İl il dolaşıp mitingli açılışlar yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, seçim öncesi Bursa‘ya da geleceği yönünden bir beklenti oluştu partililerde…
Tarih bile verenler var…
3 ya da 4 Haziran deniliyor…
İl Başkanlığı’ndan henüz bu konuda resmi açıklama yapılmadı.
Partililere ve medyaya verilen mesaj:
“Gelebilir de, gelmeyebilir de!”
*
Niye böyle bir beklenti doğdu peki?
İddiaya göre;
AK Parti‘nin Gökdere’deki Bursa mitingine ilgi ve katılım oranı beklentilerin altında kaldı…
Tayyip Bey‘li önceki mitingleriyle kıyaslandığı için bu yorum yapılıyor tabii…
O açıdan bakınca, doğru ama bunda il yönetiminin de Başbakan Ahmet Davutoğlu‘nun da bir suçu yok!
Milletvekili aday listesindeki isimlerin hele hiç günahı yok!
Ayrıca;
Aynı meydanda CHP mitinginin iyi geçtiği haberleri, bütün bu konular muhtemelen Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın önüne rapor olarak gitti.
*
Deniliyor ki;
Tayyip Bey, gelmesine gelecek de, neyin açılışını yapacak?
Bunun telaşı ve arayışı içinde İl Yönetimi…
Bakanlara, ne kadar bitmiş-bitmemiş proje varsa hepsini açtırdılar.
Bakanların kestiği kurdeleyi Cumhurbaşkanı’na bir daha kestirmek yakışık almaz!
Erdoğan duyarsa kızar!
Medya vaziyeti çakarsa, yazar!
*
Makamında uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Gürsu Belediye Başkanı Cüneyt Yıldız’ın cenaze töreninde karşılaştığımız AK Partili il yöneticileri ve milletvekili adaylarına da sordum Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bursa’ya gelip gelmeyeceğini…
Hepsinin beklentisi, “ah keşke gelse!” yönünde…
Çünkü;
Miting şokunun üzerine bir de çok sevdikleri Başkan Yıldız’ın ölümünün üzüntüsü, partilileri moral olarak yıkmış adeta…
Seçim konsantrasyonlarını, propoganda çalışmalarına katılma heyecanlarını yitirmiş durumdalar…
Onları bu yılgınlıktan ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın sürpriz Bursa gezisi kurtarır!
Böyle bir moral motivasyona çok ihtiyaçları var.
Bakarsınız 3 Haziran’da gelir Tayyip Bey, gündüz açılışlar yapar kaşam da Ziraat Türkiye Kupası final maçını izler, kazanana kupayı verir.
Çek gönder…
Akıllı cep telefonları, vatandaşların kadar yerel yönetimlerin de işini kolaylaştırıyor.
En önemlisi de zamandan kazandırıyor.
İşte Yıldırım Belediyesi‘nin uygulamaya soktuğu “Çek gönder” projesi…
Örneğin;
Kaçak inşaat mı yapılıyor sokağınızda, mahallenizde, hemen cep telefonunuz veya tabletinizle çekin fotosunu, yazın altına adresini gönderin Başkan İsmail Hakkı Edebali‘ye…
O da, fotolu mesajınızı görür görmez, ilgili birimlere talimatı verip, sorunu çözsün kısa zamanda…
Yalnız, hep şikayetleri, sorunları, dertleri çekip göndermeyin, arada hizmetlerine teşekkür mesajları da atın ki, hizmet şevki heyecanı da kentsel dönüşüme girmesin Başkan’ın!
Ne verirsen elinle o gider çerezinle!
Diyanet İşleri Başkanı’nın 1 milyarlık Mercedes marka makam aracı, gündem oldu.
Tartışmalara, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de katıldı.
“Devlete alınan makam araçlarının tutarı, çerez parası kadardır” gibi ilginç bir açıklamada bulundu.
Bu açıklama haliyle tartışmaya yol açtı…
Benim asıl endişem, hayırseverlerin şevkini kırması!
Namaz çıkışında, cami ve kuran kursu inşaatları, camilerin elektrik, su, doğalgaz, temizlik giderleri için bağış istendiğinde, vatandaş ya “Devlet, çerez parasından ödesin” derse!
Ayıkla çerezin çekirdeğini!