Dünyanın saygın bilim dergisinde yayımlanmış bu araştırma…
Yeryüzündeki 7,6 milyar insan, gezegenimizde yaşayan canlıların sadece yüzde 0.01’ni oluşturuyormuş.
Buna rağmen;
İlk ortaya çıktığı günden bugüne, insanlık gezegendeki vahşi hayvanların yüzde 83’nün, bitkilerin ise yarısının yok olmasına yol açmış.
Sonuç;
Gezegenimize en büyük zararı biz insanoğlu veriyoruz!
*
Bu gerçeği görmek için öyle uzun boylu bilimsel araştırmalara gerek yok ki…
Hayatımızın her alanında örneklerini görüyor, yaşıyoruz, her gün…
Peki niye yapıyoruz bu kötülüğü, bu nankörlüğü yaşadığımız dünyaya?
Nedeni de belli değil mi?
Aç gözlülüğümüz yüzünden…
Hırslarımız, ihtiraslarımız yüzünden…
Egolarımız, tutkularımız yüzünden…
Ekonomik, siyasi ve günlük menfaatlerimiz yüzünden…
Geleceğe dair korkularımız, kaygılarımız yüzünden…
Doymuyor midelerimiz, gözlerimiz, nefsimiz bir türlü, ne yiyeceklere, ne paraya, ne mala mülke, ne makama ve mevkilere…
Hepsi benim olsun, daha çok olsun istiyoruz…
Gözümüz görmüyor hiçbir şeyi…
Yakıyoruz, yıkıyoruz…
Vuruyoruz, kırıyoruz…
Aldatıyor, kandırıyoruz…
Kızıyor, küsüyoruz…
Bu uğurda her türlü yolu mubah sayıyoruz…
Biz haklıyız, biz mağduruz, masumuz ve hala alacaklıyız!
*
Bu açgözlülüğe, bu hırsa, egolara can dayanmıyor, gezegenimiz nasıl dayansın!
İşin garip tarafı…
Dünyada, öleceğini bilen tek canlı türü de insan!
Üstelik yaşayacağı ortalama ömrü de belli!
Sonuç da;
İki metrelik toprağa konulan bir avuç kemik torbasından ibaret değil miyiz hepimiz…
Bu acı gerçeğe rağmen, bütün bu kötülükleri, üstelik de yalnız doğadaki hayvanlara, bitkilere değil, çevremizdeki en sevdiklerimize bile yapıyoruz!
Değer mi?
Bilim dünyası, bu konuyu da araştırmalı!
Bu da bizim kumrumuz!
Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın belediyedeki makam odasına kumru kuşu yuva yapmıştı.
Hem de, masasının üzerindeki yazıcının üzerine…
İki de yumurta bırakmış.
Başkan Dündar’ın kumrularını köşemde yazarken özenmiştim!
Hafta içinde bir baktım benim evin balkonundaki boş saksının içinde bir çift kumru…
Yumurtaları da var iki tane!
Bakalım hangimizin kumrusu önce yavrulayacak?
Mustafa Başkan’ın mı, benim mi?
Bahisler açılmıştır, oranları görelim!
Gel de takma!
Altın fiyatlarındaki yükseliş, düğüncüleri zor durumda bırakmış.
Demokrasilerde çareler tükenmez!
Bazı kuyumcular, kiralama sistemi geliştirmişler…
Ekonomisi sıkıntılı düğüncü aileler, günübirlik kiraladıkları altın takıları düğünde geline takıyorlar…
Eşe dosta, gelinin tarafına havasını atıp, fotoğraflar çektirildikten sonra ertesi gün altınları kiraladıkları kuyumcuya eksiksiz götürüp teslim ediyorlarmış.
İyi de;
Düğüncüler, kiralama yöntemiyle işi kurtarıyorlar, ya davetli diğer eş dost ve akrabalar ne yapsınlar?
Onlar için de çeyrek altın kiralama servisi de şart!
Timsah sandıkta!
Bursaspor kongre üyeleri dün 4 başkan adayını dinlediler, bugün de sandık başına gidecek…
Ve hangi başkanın sözlerini daha inandırıcı ve yönetimini daha güvenilir bulduysa onu seçecek.
Bursasporluların yeni yönetimden bekledikleri nedir?
Öncelikle;
Kulübü borç sarmalından kurtaracak ve kalıcı gelirler sağlayacak gerçekçi projeler geliştirip hayata geçirmeleri…
İkinci beklenti de;
Akıllı transfer politikasıyla, şampiyonluğa olmasa da ilk beşe oynayacak, şampiyon apoletine yakışır iyi bir takım oluşturmaları…
4 Başkan adayının da vaatleri bu yönde…
Kazanan Bursaspor olacak…
Millet Bahçesi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin seçim beyannamesinde açıklamıştı.
Yıkılan eski stadyumların bulunduğu alanlar Millet Bahçesi’ne dönüştürülecekmiş.
Aralarında bizim meydan haline getirilen Atatürk Stadı da var…
Güzel fikir…
Fakat millet heyecan yapmış, şimdiden soruyor:
“Bahçemizde, mangal yakıp piknik de yapabilecek miyiz?”