Olay Gazetesi Bursa

Doktor adayına savunma sporu öneren dekan!

Bir tıp fakültesine yeni atanan dekan, öğrencilerin eğitim durumlarını görmek istiyor. Amacı; Okulu bitirmesine, yani doktor olmasına sadece bir yıl kalmış olanların eksiklerini öğrenip, tamamlamalarına yardımcı olmak… Doktor adaylarını odasına davet edip, tek tek konuşuyor dekan… Sıra okulu bitirmesine altı ay kalan Ahmet‘e geliyor…   *   Soruyor Dekan: “Şimdi sen altı ay sonra doktor […]

Bir tıp fakültesine yeni atanan dekan, öğrencilerin eğitim durumlarını görmek istiyor.

Amacı;

Okulu bitirmesine, yani doktor olmasına sadece bir yıl kalmış olanların eksiklerini öğrenip, tamamlamalarına yardımcı olmak…

Doktor adaylarını odasına davet edip, tek tek konuşuyor dekan…

Sıra okulu bitirmesine altı ay kalan Ahmet‘e geliyor…

 

*

 

Soruyor Dekan:

“Şimdi sen altı ay sonra doktor olacak ve muhtemelen mecburi hizmete gideceksin. Yeterli bir eğitim aldığına, hastaların üstesinden gelebileceğine inanıyor musun? Özellikle korktuğun bir alan var mı?”

“Var Hocam, Acil Servis!” diyor Ahmet ve anlatıyor gerekçesini:
“Çünkü bizim Acil’e gelen hastaların çoğu ya üst solunum yolu enfeksiyonu ya da ishaldi… Dolayısıyla başka bir şey görmedik! Bu bilgilerle, bu pratikle başka bir Acil’de çalışırsak bizi döverler Hocam!”

 

*

 

Dekan, genç doktor adayını dinledikten sonra kaygılarına hak veriyor ve onun için kalan kısa zaman içinde bu kaygılarını giderici neler yapabileceğini soruyor…

Ahmet sesini çıkarmayınca, Dekan yarı şaka yarı ciddi bir öneri sunuyor:

“Bak şimdi Ahmet, yavrum; biz bu kalan dört, beş ayında ne yaparsak yapalım seni bu ‘dövülme’ hadisesinden kurtarabilecek tamamlayıcı bir eğitim veremeyiz. En iyisi biz sana kalan eğitim sürende judo, tekvando, karate gibi savunma sporlarını öğretelim! Böylece hastanın hayatını kurtaramasan da hiç olmazsa kendi hayatını kurtarırsın!”

 

*

 

Malum dün 14 Mart Tıp Bayramı’ydı…

Okuduğunuz bu karamizah anekdotu da, bayram hediyesi niyetine, Prof. Dr. Şaban Şimşek‘in “Doktor Ne Yaşar Ne Yaşamaz” adlı mizah kitabından aktardım…

Bir dönem Bursa’da da görev yapan Şimşek’in, mesleki anılarından derlediği kitabını okudukça insanın “doktor hasta ben hasta” türküsünü söyleyesi geliyor! 

 

BESOB’a yeni makam aracı

 

BESOB Başkanı Arif Tak, 10 yıldır bindiği makam aracını değiştirmek istiyordu…

Fakat, esnafı ekonomik sıkıntı içindeyken böyle bir tasarrufta bulunması hoş karşılanmayabilirdi.

Zaman araba değil çorap değiştirirken bile iki defa düşünülecek zamandı…

Ne var ki;

400 bin kilometreyi geçen makam aracından da artık ‘tak, tak’ sesleri gelmeye başlamıştı.

Eminim ki, o 400 bin kilometrenin en az 300 bini, Kestel’deki Esnaf Sitesi projesi için Ankara yollarında geçmiştir!

Neyse ki Başkan Tak‘ın imdadına devlet destekli KOSGEB esnaf kredileri yetişti!

Esnafının bir yıl geri ödemesiz sıfır faizli kredilerle rahatlaması ve yönetimin yoğun ısrarları üzerine, nihayet makam aracını değiştirme kararını verdi.

Hayırlı olsun…

Yıllarca AUDİ‘ye binen Arif Başkan bu kez tercihi Passat’dan yana yaptığı belirtiliyor.

Eski aracı da satışa çıkarmış bile…

  

Karikatürün gücü!

 

​Gazetemizin emektar çizeri Zeki Bulut‘un dünkü karikatürü bir harikaydı!

Hollanda ile yaşanan diplomatik krize dair, sayfalar dolusu yorumları, haberleri ve günlerdir dile getirilen söylemleri tek çizgide bitirmiş!

İşte karikatürü güçlü ve etkili kılan da bu özelliği…

Kalemine, yüreğine ve beynine sağlık Zeki Abi!