Hükümet çevre sağlığı konusunda ciddi adımlar atmaya devam ediyor.
Marketlerde kullanılan alışveriş poşetlerinin parayla satılması kararının ardından şimdi de gündeme yemeklik sıvı yağlar geldi.
Yemeklik bitkisel sıvı yağlardan da litre başına ayrıca 10 kuruş ‘atık yağ’ ücreti alınacakmış.
Amaç;
Yağların çevreye verdiği zararı azaltmak!
*
Gerçi;
O bir litre yağın kanalizasyona karışması sonucunda, yeraltı su kaynaklarına verdiği zarar parayla pulla ölçülemez…
Keşke o yağları yalnız satarken değil kullanıldıktan sonra da yine belli bir ücretle geri alınması sağlansa…
Bu konuda özellikle ev hanımları özendirilse…
Eminim çoğu, yemek yaptıktan veya kızartmalardan sonra kullanmadıkları o yağları lavaboya döküyor.
Para kazanacaklarını bilseler hayatta dökmez şişe veya kavanozlarda biriktirirler.
Böylece hem aile bütçesine ufak bir destek hem de çevre sağlığına büyük bir hizmet ederlerdi.
*
Belediyelerimiz zaman zaman atık yağ toplama proje ve kampanyaları düzenliyorlar ama tüketiciyi ekonomik yönden cezbetmediği için ilgi beklenen düzeyde olmuyordu.
Bitkisel sıvı yağlardan litre başına 10 kuruş alınması belki tüketiciyi çok etkilemez fakat yemek sektöründekilere bir ek maliyet getirebilir.
Tonlarca yağ kullanan firmalar var.
Bu arada;
Yazarken aklıma geldi…
Keşke bu uygulamaya bir kısım medyayı da dahil etseler!
Kaleminden ve yaka mikrofonundan vıcık vıcık yağ damlayanlardan da cümle başına atık yağ ücreti alınsa!
Ne güzel olur!
Bakarsınız yağ oranı azalır, köşelerde, manşetlerde ve TV’deki siyasi tartışma programlarında!
Eğitimde de 4.0 teknolojisi…
Mektebim Okulları’nın yenilenen Özlüce Kampüsü’ndeydik dün…
Okulun Bursa, Yalova ve İznik Kampüslerinin Bölge Koordinatörü Bülent Büke ve Bursa Kampüs Direktörü Ahmet Kırmızı, Mektebim Okulları olarak eğitimdeki hedeflerini paylaştılar bizlerle…
STEAM adı verilen uluslararası eğitim modelini bu yıl UNİCEF ile birlikte Türkiye’de okullarında uygulanacağını anlattılar.
STEAM’a kısaca, Endüstri 4.0’ın eğitim versiyonu diyebiliriz.
Hedefler, düşünceler, eğitime yapılan yatırımlar, ülke geleceği açısından umut vericiydi…
En hoşuma giden şu cümleleri oldu:
“Çocuklarımıza, ülkemizin ve dünyanın en büyük, en saygın üniversitelerinden iyi derecelerle diploma alabilecek kalitede eğitimler verebiliriz. Ama önce onlara sevgi ve saygıyı, manevi ve milli değerlerimizi öğretmek öncelikli hedefimiz. Kendini, ailesini, çevresini ve ülkesini sevmeyen insan, okul birincisi olsa, en iyi yerlere, makamlara gelse ne olur? 15 Temmuz hain darbe girişiminde bunu FETÖ ile yaşadı bu ülke. Diplomalı vatan hainleri de gördük!”
En iyi 10 beceri
Dünya Ekonomi Forumu’nun açıkladığı raporda, 2020 yılında beklenilen en iyi 10 beceriyi şöyle sıralamış:
1. Karmaşık problem çözümü
2. Eleştirel düşünme
3. Yaratıcılık
4. İnsan yönetimi
5. Diğer insanlarla işbirliği
6. Duygusal zekâ
7. Yargı ve karar verme
8. Hizmet yönelimi
9. Anlaşma
10. Bilişsel esneklik
Bu ne demek?
Yakın gelecekte ekmek aslanın ağzında değil, bu 10 beceride demek!
Özel okullarımız eğitim-öğretim programlarını, bu beceriler üzerine kurgulayabiliyorlar ama keşke aynı şeyleri devlet okullarımız için de söyleyebilsek…
Fakat eğitim camiası ve veliler yeni Milli Eğitim Bakanı’ndan umutlu…
Bakan’ın özel sektörden gelmesini, bu konuda büyük bir avantaj olarak görüyorlar.
Anne-Baba olmanın en güzel yolları
*Çocuğunuzun bütün acıyan yerlerini öpün.
*Parklarda çocuğunuzla birlikte çocuk olun, salıncakta beraber sallanın.
*Anne ve babaların da hata yapabileceğini gösterin, yeri geldiğinde ondan özür dileyin.
*Birlikte gazete, dergi, kitap okumaya çalışın. Film, tiyatro izleyin. Konsere gidin.
*Çocuğunuza asla tutamayacağınız sözlerde, vaatlerde bulunmayın. Bulunursanız da mutlaka yerine getirin.
*Özel günleri kutlamayı unutmayın.
( Deneyimli eğitimci Bülent Büke’nin ‘Ana Baba Okulu’ adlı kitabından…)
FOTO/ŞAKA
CHP Nilüfer Belediye Başkan Adayı Turgay Erdem : “Necati Abi, geçen seçimde giydiğin uğurlu kırmızı kazağını giymemişsin!”
AK Parti Nilüfer Belediye Başkan Adayı Necati Şahin :”Onu ütületip sana getirdim Turgay kardeşim!”