Şu Japonlar da çok alem bir millet…
Çalışmayı, üretmeyi seviyorlar.
Gezmeye de bayılıyorlar…
İyi de geziyorlar.
Dünyanın neresine giderseniz gidin, oldukça sade giysiler içinde, kafasında şapkası, boynunda dijital fotoğraf makinesiyle mutlaka japon turiste rastlarsınız…
Geçenlerde Atatürk Caddesi’nde karşılaştık bir grup Japon turistle…
Çoğu ninem yaşındaydı…
Cumalıkızık’a nasıl gideceklerini sordular.
Tarif ederken sumo güreşçisi kadar terledim…
*
Japonların bir özelliği de ilginç buluşlara, projelere imza atmaları…
İşte son haber…
Gözyaşı öğretmenliği uygulaması başlatmışlar ülkede!
O da ne mi?
Japonya’daki okul ve işyerlerinde, öğrencilerin, çalışanların psikolojik sağlıklarını korumaları ve stresten kurtulmaları için ağlama dersleri veriliyormuş.
Mutluluk veya üzüntü kaynaklı gözyaşlarının, insanlardaki sinir sistemini rahatlattığını, gülmekten ve uyumaktan daha etkili olduğunu belirtiyor japon uzmanlar…
E atalarımız boşuna dememiş, “Ağla ağla açılırsın” diye…
*
Diyelim ki, öğrencileri sınav stresine girdi, okul yönetimi hemen davet ediyormuş gözyaşı öğretmenini…
Ağlaya ağlaya stresten hepbirlikte kurtuluyorlar…
Ya da;
Ekonomik kriz yüzünden, fabrikasındaki çalışanlarının işsiz kalma endişesiyle strese girdiğini görüyor patron…
Çağırıyor gözyaşı öğretmenini…
Patronu, çalışanı hepsi başlıyorlar dizlerini döverek ağlanmaya…
Ağladıkça açılıyorlar, ne ekonomik krize girme stresi kalıyor ne kovulma…
*
Gözyaşı öğretmenliği Japonya’da çok tutmuş, bu işi yapanlar ağlamaktan parayı sayamaz haldelermiş!
Bizim ülkemizde de uygulansa bir faydası olur mu acaba?
Biz de ağlanmayı çok seven bir milletiz!
Zengini-fakiri, işçisi-işvereni, siyasetçisi-seçmeni, topçusu-popçusu, alacaklısı-borçlusu, doktoru-hastası, başkanı-müdürü, medyası kime dokunsanız ağlayan ağlayana…
En çok da anamız ağlıyor!
Laf aramızda;
Gözyaşı öğretmenlerinin ağlatmak için özel çaba sarfetmelerine de gerek yok, mendil satsalar dönerler köşeyi!
Sosyete uyuma, projeye sahip çık!
OLAY Medya Spor Müdürü Orhan Güney, dünkü köşesinde, Bursaspor’a kalıcı gelir getirici süper bir projeden bahsediyordu…
Projenin adı; Yaşam Merkezi…
Halk arasındaki bilenen adıyla ‘sosyete pazarı’…
Deniliyor ki;
Yeni Stadyumu’nda Bursastore mağazasının önündeki alana en az bin adet alışveriş tezgahı, yiyecek içecek satan büfeler kurulsa…
Ve tezgah başına yıllık 15-20 bin lira kira alınsa, hem Bursaspor nasiplenir, hem şehir ekonomisi…
Maçlar dışında da çevresine bir hareket getirir, stadyum altındaki dükkanlar da değerlenir sayesinde…
Projeye, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da sıcak bakmış…
Taraftar çoktan razıdır, her maçta “Sosyete uyuma!” diye bağırıyorlar zaten…
Kulübü mali sıkıntıdan kurtarmak için maddi manevi koşturan Bursaspor Başkanı Ali Ay’ın yerinde olsam, o sosyete pazarından iki üç tezgahı kulübe ayırırım…
Kadrodışı kalan futbolcular, ceza olarak ve bu tezgahlarda çalışsınlar…
“Gel vatandaş gel! İkizlere takkeye gel! Adriana Lima da buradan giyiniyor, Jires Kembo da…” diye bağırsınlar.
Vekil ziyaretleri
Dikkat ediyorum, TBMM açıldığı günden beri Bursa miletvekillerinin ziyaretçileri hiç eksik olmuyor.
Özellikle de AK Partili vekillerin…
Kestane şekerini alan, Ankara’nın yolunu tutuyor.
Kimi ‘hayırlı olsun’ ziyaretinde, kimi yerel seçim öncesi destek arayışında…
İş, tayin ve atamaya torpil yaptırma umuduyla gelenler de var, tek tük…
Sosyal medyada paylaşılan fotoğraflara bakılırsa, milletvekillerimiz hemşerilerinin ilgisinden memnunlar…
Dua etsinler;
Ankara-Bursa arasındaki yüksek hızlı tren projesi ağır işliyor…
Tren çalışıyor olsa, gelenlerle selfie çektirmekten Meclis’e gidemezdi vekiller!
Kaşıkçı
Dış kaynaklı medyanın iddialarına göre;
Kayıp gazeteci Cemal Kaşıkçı için Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda polis tarafından yapılan aramalarda, cinayet izine rastlanmış…
Bakalım, insanlık izine de rastlayacaklar mı, aramalarda?