Kimden mi rahatsızlar?
Hemen belirteyim, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın Reşat Oyal Kültürparkı’nda başlattığı yeni uygulamasından, rahatsızlar.
Nedir o uygulama, onu da anlatayım…
Göreve gelir gelmez, belediyede mali disipline öncelik veren Başkan Aktaş, bir dizi tasarruf tedbirleri aldı…
O tedbirlerden biri de Kültürpark’a araçla giriş ücretlerinde düzenlemeydi…
Bir baktı ki park olmuş yolgeçen hanı!
Verdi talimatı;
“Babamın oğlu da olsa bundan böyle parka aracıyla ücretsiz kimse giremeyecek.”
Bedavacılar listesini kaldırdı kapılardan…
Atanmış, seçilmiş, ister eski-yeni milletvekili, belediye başkanı, bürokrat, muhtar olsun, isterse medya mensubu, hatta parktaki işletmelerin sahipleri herkes, aracıyla parka girmek istediğinde 7 lira geçiş ücretini verecek…
Ücretsiz girmek isteyen yaya geçsin!
Bir güzellik daha yaptı Alinur Başkan, tek geçiş için 7 lirayı çok bulanlara, daha hesaplı yıllık abonman kartı kolaylığı da getirdi.
Ne var ki, işte bu uygulamaya en çok iki kesimden tepki geldi…
Birincisi;
Parktaki işletmelerin sahiplerinden…
“Kendi işimize bile para vererek giriyoruz. Dünyada var mıdır acaba bir örneği? Zaten parkın eski cazibesi yok” diye sitem etseler de çaresiz kabullendiler uygulamayı…
Fakat aldığım duyuma göre en büyük tepki nargileci muhtarlardan gelmiş…
“Başkan! Bize de mi lolo? Parasında değiliz de muhtarlık karizmamızı kapıda olumsuz etkiliyor bu uygulama” diye söyleniyorlarmış aralarında…
Laf aramızda;
Bazıları, bu konuyu ilk Külliye buluşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kadar götürmeyi bile düşünüyormuş ciddi ciddi…
E haklılar!
Tayyip Bey’in, Külliye’de baş tacı ettiği, bedava yurtdışı gezilerine gönderdiği muhtarlarımızı, Alinur Başkan, Bursa’da parka bedava sokmuyor, olacak iş mi?
Şu cesarete bakar mısınız?
Aman Başkan!
Önümüz seçim, oynama siyasi geleceğinle!
Muhtarları karşısına alanın seçimlerde şansı yaver gitmez derler…
Bir jest yap onlara…
Madem karizmaları çiziliyor, parka girerken değil de çıkışta aldır ücreti…
7 lira da az, çıkar iki katına, dönsünler şaşkına!
Aşure sıcak mı yenir soğuk mu?
Muharrem ayı, aşure ayı demek…
Birlik ve beraberliğimizi simgeleyen en güzel geleneklerimizden…
Çeşidi bol, mis gibi tarçın ve gül suyu kokulu aşureler, dağıtılmaya başladı bile komşular arasında…
Yalnız bu sene, çeşidinde azalma görülebilir hoşgörün, malum ekonomik sıkıntılar!
Sadece buğday da olsa içinde aşurenin kendine has manevi bir tadı, lezzeti var.
İster tatlı niyetine ye, ister yemek niyetine…
Ünlü gurme Vedat Milor, soğanlı-soğansız menemen tartışması başlatmıştı…
Ben de aşure sıcak mı yenir yoksa soğuk mu yenir tartışması başlatayım diyorum ama vazgeçtim.
Çünkü biliyorum sizler de benim gibi düşünüyorsunuz…
Sıcak-soğuk farketmez, aşure olsun yeter, diyenlerdensiniz!
Hakemde düdük niye VAR?
TFF’ye ciddi olarak öneriyorum…
Nasılsa, Video Hakem Uygulaması (VAR), başarıyla uygulanıyor. O halde sahadaki hakemlerimizi bu kadar çok yormanın ne gereği var?
Maçta koşuyorlar da ne oluyor, sonuçta gözlerinin önündeki pozisyonla ilgili kararı bile VAR’a bakarak veriyorlar.
VAR’ın düdüğü daha çok ötüyor maçta!
Bu durumda, onların sahada bir oraya bir buraya koşturup da kendilerini telef etmelerinin bir anlamı yok hakemlerimizin…
Sahanın kenarına koysunlar birer döner koltuk, VAR ekranını da yanına koysunlar, oturdukları yerden yönetsinler maçı…
Çekirdek bile çıtlatabilirler…
Attığı gole sevinemeyen takım!
Tamam ülkenin birlik ve beraberliğe ihtiyacı var anladık da Bursasporlu futbolcular da bunu fazla abarttılar!
6 maçın 5’inde de berabere kalınmaz ki!
Sezon başından beri oynanan futboldan memnunuz ama Bursaspor’un attığı gollere ne futbolcular ne de taraftarlar sevinemez oldu…
Sağ olsun sevincimizi kursağımızda bırakanlar VAR!
Diyorum ki;
Bursasporlu futbolcular, bundan sonraki maçlarda attıkları gollerden sonra sevinçlerini timsah yürüyüşü yerine, hakemlerin yaptığı o VAR işaretiyle mi gösterseler?
Aman yapmasınlar, protesto gibi onu da algılayıp nizami golü de iptal ederler!