Hükümet, evlenmek isteyen gençlere maddi destekte bulunma sözü vermişti…
Sözünü tuttu…
Çeyiz Hesabı ile ilgili yönetmelik bu hafta yürürlüğe girdi. Hafta başından itibaren de bu altın fırsattan yararlanabilirsiniz!
Bu devirde size böyle bir kıyağı öz babanız yapmaz!
Nasıl mı yararlanacaksınız?
Çok kolay…
*
Bir bankaya gidiyorsunuz, göğsünüzü gere gere, “Ben çeyiz hesabı açmak istiyorum” diyorsunuz…
Açtınız mı hesabı?
Sıra geldi o hesaba aylık düzenli paraya yatırmaya…
3 yıl boyunca yani 36 ay hiç aksatmadan bu hesaba para yatırmalısınız…
Ne kadar?
Alt limit 100 TL, üst limit 1000 TL…
Gelirinize göre seçin bir rakam…
*
Diyelim ki, 100 lira ödemeye karar verdiniz, 36 aydan ne yapar, 3 bin 600 TL…
Üç yılın sonunda çeyiz hesabınızda biriken bu paraya, Devlet Baba’nın yüzde 20’lik katkı payı kıyağı 720 lirayı da eklersek, toplamda 4 bin 350 liranız olacak!
Ne oldi renginiz soldi!
Beğenmediniz mi?
Düğünü bırak, bu parayla söz ve nişan dahi yapılamaz mı?
O paraya gelinlik bile alınamaz mı?
Kiralayın kardeşim siz de!
Belediyelerin mis gibi nikah daireleri dururken…
Kırk gün kırk geceli, şarkılı türkülü, yemekli, havai fişekli kır düğünü mü yapacaktı Devlet Baba size!
Ne demişler;
İki gönül bir olunca samanlık seyran!
*
Şunu da unutmayın!
Çeyiz hesabınıza katkı payının üst limiti 5 bin lira!
Üç yılda ne kadar para biriktirirseniz biriktirin, 5 bin liradan fazla destek işlemez Devlet Baba’dan…
Ha bu arada…
Çeyiz hesabında yaş limiti de var gençler!
27 yaşına kadar parayı biriktirip evlendiniz evlendiniz o yaşı geçene katkı payı da yok, ona göre!
Gözünüz tutmadı mı çeyiz hesabını?
O halde benden size daha garantili ve az maliyetli bir tüyo…
‘İçgüveysi hesabına’ yoğunlaşın!
İlahi adalet derken…
Özgecan’ın katili Ahmet Suphi Altındöken‘in kaldığı cezaevinde başka bir mahkum tarafından öldürülmesini kamuoyu ‘ilahi adalet’ olarak yorumlamış, medyalarda da bu doğrultuda haber ve yazılar çıkmıştı.
Tevfik Kanmaz adlı okurumuz, gönderdiği mailinde, yapılan ve yazılan o yorumları fazla popülist bularak, sosyolojik bir soruyla karşılık vermiş…
Diyor ki;
“Öldürülen sapık ve yaralanan babasının, dünyanın en alçak en aşağılık suçu rahatlıkla işlemelerinin altında; erkek ataerkil yetiştirme tarzı ve toplumda kadınlara karşı cinsel ötekileştirici, dışlayıcı söylemlerin hiç mi etkisi yok?”
Okur haklı!
Ne yazık ki, milletçe toplumsal sorunların kaymağı ile ilgilenmekten, kaynağına inemiyoruz bir türlü!
Salı sallanır!
TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerin, her hafta salı günleri grup toplantıları oluyor.
Basına ve partililere açık yapılan bu toplantılarda, genel başkanlar kürsüde siyasi gündeme dair konuşuyorlar…
Konuşmaların formatı tam seçim mitinglerini arattırmıyor!
Liderler kendilerini kaybediyorlar, seçmene, parti tabanına mesaj vereceğim derken siyasi rakiplerine demediğini bırakmıyorlar.
Gerginliklerinin nedenini çözdüm!
Salı sallanır boşuna dememişler, onlar da sallıyorlar bol bol!
Grup toplantılarının gününü salıdan cumaya kaydırmalı!