Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) her yıl düzenli olarak yaptığı araştırmalardan biri de evlilikler üzerinedir…
Bir yıl içinde kaç çift evlendi, kaç çift boşandı?
En çok evlilik ve boşanma hangi illerde görüldü?
Evlenenlerin yaş ortalamaları kaç?
Bu ve bunun gibi birçok konuda istatistiksel araştırma yapar ve sonuçlarını kamuoyuyla paylaşır.
*
Önceki gün, 2018’in verilerini açıkladı TÜİK…
Sonuç;
Evlenmeler yüzde 2.9 azalmış, boşanmalar ise yüzde 10.9 artmış!
En az evlilik Gümüşhane’de görülmüş, en çok boşanma da İzmir’de…
İki listeye de baktım Bursa yok!
Demek ki evlilik ve boşanma oranında şimdilik bir sıkıntı yok kentimizde!
Aman nazar değmesin!
*
Araştırmanın dikkat çeken bir diğer sonucu da yabancı gelin ve damatlarla ilgiliydi…
Suriyeli gelinler ile Alman damatlar ilk sırayı kaptırmamışlar kimselere!
2018’de de yine duygusal (!) evliliklerde rekor kırılmış belli!
İlk evlenme yaşının erkeklerde 27.8, kadınlarda da 24.8 ortalamasına çıkması da ilginç…
Bizim çocukluğumuzda bu yaşlarda evlenemeyenlere, evde kalmış gözüyle bakılırdı!
Ülkemizdeki evliliklerin azalması, boşanmaların çoğalmasının nedenleri de ekonomik ve sosyolojik açıdan araştırılacak, incelenecektir elbette…
Bu nedenlerin azaltılması için de tedbirler alınmalı…
Çünkü, evlerde aile bağları ve sevgi ne kadar güçlüyle, bir ülke de o kadar güçlü ve mutlu bir ülkedir.
Demokrasi evde başlar!
*
TÜİK’in evliliklerle ilgili bu araştırma sonuçlarını her gördüğümde, adliye muhabirliği yaptığım dönemdeki o anekdotu hatırlarım hep…
Hulusi Kentmen’e benzeyen babacan bir hakim vardı, boşanma davalarına bakıyordu…
30 yıllık eşini, her gün kuru fasulye pilav yemeği yapıyor gerekçesiyle boşamak isteyen adamı haklı bulup, çifti tek celsede boşamıştı.
Duruşma sonrası merak edip sormuştum hakime:
“Böyle bir basit gerekçeyle insan 30 yıllık eşini boşar mı hiç hakim bey?”
Gülmüştü bana:
“Belli ki adam bıkmış karısından, kuru pilav bahane evladım! Şimdi aklın ermez, evlenince sen de hak verirsin adama…”
Ardından bir de uyarıda bulunmuştu:
“Sakın bu dediklerimi haberi yapma! Kuru pilavcıların hepsi soluğu mahkemede almasın!”
Sıra projelerde…
Bugün AK Parti’nin Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Alinur Aktaş, projelerini açıklayacak kamuoyuna…
Daha önce nasıl bir Bursa tasavvur ettiğini anlatmıştı Başkan Aktaş…
Şimdi 31 Mart’taki yerel seçimde yeniden seçilirse, neler yapacağını somut olarak anlatacak medyaya.
Hafta içi de, CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, benzeri bir basın toplantısı düzenleyecek…
O da, projelerini paylaşacak…
Sonra belki diğer partilerin adayları…
Bir haksızlık yapmayalım…
Alinur Başkan aynı zamanda Cumhur İttifakı’nın, Bozbey de Millet İttifakı’nın adayı…
Açıklayacakları projelere ittifak ortağı partileri ve seçmenlerini de yakından ilgilendiriyor.
Her seçim dönemi merakla beklenir belediye başkan adaylarının projeleri, vaatleri…
Bakalım çılgın projeler var mı?
Ben çılgın projelerden vazgeçtim, seçilen başkanlar seçildikten sonra vaat ettiği projelere sadık kalsınlar, araya başka projeler dahil etmesinler yeter!
Bursa ne çekiyorsa işte o sonradan araya sıkıştırılan projelerden çekiyor!
Pazar hissesi
Bir din alimi, öğrencilerine sorar:
“Söylemek istediğini daha alçak ses tonuyla söylemek yerine, insanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?”
Öğrencilerden ses çıkmayınca, sorusunun yanıtını da kendi verir:
“İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu yüzden bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar öfkelenirlerse, aradaki mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmak zorunda kalırlar…”
Bu açıklamasının ardından kıssadan hisseyi de verir öğrencilerine, alim:
“Aranıza mesafe koyacak sözcüklerden uzak durun. Aksi takdirde mesafenin arttığı öyle bir gün gelir ki, geriye dönüp birbirinize yakınlaşacak yolu bulamayabilirsiniz.”
Acınız acımızdır
Antalyaspor deplasmanı dönüşünde geçirdikleri trafik kazasında hayatını kaybeden Ankaragücü’lü iki taraftar kardeşime Allah’tan rahmet, yaralılara da şifalar diliyorum.
Bir geçmiş olsun dileği de, Uludağ yolunda kaza geçiren öğrenci kardeşlerime…