Bu fotoğraf dün çekildi…
Bursa’nın Nilüfer gibi en modern ilçesinde oturanların kullandığı, özel halk otobüsü bu…
Hattındaki yolcu kapasitesi de iyidir…
Dolu gelir Atatürk Caddesi’ne, dolu döner Nilüfer’e…
Yolcular kalabalığa, ayakta gitmeye alışık da, bir de yağmurlu havalarda otobüs su geçirmese!
Özellikle de;
Pencere kenarında oturan bazı yolcular ıslanmamak için otobüsün içinde şemsiyesini açmak zorunda kalıyorlar…
Tıpkı, fotoğrafta gördüğünüz vatandaş gibi!
*
Bursa’ya yakışmayan, Bursa halkının hak etmediği bu çağ dışı ulaşım görüntüsünü ortadan kaldırmak için Büyükşehir Belediyesi’nin girişimde bulunduğunu biliyorum.
Toplu taşıma araçları yönetmeliği de açık…
10 yaş üstü otobüslerin mutlaka yenilenmesi gerekiyor.
BURULAŞ’la Özel Halk Otobüsçüleri Odası arasında bu konuda bir protokol yapılmıştı.
31 Aralık 2015 tarihine kadar, 10 yaş üstü otobüslerini yenileyeceklerine dair taahhüt de bulunmuştu üyeleri adına Oda Yönetimi…
Ayrıca, bir ay daha ek süre verilmesine rağmen, aldığım son bilgilere göre, değişmesi gereken 355 otobüsün ancak 77 adedi yenilenebilmiş…
Diğerleri hala yollarda!
Muhtemelen fotoğraftaki o şemsiyeli otobüs de onlardan sadece biri!
*
Trafiğe çıkması uygun olmayan sadece üç otobüs hattan çekilmiş, yerine BURULAŞ otobüsüyle hizmet verilmeye başlanmış…
Yetkililer, ulaşımı aksatmadan hizmetin devam edeceğini belirtiyorlar.
Özel Halk Otobüsçüleri Odası da otobüslerin bir an önce yenilenmesi çalışmalarını ciddiye alıp hızlandırmalı…
Eminim onlar da rahatsız medyaya yansıyan bu sağlıksız yolculuk görüntülerinden, haberlerinden…
Yolcuya saygı, işine, emeğine, ekmeğine saygıdır!
Dumanlı meslekler!
Ülkemizde yapılan sigara içenlerin mesleki dağılım araştırmasının sonucu ilginç…
İlk sırada, gazeteciler…
İkinci sırada, öğretmenler…
Üçte doktorlar ve dördüncü sırada da politikacılar çıkmış.
Gerçi siyaset bir meslek değil ama dahil etmişler politikacıları da…
Dört meslek grubunun ortak özelliği ne?
Aşırı stres!
Araştırmanın bir diğer sonucu;
Dünyada eğitim düzeyi arttıkça, sigara içme oranı düşerken, bizde ise ikisi de aynı anda yükseliyor, aynı anda düşüyormuş!
İlk dört sırada bu meslek gruplarının çıktığı ülkede, çok normal bir sonuç!
Tutar bu proje!
Türk futbolu, 3,5 milyarlık borç batağında…
Birçok kulübümüz UEFA‘nın mali kıskacında…
Cezalar kapıda!
Türk futbolunu bu borç batağından kurtarmanın çözüm yolları aranıyor.
Türk dizilerinin büyük bir ilgi gördüğü yurtdışındaki ülkelere, Süper Lig maçlarının da pazarlanması önerilmiş.
Hiç fena fikir değil!
Bizim liglerde yaşananlarla, dizilerimizdeki senaryolar arasında pek bir fark yok nasılsa!
Dizilerde katil ilk üç bölümde anlaşılıyor, ligde şampiyon ise ilk baş haftada!
Hakemlerimiz de dizilerdeki kötü adamlardan bir farkı yok!