24 Haziran seçimlerinde, partisinin bile beklemediği bir performans sergiledi, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce…
Dolmaz denilen meydanları doldurdu…
Eylem ve söylemleriyle gündem belirleyici oldu.
Hazır cevaptı, espriliydi, en büyük projesinin barış, huzur, sevgi, kardeşlik olduğunu vurguladı.
*
Nitekim sergilediği performansın karşılığını da aldı sandıkta…
Milletvekilliği seçiminde CHP yüzde 22’lerde kalırken, İnce’nin oyu yüzde 30’un üzerinde çıktı!
Partililer yine de şu soruları soruyorlar aralarında…
Muharrem Bey, CHP’nin genel başkanı olarak girseydi o seçime sonuç daha farklı olur muydu?
Bir diğer soru da…
“Paşa’nın apoletlerini sökeceğim… İktidarın başlattığı ve devam eden büyük projeleri durduracağım. Külliye’yi kapatacağım” gibi özellikle kararsız seçmeni tereddüte düşüren açıklamalar yapmasaydı ve parti içindeki bir grubun HDP’ye barajı aştırma girişimleri olmasaydı, oy oranı daha da artar mıydı?
*
En çok sorulan soru ise;
İnce şimdi ne yapacak?
Parti olağanüstü kurultaya giderse, genel başkanlığa aday olacak mı?
CHP üst yönetiminin bu konuda bir hazırlığı yok ama tabanda beklenti oluştu.
Muharrem Bey de bunun farkında, süreci Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu üzmeden, kırmadan sürdürmek istiyor gibi…
Pekii, parti olağanüstü kurultaya gitmez, Kemal Bey istifa etmezse ne olur?
İnce, yeni bir siyasi parti kurar mı?
Soruların içinde en merak edileni de bu…
*
Kurması için tahrik ve teşvik edenler çok olacaktır ama aldığı yüzde 30 oyu, bu hayal için heba etmek istemez!
Hele ki geçmişte yaşanmış İsmail Cem, Murat Karayalçın, Mustafa Sarıgül gibi örnekler varken…
Yine de belli olmaz, Meral Akşener’in sağda gösterdiği cesareti o da solda gösterebilir!
Şu da bir gerçek;
CHP’nin, kurultay baskısı ve İnce’nin gölgesi altında, 2019 Mart’taki yerel seçimlere hazırlanması zor!
Kılıçdaroğlu ikinci kez, “Gel bakalım buraya Muharrem!” diyebilir.
Seçim bitti adaylarda ses gitti!
Seçim bitti…
Yine geliyorlar ama bu defa teşekküre!
Sağ olsunlar…
Şu ana kadar o inceliği gösteren AK Parti milletvekilleri Mustafa Esgin ve Refik Özen oldu…
Dün de AK Parti 2. bölge milletvekili Atilla Ödünç geldi.
Geldi ama görüntü ver ses yoktu Atilla Bey’de!
Seçildikten sonra ilk yaptığı iş, KBB uzmanına gitmek olmuş…
Çünkü sesi kısılmakla beraber öksürüyordu sürekli…
Doktor da şaşırmış, boğazındaki ve ses tellerindeki tahrişi görünce, hemen yüklemiş ilacı…
Şimdi hem ilaçlarını kullanıyor hem dua ediyormuş, Meclis’teki yemin törenine kadar iyileşip, öksürmeden yemin edeyim diye…
Takıldım Ödünç’e:
“Mazbatayı alınca, hepsi geçer!”
AK Parti’li vekillerden irtibat ofisi!
Seçim dönemleri, milletvekili adayları seçim bölgelerinde seçim ofisleri açarlar, seçim bittikten sonra da kaldırırlar.
AK Parti, bu uygulamayı seçimden sonra da sürdürme kararı almış.
İsteyen her milletvekili, seçim bölgesinde bir seçmen irtibat ofisi açabilecek…
İçinde sekreteri ve danışmanının olacağı bu ofiste, vatandaş gelip bir derdini, sorununu anlatabilecek.
Çayını kahvesini içecek…
Konunun önemine göre anında oradan telefonla milletvekiline de ulaşabilecekler.
Yani, Ankara’ya kadar gitmelerine gerek yok artık…
Milletvekilleri, Bursa’da olduklarında da halkla görüşmelerini, buluşmalarını bu ofislerinde gerçekleştirecekler…
Uygulamanın bir güzel yanı da, partinin il ve ilçe başkanlıklarına vatandaş ziyaretlerini azaltması…
Tabii bu uygulama siyasi açıdan avantaj mıdır, dezavantaj mı, o da tartışılır!
Uludağ mı Afyon mu?
Bursaspor, tasarruf tedbirleri doğrultusunda Avusturya kampını iptal etmiş…
Daha ekonomik olsun diye Afyon’da hazırlanacaklarmış lige…
Uludağ gibi oksijen deposu doğa harikası yerin var ama kamp için kalkıp Afyon’a gidiyoruz, bu ayıp da Bursa’ya yeter!
Ne oldu hani Keles Kendirli Yaylası’ndaki tesis projesi?
Çok mu maliyetli iki antrenman sahası yapmak buralarda?