Olay Gazetesi Bursa

İyi geceler öpücüğünü unutan iflah olmaz!

İngiltere’nin yeni Başbakanı Çankırılı Boris Johnson’un işi çok zor! Neden zor? Ülkesinin AB’den çıkma sorunu hala çözülmüş değil, önce onu çözmesi lazım… Kardeşini  bakan yapmasının bir Türk geleneği olmadığına halkını ikna etmesi lazım… “Hayırlı olsun” ziyaretine gelmek isteyen Çankırılı akraba ve hemşerilerinin vize problemini çözmesi lazım… Sarıoğlangiller sülalesi yollara düşmüş bile! ABD Başkanı Trump’la karıştırmamaları için saç rengini de değiştirmesi lazım… En önemlisi […]

İngiltere’nin yeni Başbakanı Çankırılı Boris Johnson’un işi çok zor!

Neden zor?

Ülkesinin AB’den çıkma sorunu hala çözülmüş değil, önce onu çözmesi lazım…

Kardeşini  bakan yapmasının bir Türk geleneği olmadığına halkını ikna etmesi lazım…

“Hayırlı olsun” ziyaretine gelmek isteyen Çankırılı akraba ve hemşerilerinin vize problemini çözmesi lazım…

Sarıoğlangiller sülalesi yollara düşmüş bile!

ABD Başkanı Trump’la karıştırmamaları için saç rengini de değiştirmesi lazım…

En önemlisi de, İngiliz halkının hayati bir sorununu ivedi olarak çözmeli Boris!

Nedir mi o sorun?

Anlatayım…

*

İngiltere’de yapılan bir araştırmada, çiftlerin artık birbirlerine “Seni seviyorum” demeden ve “iyi geceler öpücüğü” vermeden uyudukları ortaya çıkmış.

Araştırmaya katılan İngiliz çiftlerin yüzde 90’ı partnerlerine sırtını dönerek uyuduklarını itiraf etmişler.

Peki niye?

Birbirlerine sırtlarını dönerek uyumanın gerekçeleri ne?

AB’den çıkma konusunda fikir ayrılığına mı düşmüşler?

Aşk, sevgi, saygı, heyecanları mı bitti?

Para, pul, mal, mülk, ilgi ve itibarda bir eksilme mi var?

Sorun psikolojik mi, ekonomik mi nedir derdiniz kardeşim?

*

Haberde bu ayrıntılar belirtilmemiş…

Hepsini geçtim, araştırmaya katılan çiftlerin kaç yıldır birlikte yaşadıklarına dair bilgi de yok.

Seviyeli birliktelikleri bilemem ama evliliklerde bu önemli bir etken…

Yalnız İngiltere’de değil dünyanın her yerinde geçerlidir o sorun…

Çünkü belli bir zaman geçtikten sonra çiftlerin birbirlerine “seni seviyorum” demeleri, “Bugün ne yaptın? Günün nasıl geçti?” demek gibi rutinleşiyor.

Diyeceksiniz ki, bu dediğin kıvama evliliğin hangi yılında geliniyor?

İşte orasını kimse tam kestiremiyor, aşktan aşka, yaştan yaşa hatta ülkeden ülkeye değişiyor…

O yüzden, İngiltere Başkanı Johnson’anaçizane tavsiyem;

Ülkesindeki bu önemli sosyal sorunu çözmek istiyorsa, Çankırılı hemşerilerininde fikirlerini almalı!

Bu sorunu çözemezse, başbakanlığı uzun sürmez!

 

“1 dakika 1 kitap”

 

Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın göreve gelir gelmez başlattığı projenin adı bu…

Amacı;
Kitap okuma alışkanlığını geliştirmek ve teknoloji bağımlılığına karşı farkındalık oluşturmak…

İşte o proje kapsamında;

Belediyenin Instagram hesabında her hafta, içinden bazı bölümlerini okuduğu kitapların adını, yazarını doğru tahmin edenlere o kitabı hediye ediyor Başkan Yılmaz

Bugüne kadar Türk ve Dünya klasikleri arasında yer alan birçok kitabı ülkemizin farklı şehirlerine gönderilmiş.

Proje sayesinde Yıldırım ilçesinin reklamını yapıyor Başkan

 

Manuel mi otomatik vites mi?

 

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, parlamenter demokrasiden başkanlık sistemine geçişi, şu örnekle kıyaslamış:
“Manuelden otomatik vitese geçtik!”

Benzetme çok güzel…

Otomatik vitesli araçlar, gaz ve frenden ibaret, ayrıca debriyaj pedalı olmadığı için, vitesi yapacağınız hıza göre kendiliğinden yükseliyor, azalıyor.

Bu yüzden kullanımı çok daha rahat, özellikle trafiğin yoğun olduğu yollarda vites değiştirme derdiniz olmuyor. Dur kalk yaparken ayağınız ve kolunuz yorulmuyor.

Yalnız otomatik araçlarla ilgili şöyle bir şikâyet söz konusu…

Şanzımanının dağılma ihtimali manuel vitesli araçlara göre daha yüksek diyorlar…

Bugüne kadar otomatik vitesli araç kullanmak nasip olmadığından ne derece doğru bilmiyorum ama bir araçta dağılan şanzımanı yeniden toplama işinin,zaman ve maliyet açısından oldukça sıkıntılıbir süreç olduğu anlatılıyor.

Bakımlarını ihmal etmemeli!

 

Şükret mutlu ol!

 

Şükretmenin psikolojik ve fiziksel etkilerini tespit etmek için bilimsel bir deney yapılmış.

Deneye gönüllü katılan üniversite öğrencilerini, şükür, zorluk ve etki adıyla üç gruba ayırmışlar…

Ve 10 hafta boyunca, Şükretme grubundanminnettar oldukları 5 şeyi,  Zorluk grubundakilere yaşadıkları 5 zorluğu, Etki grubuna da olumlu veya olumsuz etkilendikleri 5 durumu yazmaları istenmiş.

Sonuç;

Şükretme grubundaki katılımcıların ruhsal ve fiziksel açıdan daha pozitif etkilendikleri görülmüş.

Bu deneyi bize de öneriyor bilim insanları…

Her hafta minnet duyduğumuz 5 şeyi yazarak, daha sağlıklı ve mutlu olabilirmişiz…

Denesek mi?