Gecenin bir yarısı…
Bursaray’dayız…
Vagonlar demokrasi nöbetine gidip-dönenlerle hıncahınç dolu…
İnmek sorun, binmek ayrı sorun…
Oturacak yer bulmak ise tamamen şansınıza kalmış.
Sakallara ak düşmenin faydasını gördüm, bir genç yolcu yerini verdi, hiç yaşlılık kompleksine kapılmadan teşekkür edip oturdum koltuğa…
*
Hemen karşı koltuğumda çocuklu bir çift aile vardı…
Ellerinde Türk bayrakları, belli ki demokrasi nöbetinden dönüyorlar.
4-5 yaşlarında sevimli maviş gözlü bir kız çocukları kucaklarında…
Fakat, çocuk sürekli mızmızlanıyor…
Derken başladı ağlamaya…
O nasıl bir ağlamak, vagon inliyor!
Ağladıkça, bütün sevimliliği gidiyor.
Genç anne-baba susturmak için ne kadar dil dökse de nafile, “sus” dedikçe sesini yükseltiyor çocuk…
Bir türlü susturamıyorlar.
*
Vagondaki diğer yolcuların rahatsız etmesi anne-babayı daha da panikletiyor.
Dayanamayıp sordum babaya:
“Hasta mı? Niye ağlıyor?”
Genç adam, utana sıkıla kulağıma eğildi:
“Hasta değil de, Demokrasi Meydanı’nda istediği şeyi almadık diye yapıyor, ağlaması ondan…”
Daha da merak ettim, istediği şeyin ne olduğunu sordum…
Sormaz olaydım, söyleyince yüreğim parçalandı resmen…
“Gazoz istemişti. Fakat cebimdeki para ancak bayrak almaya yetince, alamadım” dedi. Ağlamamak için zor tuttum kendimi…
*
Düşünebiliyor musunuz, cebindeki son parasını bayrağına verip, çocuğuna gazoz alacak parası bile olmayan insanlar, demokrasi nöbeti için meydanlara akıyor…
Vatanına, bayrağına düşkün böyle necip bir milleti, hangi darbe devirir sorarım size?
“Yarın akşam da demokrasi nöbetine gelirseniz, sana söz iki tane gazoz, bir de uçan balon benden” dedim küçük kıza, o an susuverdi.
Ertesi akşam, meydanda buluşmak üzere sözleştik aileyle…
Epeyce bekledim ama görüşemedik…
Ya gelmediler ya da geldiler gurur yapıp yanıma yaklaşmadılar.
Stratejik ortak böyle yaparsa!
ABD’nin Merkez Kuvvetler Komutanı general, darbe girişiminden yakalanarak gözaltına alınan, tutuklanan komutanları, ABD ordusunun yakın müttefikleri olarak gördüğünü söylemiş.
Utanmadan sıkılmadan, o hainlerle irtibat halinde olduklarını, görüştüklerini de belirtmiş.
Bu açıklaması bile, darbenin kimler tarafından organize edildiği ve desteklendiğinin en güzel itirafı ve kanıtıdır.
Ve Türkiye’nin ABD’ye artık şu soruyu sorma zamanıdır:
“Her fırsatta stratejik ortaklıktan söz ediyorsunuz. Şu stratejik tanımını bir açsanız da biz de bilsek stratejilerinizin neresindeyiz arkadaş? Dost tarafında mı, düşman tarafında mı? Biz de ona göre dış politikamızda yeni bir strateji belirleyelim!”
Demokrasi Destanı
Gazetemiz dün tam 44 sayfalık Demokrasi Gazetesi verdi…
15 Temmuz darbe girişimine dair tüm ayrıntıların yer aldığı gazete, tam bir tarihi belge niteliğinde…
Hazırlayan arkadaşlarımı tebrik ediyorum.
Sakladım arşivime bir tane…
Size de tavsiye ederim.
Gazete değil demokrasi destanı bu!
İleride torunlarıma, 15 Temmuz’da tankların, tüfeklerin, bombaların önüne geçerek darbe girişimini önleyen demokrasi şehitlerimizi, halkımızın, siyasetçilerimizin, medyamızın cesaretini, direnişini, gerçek vatansever asker ve polisimizin kahramanlığını gururla anlatacağım sayfa sayfa…