Dünyadaki tam 143 kentle ilgili ‘Yaşam Kalitesi Endeksi’ ni belirleyen bir araştırma yapılmış…
Kim yapmış bu araştırmayı?
Dünya kentlerina dair yaşam maliyeti ve istatistikler konusunda en büyük veriye sahip ciddi bir internet sitesi…
Peki kentlerin yaşam kalitesi endeksini nasıl çıkarmışlar?
O kentteki güvenlik, tüketici fiyatları, konutlara ve tıp hizmetlerine erişim, ekoloji ve alım gücü gibi kriterlere puan vererek…
*
İşte bu araştırmaya internet üzerinden katılanlar, önce dünyanın en yaşanılası ilk 10 kentini belirlemişler…
Ardından, ilk 100 kentini!
Acı ama gerçek;
İlk 10 arasında Türkiye’den herhangi bir kent yok…
Avustralya’dan 4, İsviçre’den 2, İskoç, Almanya, Yeni Zelanda ve Kanada’dan da birer şehir girmiş.
*
İlk 10’da yokuz diye üzülmeyin hemen…
İlk 100’de varız ama!
Hem de 4 şehir birden girmiş…
Ve üstelik Bursa en önde!
37.nci sıradayız!
İzmir 62, Ankara 95, İstanbul ise ilk yüze bile girememiş, 143 kent arasında 102.nci olabilmiş ancak…
Bu araştırmaya göre;
İzmir’den de Ankara’dan da, İstanbul’dan da daha yaşanılası bir kent Bursa!
Gel de sevinme!
*
O halde, bundan sonra ne yapıyoruz?
Mütevazılığı bir yana bırakıp, dünyanın en yaşanılası bir kente sahip olmanın gururunu doyasıya yaşıyoruz…
Bursa’nın değerini biliyor, güzelliklerine, nimetlerine ihanet etmiyoruz…
Ve kesinlikle;
“Yok efendim trafiği berbat, ulaşımı sakatmış, yok efendim suyu pahalı, havası kirli, ovası betona dönmüşmüş” diye mızmızlık yapmıyoruz!
Yapanlar olursa, onlara ne diyoruz:
“37.nci sıradaki Bursa’yı beğenmiyorsan, işte terminal işte BUDO! Buyur git 102.nci sıradaki İstanbul’da yaşa!”
NOT: 37.nci sıra ile yetinmemeli. Büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarımız, ilk fırsatta dünyanın en yaşanılası ilk 10 kenti gezip incelemeli! Onlarda olup da bizde olmayan şeylerin bir listesini çıkarmalı!
“Alo Çöp Taksi!”
(1).jpg)
Nedir o proje?
“Alo Çöp Taksi” hattı!
Vatandaş sokağında çöpü mü birikti, ya da bir yerde çöp ev mi var, arayacak “Alo Çöp Taksi” hattını, on dakika sonra taksi kapıda!
Proje güzel de, çöp taksilerde taksimetre de olacak mı?
Olursa, kime yazacak tarife?
Bu konuda da bir aydınlatmalı hemşerilerini Sadi Başkan!
Yoksa, aramaya çekinebilirler!
Termal siyaset!
Farkında mısınız…
İktidarı, muhalefet fark etmiyor, siyasi partiler, kamp için nedense hep termal tesisleri tercih ediyorlar…
Sizce neden?
İşte cevap şıklar:
a) TBMM’de gündemi konuşup, tartışırken çok gerildikleri için buhar banyosu ve masaj iyi geliyor…
b) Kongre ve seçim dönemleri aşırı terleyip, kirler kabardığı için kese şart oluyor…
c) Siyasette ayak kaydırma çok olduğundan, muhalifler önceden sabunla test ediliyor…
d) Yüzme bilmeyenlerin siyaset havuzunda boy vermelerini izlemek eğlenceli oluyor…