Olay Gazetesi Bursa

Fidansoy’dan dikkat çekici bir itiraf!

Bursaray’daki son vagonun, kadın yolculara öncelikli vagon haline dönüştürülmesiyle ilgili uygulamayı destekleyenler de var, tepki gösterenler de! Peki niye böyle bir uygulamaya gerek duyuldu? Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe açıkladı, çok büyük bir talep olmuş kadın yolculardan, bu talep üzerine böyle bir uygulamaya gidilmiş… Avrupa’nın birçok şehrinde benzeri uygulamaların olduğunu da söyledi Altepe…   * […]

Bursaray’daki son vagonun, kadın yolculara öncelikli vagon haline dönüştürülmesiyle ilgili uygulamayı destekleyenler de var, tepki gösterenler de!

Peki niye böyle bir uygulamaya gerek duyuldu?

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe açıkladı, çok büyük bir talep olmuş kadın yolculardan, bu talep üzerine böyle bir uygulamaya gidilmiş…

Avrupa’nın birçok şehrinde benzeri uygulamaların olduğunu da söyledi Altepe

 

*

 

Bana göre;

Konuyla ilgili en dikkat çekici açıklama ise Burulaş Genel Müdürü Levent Fidansoy’dan geldi…

Öncelikle;

Uygulamayı haremlik-selamlık gibi bir düşünceyle değil, yalnız seyahat eden kadın yolculara güvenli ve rahat yolculuk yaptırmak amacıyla başlattıklarını söylüyor Fidansoy

Ardından şu çok çarpıcı saptamada bulunuyor basına:

“Özellikle Suriyelilerin kentimize gelmesinden sonra yalnız seyahat eden kadınlara yönelik taciz ve sarkıntılık olayları çok arttı. Günümüzde çantasında biber gazı taşımayan kadın yok denecek kadar az…”

 

*

 

Bu durumda insan soramadan edemiyor…

Bursaray’daki son vagonun kadın öncelikli yolculara tahsis edilmesinin en önemli nedenlerden biri, savaştan kaçtıkları için kucak açtığımız Suriyelilerin arasına karışan sapık düşünceli insanlar mı?

Biz yokluğa rağmen işimi, aşımızı paylaşmaya çalışırken, onlar bizim eşimize, anamıza, bacımıza kötü gözle mi bakıyorlarmış?

Vay nankörler!

Kimse kusura bakmasın ama bunun adı yemek yediğin kaba pislemektir!

Kendi kentimizde kadınlarımız, kızlarımız onlar yüzünden rahat yolculuk etmeye korkar hale geldiyse, Bursaray vagonlarını bile ayırıyorsak, durup düşünmeli!

 

*

 

Demek ki biti kanlanmış bunların!

Karnı doyunca gözü kalkan bu sapıkları, toplumsal barışa, ahlaki değerlerimize, kültürümüze daha fazla zarar vermeden, geldikleri yere geri göndermeli!

Ya da ayrı bir vagon da onlara tahsis edilsin!

 

Futbolcunun yaşı, hocanın maaşı…

 

Bursaspor‘un transfer listesindeki Kamerunlu Bassong‘un 30 yaşında olduğunu duyunca, gözüme yaşlı gelmişti…

Fakat Fenerbahçe‘nin transfer ettiği Fransız Valbuena’nın 32 yaşında olduğunu görünce, bu düşüncemden vazgeçtim.

Demek ki futbol yaşta değil başta!

Yaş demek tecrübe demek…

Bu arada;

Teknik direktör arayışını sürdüren Bursaspor’da, Prosinecki’den vazgeçilmiş…

İyi de olmuş…

Yerli hocadan şaşmayacaksın!

Yabancı hocayı kovduğunda tazminatını son kuruşuna kadar alıyor, garibim yerli hocalar bu konuda daha kanaatkar!  

           

Depremin hatırlattıkları…

 

* Yaşanan daha önceki büyük depremleri

* Sağımızdan, solumuzdan, önümüzden ve altımızdan geçen aktif fay hatlarını

* Oturduğumuz binanın kolon ve kirişlerinin kalitesini

* Kentsel dönüşüm projelerini

* İçi boş deprem çantasını

* Düdük, el lambası ve kaçış planlarını

* “Depremle yaşamaya alışmalıyız” sözünü…

 

O halde dans!

 

Bilim insanları, yaşlılara kemiklerini ve psikolojilerini koruyacak güzel bir öneride bulunmuşlar:

“Bol bol dans edin!”

Genel sağlığın yanında, hem duygusal hem zihinsel hem de fiziksel açıdan dans etmenin inanılmaz faydası varmış yaşlılar üzerinde…

İyi de;

Bizim yaşlılarımız dans etmeye kalksa, çevresi anında koyar tanıyı:

“Bunama alameti!”