Olay Gazetesi Bursa

Huzurum kalmadı sosyal medyada!

Bu bayramda da, trafik kazalarına, kaçan kurbanlık ve hastanelik olan kasap haberlerine üzüldük… Fakat arada güzel haberler de geldi… Turizm merkezlerinin dolup taşmasına çok sevindik… Beni en çok sevindiren ise cep telefonlarında eski modellere dönüş modasının başladığına dair haber oldu! Ankesörlü telefon gibi sadece arama yapan ‘akılsız’ cep telefonu satışlarında, dünyada yüzde 5’lik bir artış […]

Bu bayramda da, trafik kazalarına, kaçan kurbanlık ve hastanelik olan kasap haberlerine üzüldük…

Fakat arada güzel haberler de geldi…

Turizm merkezlerinin dolup taşmasına çok sevindik…

Beni en çok sevindiren ise cep telefonlarında eski modellere dönüş modasının başladığına dair haber oldu!

Ankesörlü telefon gibi sadece arama yapan ‘akılsız’ cep telefonu satışlarında, dünyada yüzde 5’lik bir artış başlamış…

Uzmanlar, telefondaki bu eskiye dönüş akımını şöyle özetliyor:

Daha az teknoloji, daha çok huzur!”

 

*

 

Bu akıma kapılmamak, uzmanlara hak vermemek mümkün mü?

Cep telefonları akıllandıkça, bizim aklımız kapsama alanı dışına çıktı!

Her yeni uygulamasının adeta bağımlısı olduk…

Bağımlı demek az gelir, teknolojinin elinde kuklaya döndük!

Müzik ve video uygulaması sayesinde kulaklar sağırlaştı, gözler miyoplaştı!

Fotoğraf çekme özelliği desen, selfie manyağı yaptı bizi…

 

*

 

Yetmedi…

Ekledikleri oyunlara dadandık, şeker ezmekten karşılıklı iki sohbet edemez hale geldik… 

Sosyal paylaşım sitelerinde, yediğimiz, içtiğimiz, gittiğimiz yerleri millete göstermekten-görmekten gına geldi…

Toplumsal her olaya ilişkin derin yorumlarımızı, soğuk-sulu esprilerimizi, mesaj yüklü fotolarımızı, ülke kurtaran siyasi içerikli eleştirilerimizi, laf sokmalı felsefik, edebi sözlerimizi sosyal medya alemine beğendirelim derken ‘tık’ nefes olduk!

Bir de telefona yüklenen o uygulamalarının şifrelerini ezberleme ve unutma korkusu yok mu?

Şarjını ansızın bitirme, faturasının kalpten götürme ihtimallerini, gecenin yarısında gelen mesaj seslerini de ekleyin buna…

Huzur mu kalır insanda?

 

*

 

Eskiden ne güzeldi…

“Alo” diyordun tamam…

Ne internet çekmiyor kaygısı vardı…

Ne de sabahları uyanır uyanmaz, daha yüzümüzü yıkamadan facebook’a, WhatsApp’a, Twitter’e, Instagram’a ve diğerlerine bakma telaşı…

Gel de arama antenini sevdiğim o ‘akılsız’ telefonları! 

Onlara akılsız diyenin aklına şaşayım!  

 

Parti bayramlaşmalarından notlar

 

Kurban bayramında, parti bayramlaşmaları, nerede o ramazan bayramındaki ilgi ve coşku, dedirtti gelenlere…

Normal çünkü o bayramın hemen ertesinde cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi vardı.

Yerel seçim olaydı bak nasıl yine dolup taşıyordu bayramlaşma yapılan mekanlar…

Gelelim diğer notlara…

* AK Partililer, kurultay yorgunuydu ama yine de salon doluydu. Yeni milletvekilleri diğerlerine göre daha heyecanlıydı. Yapılan konuşmalara bakılırsa, gelmeden önce kurban kavurmasını fazla kaçırdıkları belli oluyordu! Eski bakanlar Hakan Çavuşoğlu ve Efkan Ala, ABD’ye yüklendikçe alkış yükseliyordu.

* CHP’liler ise şarkılı türkülü bir önceki bayramlaşmayı mumla aradılar. Olağanüstü kurultay için imza verenler, vermeyenlerin yanında adeta kurban kesmeyenler gibi mahcup oturdular. Konuşmalarda parti içi demokrasiden söz edildikçe, kurbanlık koç gibi bakıştılar ince ince!   

* MHP’nin bayramlaşmasına ilgi vardı ama coşku ramazan bayramındaki bayramlaşmaya göre azdı. İçilen çayların parasını herkes yine kendi hesabına yazdı. Genel Sekreter İsmet Büyükataman’ın “kimse beklemesin erken yerel seçim, milletin derdi geçim” sözleriyle partililer rahatladı.      

 

Bak şu keçiye!

 

İnsanın başına balkondan saksı, çanak anten düştüğünü gördük, taş, kalas ve tuğla düştüğünü gördük hatta çocuk bile düştüğünü gördük…

Fakat keçi bir ilk oldu!

Hem de Bursa’da!

Bir apartmanın 3. katındaki balkonda kurbanlık için misafir edilen keçi, kesim gününü beklemeden atmış kendini aşağı…

Şanslı hayvanmış…

O sırada yoldan geçmekte olan bir vatandaşın üstüne düşmüş…

Kafatasında kırıklar oluşan talihsiz vatandaşın yine de verilmiş sadakası varmış bence…

Dana veya boğa da düşebilirdi!

Burası Türkiye, gökten araba bile düşse şaşırma!

 

Transfer politikası

 

Bursaspor Yönetimi’ni izlediği harika transfer politikasından dolayı tebrik ediyorum…

Taraftarı da medya da, takıma gelecek futbolcudan ziyade takımdan kimlerin gideceğini heyecanla takip eder hale geldi!

Transfer sezonu kapanana kadar bakalım daha ne sürprizler bekliyor bizi!