

Dünyada henüz böyle bir bakanlık yoktu…

BAE’de bir ilk olacak.

O göreve gelecek bakana ne mutlu!

Orada Mutluluktan Sorumlu Bakanlık yapmak dünyanın en güzel ve rahat işi…

Petrol içinde yüzüyorlar, terör yok, işsizlik yok, borç yok…

İnsanların mutlu olabilmeleri için her türlü ortam var…

Gelin o bakanlığı mutluluktan sorunlu (!)Türkiye’de kurun göreyim!

Altın klozetli BAE’ye aslında Gösteriş ve Şatafat Bakanlığı daha çok yakışırdı!

 

Dikkat bağımlılık yapabilir!

 

Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan, 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü dolayısıyla, 250’yi aşkın eski tiryakilere verdiği resepsiyonda, sigaranın zararlarını bir kez daha anlattı Erdoğan

Bir cümlesi çok çarpıcıydı…

Dedi ki;

Açıkçası sigara ve alkol gibi bağımlılığa yol açan alışkanlıkları teşvik eden müzik, film, roman, şiir tarzı eserlerin arkasında aynı endüstrinin büyük finans gücünün yattığına da inanıyorum…”

İster misiniz;

Yakında müzik ve film CD’lerinin, kitapların üzerine “Dikkat! Sigara ve alkol bağımlılığına yol açabilir!” uyarı yazısı konsun!