Dünya genelinde 68 ülkede 66 bin kişi ile yüz yüze görüşerek gerçekleştirilen Global Mutluluk, Umut ve Refah araştırmasının sonuçları açıklanmış.
Dünya genelinin yüzde 66’sı kendini mutlu hissediyormuş!
Ülkemiz ne durumda?
Yüzde 55 oranla dünya mutluluk sıralamasında 68 ülke arasında 46.ncı sırada çıkmışız.
*
İlginç olan…
Araştırmada, mutlu olduğunu söyleyenlerin çoğunluğu, sosyoekonomik durumları iyi olmayanlarmış…
Yani, “parayla saadet olmaz” şarkısıyla avunan kitle!
Onları şöyle de tarif edebiliriz…
Her yılbaşı büyük umutlarla milli piyango alıp, büyük ikramiye çıkarsa neler yapacağının hayallerini kurar…
Fakat biletine amorti bile isabet etmeyince, “İyi ki bana çıkmadı! O para beni bozardı! En büyük zenginlik, sağlıktır arkadaş” derler…
*
Araştırmanın umut bölümünde ise, dünyanın yüzde 54’ü 2016 yılının iyi geçeceğine dair umutlu!
Türkiye’deki umut oranı yüzde 44!
68 ülke içinde 23.ncü sıradayız…
2016 yılının 2015’ten daha kötü geçeceğini düşünenlerimizin oranı, yüzde 28…
Gelen yıl, giden yılı aratmaz diye düşünenlerin oranı da, yüzde 22!
Erkekler, kadınlara göre daha umutluymuş yeni yıldan!
En umutsuz yaş grubu dikkatimi çekti…
45-64 arası!
*
Aynı araştırmada, 2016’dan umutlu olan ülkeler sıralamasında ilk sırada Bangladeş, ikinci sırada da Nijerya çıkmış…
Açlıkla, susuzlukla, yoklukla, bulaşıcı hastalıklarla boğuşan bu ülkelerde yaşayan insanlar bile 2016’dan umudunu kesmemişler, helal olsun!
Umutsuzluk bulaşıcıdır derler…
Acaba diyorum ki;
Yol yakınken, 2016’dan umudunu kesenleri, Bangladeş ve Nijerya’ya bir moral gezisine mi gönderse Hükümetimiz…
Gelecek yılki araştırmada, gelecekten en umutlu ve mutlu ülkeler arasında dünya birincisi çıkabiliriz!
Vural kanunları çıkmalı!
Gençlerbirliği‘nde göreve başladıktan 5 gün sonra kovulan teknik direktör Yılmaz Vural, bir öneride bulunmuş:
“Bosman kanunu gibi bir de Vural kanunu çıkarılmalı. Kulüpler tozluk değiştirir gibi teknik direktör değiştiremesinler!”
Yılmaz Hoca‘ya katılıyor ve TFF’ye naçizane 3 kanun maddesi önerisinde bulunuyorum:
* Teknik direktörle sezonluk değil maçbaşı anlaşılsın… Galibiyet ve beraberlik halinde görevine devam etsin, yenilgide soyunma odasında futbolcularla helalleşip, stadyumdan direkt evine gitsin!
* Teknik direktörler, sadece takıma antreman yaptırsınlar. Maçlarda kadroyu da taktiği de kulüp başkanları versin. Hatta şeref tribünü yerine yedek kulübesinde eşofmanlarla otursun başkanlar!
* Teknik direktörler de başkanlarla birlikte kongreyle gelsinler takımların başına! Kongreyle gitsinler!
Piyango geyikleri
“Çeyrek bilete bilerek çıkarıyorlar büyük ikramiyeyi. Tam bilete çıksa, adam kafayı yer abicim!”
“Amorti çıkmış bana! Büyük ikramiye çıksa bu kadar sevinmezdim!”
“Keşke piyangocunun gösterdiği bileti alsaydım!”
“Büyük ikramiye çıkanlar şimdi ne yapıyorlardır acaba?”
“İhtiyacım yok ki benim… Bana çıksaydı, hayır işlerinde kullanırdım o parayı!”
“Tühh be! Bu yıl da büyük ikramiyeyi yine altı rakamla kaçırmışım!”
DUVAR
Kara basma iz olur…
Buza basma uf olur!