Cumhurbaşkanlığına seçildikten sonra bir uygulama başlattı…
Yurdun değişik bölgelerinden gruplar halinde mahalle ve köy muhtarlarını Saray’ında ağırlıyor, yemekten önce onlara uzun uzun sesleniyor, Cumhurbaşkanı Erdoğan.
Buna tek taraflı dertleşme de diyebiliriz.
Yurt ve dünya gündemindeki en sıcak konular üzerine görüşlerini muhtarlarımıza aktarıyor…
*
Tayyip Bey‘in demokrasi ve siyaset temalı konuşmalarının içeriği, “Size söylüyorum muhtarlarım, siz duyun hey muhalefet parti liderleri, hey AB ve dünya liderleri!” formatında oluyor genelde…
Muhtarlarımızın ayakta alkışladığı bu konuşmalar bazı TV kanallarının canlı yayınlıyor, ertesi gün de çoğu gazetede manşete çıkıyor.
Bugüne kadar Saray’da ağırladığı muhtar sayısı binleri geçmiştir.
Özellikle 7 Haziran genel seçimleri öncesinde, bir günde iki üç defa gelen muhtarlar olmuştu.
*
Eskiden, “Belediyeye kadar gittim, hemen dönücem!” notu bırakırdı muhtarlarımız kapılarına, şimdi ise “Saray’a kadar gittim, yarın dönücem!” yazıyorlar.
Peki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, muhtarlarımıza olan bu sevgisi, ilgisi nereden kaynaklanıyor?
Niye en çok onları Sarayı‘na davet ediyor?
Bence, bu toplantılarla bir yerlere inceden mesaj gönderiyor Tayyip Bey…
Kimlere mi?
Vaktiyle kendisinin siyasi hayatının bittiğini, Türkiye’de artık muhtar bile seçilemeyeceğini iddia edenlere!
*
Şimdi diyeceksiniz ki;
“Tayyip Bey, Başkan seçilirse, STK’lardaki başkanlar hatta okullardaki sınıf başkanları yaşadılar desene! Artık muhtarları bırakıp onları da bol bol davet eder Sarayı’na!”
Neden olmasın?
Memleketteki başkan sayısı muhtardan daha fazla!
Nasıl kandırıldık, nasıl düştük bu tuzağa?
Şırnak’ta şehit düşen Gürsu’lu Salih Hüseyin Parça, henüz 15 günlük polisti…
Dün Ulucami’den gözyaşları içinde cennete uğurladığımız Bahadır Aydın, ise
daha 3 aylık askerdi...
Gel de sorma o can alıcı soruyu…
Ömrü dağlarda geçmiş, bölgeyi avucunun içi gibi bilen, silahla yatıp kalkan teröristlere karşı, 3 aylık askerlerle, 15 günlük polislerle mücadele olur mu?
Olur!
Uyduruk Ergenekon, Balyoz davaları yüzünden terörle mücadelede tecrübeli komutan düzeyinde nice askere ayıp edilirse…
Askerliğin süresiyle sürekli oynanıp, zırt pırt bedelli çıkarılırsa…
Paralel yapı iddiaları yüzünden de, polis teşkilatı hallaç pamuğu gibi dağıtılır, polis okulları bile kapatılırsa…
Kurunun yanında yanan yaşlar arasına, terör konusunda uzmanlaşmış polislerimiz de atılırsa…
Bu arada;
Çözüm süreci safsatasına inanıp, barış geliyor hayaliyle bölücü terör örgütünün şehirlerde ve dağda palazlanmasına kayıtsız kalınırsa…
15 günlük polisimiz de şehit olur 3 aylık askerimiz de, sade vatandaş da!
Bakambu
Trabzonspor maçını oynamadan gittiği için kızmıştım Bakambu’ya ama sosyal medyada paylaştığı mesajını görünce gitti kızgınlığım…
Bursaspor formasıyla attığı gol sevincini tribünlerle birlikte yaşarken çekilmiş güzel bir fotoğrafının altına, şu notu düşmüş:
“Herşey için teşekkür ederim. Sizleri asla unutmayacağım büyük Bursaspor taraftarı!”
Vefa duygusuna Fransız kalmayan Bakambu’nun bu mesajı, hayallerinin takımına transfer olan yüzde yüz yerli Bursa çocuklarına da kapak olsun!