Olay Gazetesi Bursa

El öpmeden alınan bayram harçlığının bereketi olmaz!

Bir banka, bayram harçlığı geleneğini dijitalleştirmiş. Bir o eksikti! Çocuklar, Ramazan Bayramı’nda ziyaretine gidemedikleri aile büyüklerinden, bu uygulamayla bayram harçlıklarını talep edebileceklermiş. Sen el öpmeye, hatırını sormaya gitme, sonra utanmadan sıkılmadan cep telefonundan “benim bayram harçlığımı cepten gönderin” mesajı at büyüklerine… Alır mısın arabadan ham bostanı! Büyük konuşmayayım, çocuklarım veya ileride torunlarım bana bu uygulamayla gelecekler bayramlarda, […]

Bir banka, bayram harçlığı geleneğini dijitalleştirmiş.

Bir o eksikti!

Çocuklar, Ramazan Bayramı’nda ziyaretine gidemedikleri aile büyüklerinden, bu uygulamayla bayram harçlıklarını talep edebileceklermiş.

Sen el öpmeye, hatırını sormaya gitme, sonra utanmadan sıkılmadan cep telefonundan “benim bayram harçlığımı cepten gönderin” mesajı at büyüklerine…

Alır mısın arabadan ham bostanı!

Büyük konuşmayayım, çocuklarım veya ileride torunlarım bana bu uygulamayla gelecekler bayramlarda, onlara kuruş göndermem!

*

İngiltere merkezli Üniversity College London’da yapılan bir araştırmaya göre;

Z Kuşağı denilen yeni nesil çocuklar para sayma gibi geleneksel becerilere sahip değilmiş. Nakit yerine kartlı alışverişi tercih ediyorlarmış.

Bu yüzden de harçlık dönemi son demlerini yaşıyormuş.

İşte banka da bu araştırma sonucundan yola çıkarak o uygulamayı başlatmışlar.

Diğer ülkelerde tutar mı bilemem ama bizim ülkemizde dijitalden bayram harçlığı isteme uygulaması pek tutmaz gibi…

Uygulansa da el öpmeden alınan harçlığın bereketi olmaz!

*

Neden mi?

Çünkü, bizde harçlık bahane!

Aile büyüklerimizin asıl gayesi; torunlarını yakından görmek, onlara sarılıp öpmek, koklamak, sohbet etmek, elleriyle pişirdiği yemekleri, tatlıları yedirme fırsatı bulmaktır.

Çoğu zaten torunlarını hatta evlatlarını bile bayramdan bayrama görüyor.

Bayramlarda tatile kaçma geleneği yerleştikçe o da riske girmeye başladı.

Çocuklarının, torunlarının yüzlerini cep telefonu ve tablette görmeye bile alışamayan bu insanlara bir de  dijital harçlık uygulamasıyla yıkmayalım!

Yurtdışında ve şehir dışında olduğu için aile büyüklerini bayram ziyaretine gelemeyen çocuklar ve torunlar kullansın ama aynı şehirde oturanlar sakın basmasınlar uygulamanın tuşlarına…

Ekranda harçlık miktarı yerine ebelerinin fotoğrafını görebilirler! 

 

Başkan aranıyor!

 

Bursaspor’da genel kurul tarihi yaklaşmasına rağmen yönetime aday olacak babayiğitler yok ortada!

Çok normal…

Takımın Süper Lig’den düşmesi, içinde bulunduğu ciddi ekonomik sıkıntılar, haklı olarak aday olmak isteyenlerin gözünü korkutuyor.

Bu ortamda yönetime talip olmak gerçekten büyük bir cesaret işi…

Hele parasıyla rezil olanları görünce!

Her şeye rağmen çıkar mutlaka Bursaspor sevdalıları, kulüp sahipsiz kalmaz ama taraftarın da  bazı sözler vermesi lazım…

Ne gibi mi?

Öncelikle;

Takımın yeniden Süper Lig’e çıkması konusunda sabır gösterecek, tribün desteğini sürdürecek…

İki üç maç kötü sonuçlar aldığında, hemen takımı ıslıklayıp, yuhalamayacak…

“Yönetim istifa” çağrısında bulunup başkanı ve yöneticilere küfürler etmeyecek, ağır ithamlarda bulunmayacak…

Eğer bu yanlışları yapmaya devam ederlerse, Bursaspor yönetici de bulamaz, takımda oynatmaya futbolcu da…

 

Parti bayramlaşmaları

 

* Siyasi parti bayramlaşmalarında, söz alan protokol konukları, sadece bayramın ruhuna uygun konuşsalar, siyaset gündemi üzerine uzun uzun nutuk çekmeseler…

* Partililer, protokoldeki isimleri her gördükleri yerde defalarca öpüp, selfie’nin cılkını çıkarmasalar…

* Bayramlaşmaya katılan eski milletvekili, belediye başkanı ve parti yöneticilerine üvey evlat muamelesi yapılmasalar…

* Hatta bütün siyasi partiler aynı gün, aynı yer ve saatte bayramlaşsalar…

İşte o zaman hayat bayram olacak!  

 

İmamcık!

 

Gaziantep’te bir imam bayram namazı vaazı sırasında, Atatürk’e ve İnönü’ye hakaretler yağdırıp, “Keşke, Kurtuluş Savaşı’nı kaybetseydik” demiş.

İnsan, dua istediğin o şehitlerden utanır be!

Cemaatin tepkisi ve şikayeti üzerine açığa alınmış gerçi…

Neyse kızmayalım, bayram neşemizi kaybetmeyelim…

Belki kendi açısından haklıdır imam efendi…

Niye mi?

Kurtuluş Savaşı’nı kaybetmiş olsaydık, muhtemelen kilise ayininde olacaktı!

Belki de papaz olarak!