Haber müdürümüz, çömez muhabirleri etrafına toplayıp, talimatı verdi:
“Arkadaşlar! Bugün cemre düşüyor. Sizden cemreyi düşerken gösteren güzel bir fotoğrafı istiyorum. Çekmeden gazeteye sakın gelmeyin!”
Çantasını sırtına, fotoğraf makinesini boynuna takan fırladı sokağa…
Gazetenin önündeki otobüs durağında buluştuk ve herkes birbirine soruyordu:
“Cemreyi düşerken nasıl çekeceğiz?”
*
Kara kara düşünürken, bir arkadaştan ciddi bir öneri geldi:
“Kültürpark’a gidelim, bakarsınız oraya düşer!”
Öneri kafamıza yattı…
Hava da günlük güneşlik, tam park havası…
Önce parktaki havuz etrafında bir turladık, ardından lunaparkta dolaştık…
Cıvıl cıvıldı, pikniğe gelen aileler, cilveleşmeye gelen sevgililerden geçilmiyordu ortalık!
Oyun parklarında eğlenen çocukların mutluluk kahkahaları yankılanıyordu çay bahçelerinden…
Bu arada, ben boş durmayıp gözüme çarpan bu güzelliklerin fotoğraflarını çektim bol bol…
*
Bir gözümüz havada, bir gözümüz yerde dolaşırken…
Cemreden önce aklımız başımıza düştü, başladık aramızda tartışmaya:
“Abicim, müdür kesin bizimle kafa yaptı! Hiç cemre düşerken fotoğraf çekilir mi?”
“Ne yapalım peki?”
“Madem öyle biz de intikamımızı alalım, akşama kadar yatalım burada! Haber yapmadan dönelim!”
*
Dediğimizi yaptık, parkta saatlerce oyalandıktan sonra gittik gazeteye…
Haber müdürümüz görür görmez, bıyık altından gülerek seslendi:
“Çektiniz mi çocuklar düşen cemreyi?”
Ben de gülerek cevap verdim:
“Çektik müdürüm! Karanlık odada yıkanıyor filmler…”
Arkadaşlar espri yapıyorum zannetti…
Oysa ben gayet ciddiydim!
Parkta dolaşırken çektiğim o fotoğrafları basılır basılmaz götürdüm müdüre…
Işığa doğru tutarak uzun uzun baktıktan sonra keyifle mırıldandı:
“Harbiden düşmüş cemre! İşte bu aradığım kare!”
Tabii diğer muhabir arkadaşlar haklı olarak bozuldular bana…
“Arkadaşlar, ben toprağa düşen cemreyi çektim, sizler de suya ve havaya düşen cemreleri çekersiniz, ödeşiriz” diyerek gönüllerini almıştım.
‘Fay canına’ demeden önce!
Çevre ve şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin açıklamalarını duydunuz…
2030 yılına kadar Marmara’da 7,2 şiddetinde bir deprem yaşanma olasılığının yüksek olduğunu söylüyor Bakan…
Bu tahmini yalnız O değil, tüm deprem uzmanları söylüyor, hem de yıllardır…
2030 yılına kaldı 13 yıl!
Söylem değil artık eylem zamanı…
Yarın milletçe yine “fay canına!” demek istemiyorsak, “Depremle yaşamaya alışmalıyız” yerine, “depremde sağ kalmayı başarmalıyız” sloganını uygulamaya geçirecek, ivedi çözümler alınmalı ve uygulanmalı…
Kebap referandumu!
İl Başkanı Torun, Milletvekili Aydın’a, masaya gelen kebabı gösterip, patlattı espriyi:
“Sayın Vekilim, hiç olmazsa kebaba hayır demeyin! Gelin birlikte yiyelim!”