Olay Gazetesi Bursa

Hastalıklara karşı şerbetli çocuklar!

Bağışıklık sistemi güçlü, mikroplara karşı dayanıklı kolay kolay hastalanmayan insanların, sağlıklı olduklarını vurgulamak için, “Buna bir şey olmaz, hastalıklara karşı şerbetli” derler büyüklerimiz.. Dörtçelik Çocuk Hastanesi‘ndeki çocuklara Osmanlı şerbeti dağıtıldığına dair haberi ilk gördüğümde, büyüklerimizin o sözü geldi aklıma… “Helal olsun Hastane Yönetimine! Çocuklarımızı hastalıklara karşı şerbetliyorlar! Hayatta hasta olmazlar bir daha” dedim…   * […]

Bağışıklık sistemi güçlü, mikroplara karşı dayanıklı kolay kolay hastalanmayan insanların, sağlıklı olduklarını vurgulamak için, “Buna bir şey olmaz, hastalıklara karşı şerbetli” derler büyüklerimiz..

Dörtçelik Çocuk Hastanesi‘ndeki çocuklara Osmanlı şerbeti dağıtıldığına dair haberi ilk gördüğümde, büyüklerimizin o sözü geldi aklıma…

Helal olsun Hastane Yönetimine! Çocuklarımızı hastalıklara karşı şerbetliyorlar! Hayatta hasta olmazlar bir daha” dedim…

 

*

 

Osmanlı dönemine ait şerbetçi kıyafetleri içinde gençler, sırtlarında şerbet ibriği, hastane koridorlarında dolaşıyorlar…

Muayene için sıra bekleyen hasta çocuklara, yakınlarına ücretsiz şerbet ikramında bulunuyorlar.

İkramda sınır yok, iç içebildiğin kadar…

Bu güzel uygulamayla Osmanlı geleneğini yaşatmanın dışında, iki amacının daha olduğunu belirtiyor hastane yöneticileri…

Öncelikle, sıcak havalarda hastaneye gelen hasta ve yakınlarını serinletmek…

 

*

 

İkinci ve bana göre de en anlamlısı, çocukların hastane korkularını yenmelerine bir nebze olsun katkıda bulunmak…

Çocukları doktora götürmek kolay değildir…

Onlara hastanede sadece ilaç, iğne, serum verilmiyor, şerbet de ikram ediliyor izlenimi vermek güzel bir düşünce…

Eminim aileler, o şerbetin içine çaktırmadan çocuklarına içiremedikleri antibiyotik şurubu da takviye ediyorlardır.

 

*

 

Öğrendim ki, kış aylarında da salep dağıtılıyormuş aynı hastanede…

Bu tür küçük jestler, hastalara ve yakınlarına inanılmaz moral motivasyon da verir.

Darısı diğer hastanelerimizin başına!

Onlar da ayılana gazoz, bayılana limonata dağıtabilirler…

Doktorlarımıza ve sağlık çalışanlarımıza karşı şiddete meyil edenlere de şifa niyetine, bol müshil ilacı takviyeli meşrubat ikramında bulunmalarında hiç sakınca yoktur!

Aksine uygulamakta yarar var!

 

Gidene değil gelene bakalım!

 

Bursaspor‘daki yaprak dökümü, sanmayın ki Ziraat Türkiye Kupası’nı kaybettiği için yaşanıyor…

O kupayı alsaydı da, başta Şenol Güneş Hoca olmak üzere birçok futbolcu takımdan gitmeyi kafasına çoktan koymuştu.

Futbolcu sahada amatörce davransa da, transferde tam bir profesyoneldir!

Bursaspor’u kafasında ve gönlünde bitireni, gitmek isteyeni zorla takımda tutamazsınız…

Lig 4.ncülüğü, Kupa bedavaya gitti…

Hiç olmazsa, futbolcular bedavaya gitmesinler!

Ve unutulmasın ki;

Kimse Bursaspor’dan büyük ve kimse vazgeçilmez değildir…

 

Milletin içi, sandığın dışı!

 

Adı ve partisi şimdilik bende kalsın…

Bir Bursa milletvekili adayıyla ilgili fotolu bir haber bülteni geçmişler e-postama…

Haberin başlığı çok ilginçti:

Aday filanca, milletin içinden hiç çıkmıyor!”

Haberi saklıyorum…

7 Haziran seçiminde seçilemezse, benim yazımın başlığı da hazır:

Filanca aday, milletin içinden hala çıkamadı! Sandıkta kaldı!”