Ben böyle istikrarlı bir parti görmedim…

İlk olarak Güven Partisi adıyla kuruldu…

YSK kapatınca, Milliyetçi İrade Partisi ismiyle tekrar açıldılar…

YSK yine kapatınca, inat ettiler Yükseliş Partisi‘ni kurdular bu defa…

O da kapatıldı.

Bir ara pes eder gibi oldular, siyasi parti yerine sendikalaşmayı denediler…

Kurdukları sendikaya ÇEK-İŞ adını verdiler.

O da polisin 61.nci baskınından sonra kapatılınca tekrar siyasi partiye döndüler…

 

*

 

Son kurdukları partinin adı, Geleceğin Türkiye Partisi!

Genel merkezi yok partinin şimdilik sadece il başkanlığı var, o da Adana’da!

Tabelada ismi değişiyor ama kaderi değişmiyor bu partinin, sürekli baskın yiyorlar…

Seçmenlerinden sandıkta değil polisten yiyorlar baskını!

Çünkü, seçim çalışmalarını bildiğimiz siyasi partilerinkinden çok farklı yapıyorlar.

YSK ile bu yüzden papaz oluyor, durmadan kapatılıyorlar.

Kapatılmakta haklılar da!

Parti il binasında kumar oynatıyorlarmış…

Hem de hani o yılbaşı akşamları evlerde neşesine oynadığımız tombala oyununu, partide büyük paralarla oynuyorlarmış.

 

*

 

Tabelayı dışardan görünce siyasi parti, içine girince bir bakıyorsun kumar partisi!

Sandık başı yerine masabaşında oynamayı seviyorlar!

Seçmeni kandırıyorlar ama polisi zor tabii…

Son baskında, kapısını balyozla kırarak girmiş partiden içeriye…

Parti yöneticisi görünümlü baskın deneyimli tombalacılar, kapı kırılana kadar tombalaları yok edip, masalarda parti çalışması yapıyormuş havasına bürünmüşler hemen…

Polisin “ne yapıyorsunuz burada?” sorusuna, “Olası bir baskın erken seçime karşı, partili arkadaşlarla hazırlık çalışması yapıyorduk komserim!” cevabını vermişler.

Adamlardaki şu pişkinliğe bakar mısınız?

Neyse ki “Koalisyon hükümeti kurulmasına dışarıdan destek çalışmaları yapıyoruz” dememişler.

O daha inandırıcı olabilirdi!

 

Odundan dekor!

 

İki genç yolda yürürken, “gel şu kafede oturup birer limonata içelim, serinleriz” teklifinde bulunur biri…

Diğeri, gösterdiği kafeyi dışarıdan şöyle bir süzdükten sonra başını olumsuz bir şekilde sallamış:

“İçmesine içelim de burada değil başka yerde içelim!”

Arkadaşı meraklanır:

“Niye? Nesi var buranın?”

Gözucuyla kafenin duvarlarındaki dekorları gösterir genç:

“Baksana, dekor diye kuru meşe odunlarını sıralamışlar! Hesap yüksek gelirse itiraz da edemeyiz!”

 

Ecel kınası!

 

Yenişehir Belediye Başkanı Süleyman Çelik, fırsat buldukça mahalle ve köyleri dolaşıyor.

Halkla sohbet edip, dertleşiyor.

İşte yine o gezilerinden birinde karşılaştığı 91 yaşındaki Zeynep nineyle aralarında çok ilginç bir sohbet geçer…

Ellerine niye kına yaktığını soran Başkan Çelik’ye şu cevabı vermiş yaşlı kadın:

“Bu ecel kınası evladım! Yaşım geldi. Artık ecelle nikahlandığımı düşünüyorum. O yüzden elimi ve ayağımı kınaladım, ecelimi bekliyorum!”

Düğün, asker, bayram hatta şom ağızlılara gönderilen fesatlık kınasını biliyordum fakat ecel kınasını ben de ilk kez duydum…

Tevekkülünden etkilenen Başkan Çelik, sağlıklı uzun ömürler dileyerek Zeynep ninenin yanından ayrılmış.