Önceleri ramazan ayı gelmeden önce ‘davul’ ihalesi yapılırdı Bursa’da…
Çocuk Esirgeme Kurumu yapardı ihaleyi. Geliri de kuruma kalırdı.
Her mahalle için açık arttırmaya çıkılır, en çok parayı veren kişi, bir ay boyunca bayramlar da dahil o mahallenin davulcusu olurdu.
Davulcular, hangi mahallenin insanları daha cömert, hangisi cimridir bilirdi…
Mahallelerin bahşiş oranına göre girerlerdi açık artırmaya…
Bazılarının mahallesi bellidir, ondan başkası girmez, girmeye fiyatı artırmaya yeltendiği an hemen oracıkta davulun tokmağını kafasına yerdi!
*
O yüzden bol aksiyonlu geçerdi ihaleler…
Tokmaklar havalarda uçuşurdu.
Yerel basına bol bol malzeme çıkardı, tabii en hareketli fotoğrafı çekme sevdasına biz de sebeplenirdik arada o tokmaklardan…
Haber gazisi olarak kafamızı tuta tuta gazeteye geldiğimizde, haber müdürlerimizin esprisi de hazırdı:
“Geçmiş olsun, kafa davul olmuş yine!”
*
Zamanla sahurda davul çalmanın cazibesi azaldı hatta davul sesinden rahatsız olmalar başladı.
İhale yetkisi de Çocuk Esirgeme Kurumu’ndan alınıp, muhtarlara devredildi.
İşte o açık artırma usulü yapılan ihale döneminde Bursa’nın hemen tüm mahallelerine talip olan davulcular sadece bir mahallede davul çalmaz, maniler söylemezlerdi…
Vatandaşı sahurda kapı ve zilini çalararak uyandırırdı…
O gelenek hala devam ediyor…
Hangi mahalle mi bu dediğim?
Emirsultan!
Peki niye çalmazlardı davulu?
Orada türbesi bulunan Emirsultan Hazretlerini, manevi anlamda rahatsız etmeme düşüncesiyle!
Şu hoşgörüye, saygıya bakar mısınız?
*
Önceki akşam Emirsultan Meydanı’nda, parti bayrağı ve flamasını asma yüzünden kavga edenleri görünce, o davulcuları bir kez daha takdir ettim!
Emirsultan Hazretlerinin manevi mekanında değer miydi, iki flama için birbirinizin kafasını, gözünü yarmaya?
Oysa daha bir seçim öncesi aynı partinin çatısı altındaydınız!
Ne çabuk unuttunuz!
Böyle kazaya ‘oy’ kurban!
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin Bursa mitinginin olduğu gün…
Nilüfer İlçe Başkanı Mehmet Turan Tansal’ın kullandığı özel otomobil, miting alanına doğru yola çıkıyor…
Otomobilde İstanbul’dan gelen ağır partili konuklar da var…
Aksiliğe bakar mısınız…
Tam Özlüce Kavşağı’ndaki trafik ışıklarında durdukları sırada hızını alamayan bir kadın sürücü pat diye arkadan araç vuruyor…
Tamponu göçertiyor!
Mitinge zamanında yetişememe kaygısı taşıyan Başkan Tansal, hiç oralı olmuyor, inip de araçtaki hasara bakmaya bile gerek duymuyor.
Fakat, çarpan kadın sürücü dayanamayıp geliyor yanlarına…
Özür diledikten sonra kaza ile ilgili yasal prosedürü uygulamayı teklif ediyor.
“Prosedürü filan boşverin hanımefendi… Bizim işimiz acele, mitinge yetişmemiz lazım! Ama siz illa hatanızı telafi etmek istiyorsanız, önümüzdeki seçimde oyunuzu CHP’ye verin yeter!” diyor Başkan Tansal…
Oy sözünü aldıktan sonra biniyor tekrar aracına mitinge vaktinde yetişiyor.
Karaağız Köyü
Köylerinde kurulması planlanan Biyokütle Enerji Santrali’ne karşılar.
Haklı olarak korkuyorlar santralin köylerinin havasına, suyuna, doğasına vereceği zararlardan…
Dağ bölgesinin çocuğu CHP Milletvekili Erkan Aydın, köyü ziyaret ederek, “önümüzdeki seçimde oylarınızı verin bize, santral kabusuna son verelim” diyor.
Oy sözü vermekle kalmıyor, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Bursa’ya geldiği gün, 150 köylü, CHP’ye üye oluyor o gün, rozetlerini de bizzat Kılıçdaroğlu takıyor.
Son seçimde CHP’ye sadece 1 oy çıkmış Karaağız Köyü’nden…
Bakalım 24 Haziran’daki seçimde kaç oy çıkacak?
150 + 1 çıkar mı?
Çıkmazsa Karaağız’ın adı Karayüz’e dönebilir!
FOTO/ŞAKA
– Hayır Bakanım, onun yanındaki, yanlış hedefe nişan almayın sakın!