Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, enflasyonlar mücadele kapmasında halka çağrıda bulunmuş; dövizdeki dalgalanmaları bahane göstererek, ürünlerini fahiş fiyatla satanları, yetkili birimlere ihbar etmelerini istemişti.
Bu konuda belediyeleri de göreve davet etmişti Tayyip Bey…
Etmesiyle birlikte ceza makbuzları tetikte bekleyen belediye zabıtaları, “Allah Allah” nidalarıyla, bölgelerine dağılıp etiket avına çıktılar…
Sorumluluk alanları içinde, gözlerine kestirdikleri, irili ufaklı market, dükkan, işyeri, mağaza, alışveriş merkezleri, çarşı ve pazar ne varsa girip denetlediler.
*
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarifine uyan yerlere bastılar cezayı…
Uymaya meyilli yerleri de “Bana derler zabıta Kerim, yanlışını yakalarsam affetmem, öperim” diyerek nazik bir şekilde uyardılar.
Zam yerine indirim yapanları ise takdir ve tebrik ettiler.
Uygulama güzel ama zabıta büyük bir özveriyle 7/24 denetim de yapsa, niyeti kötü olanların etiket güncellemesine yetişemez!
Başka yöntemler de bulunmalı, enflasyonu tetikleyen bu fırsatçılara karşı…
Naçizane bir önerim olacak bununla ilgili…
Önerim şu;
Futboldaki VAR sistemi ekonomide de uygulansın!
*
Nasıl mı uygulanacak bu video hakem uygulaması ekonomide?
Gayet basit!
Vatandaş alışveriş yaptığı ürünlerin etiketlerini, akıllı cep telefonuyla videoya çekecek…
Bir sonraki alışverişe çıktığında, aldığı ürünlerin fiyatlarında, kalitesinde ve gramajında öncekine göre ofsayt veya kırmızı kartlık bir pozisyon olduğunu hissettiği an, çektiği görüntüleri hemen belediyeler tarafından kurulan VAR sistemine göndererek, “Burada, cepten 3 puanımı yediler!” ihbarında bulunacak…
Zabıtalardan kurulu VAR hakem heyeti de bu tartışmalı görüntüleri inceleyip, gerekli kararı verecek…
Gerçekten etiketlerde bir ofsayt ve kırmızı kartlık durum varsa, gereğini yapacak…
Yoksa alışverişte devam…
Bu fikrimi uygulayacak belediye başkanının, önümüzdeki seçimde adaylığı da garanti olabilir!
Benden söylemesi…
Yorgan gitti, kriz bitti!
Ülkemizde doları fırlatan…
Enflasyonu zıplatan…
Stratejik dostumuz ABD ile ilişkilerimizi zayıflatan…
PKK ve FETÖ’ye casusluk yaptığı iddiasıyla 35 yıl hapis cezasıyla yargılanan ABD’li Rahip Brunson, dün çıkarıldığı mahkemece tahliye edildi.
Yurt dışı yasağı da kalkan rahip, muhtemelen ülkesine uçtu bile!
ABD ile diplomatik ve ekonomik krizler yaşamamıza neden olan Brunson, giderken bize çok sevdiğimiz fıkrayı bir daha hatırlattı…
Hangi fıkra mı?
Ağa ile maraba arasındaki yolculukta geçen “Biz b.ku niye yedik?” fıkrasını…
Yerim dar, fıkrayı yazamayacağım…
Bilenler bilmeyenlere anlatsın!
“Unutmayı Unutma”
Bu slogan, Türkiye Gençlik Vakfı’nın (TÜGVA) başlattığı güzel bir projenin adı…
Vakfın Osmangazi İlçe Temsilcisi Alican Göç, projenin tanıtımı için dün yönetimiyle birlikte medyamızı ziyarete geldi.
Masamıza bıraktığı TÜGVA’nın kuruluş amacını, hedeflerini anlatan broşürler arasında
Özçekim adlı dergi de vardı.
Dergide, Nobel ödüllü bilim insanı Aziz Sancar’la yapılan söyleşideki ceviz ağacı anısı çok ilginçti.
Aziz Bey, doğduğu ve çocukluğunun geçtiği Mardin Savur’daki bahçelerini çok severmiş.
Fırsat buldukça defter ve kitaplarını eşeğe yükleyip bahçeye gider, hep aynı ceviz ağacının altında derslerini yapar, kitap okurmuş.
Bir gün eve geç gelince meraklanmış ailesi…
Geç gelme nedenini de öğrenince gülmüşler Sancar’a…
Yol üzerindeki su birikintisinden atlamak istemeyen eşeği ile inatlatmış, atlatana kadar saatlerce beklemiş onu!
Demek ki, zeka ve çalışmak yetmiyor, hayatta başarının bir yolu da inat etmekten geçiyor!
Ve de bol bol ceviz yemekten!
Arda’ya Amerikan futbolu yakışır!
Başakşehirspor’un milli futbolcusu Arda Turan son vukuatıyla, yine manşetlerden inmiyor.
Gece kulübünde kavga ettiği şarkıcı Berkay’ın kafayla burnunu kıran Arda’nın futbol kariyeri de tehlikede…
Türkiye’deki futbol hayatını bitirip, Amerikan futboluna yatay geçiş yapabileceği konuşuluyor.
Orada da başarılı olur!
Yetenek var!