Olay Gazetesi Bursa

Çekirge Caddesi’nde bir yalnız aday…

Bursa’da milletvekili aday adaylığı en çok konuşulan ve tartışılan isimdi Suriye asıllı Türk vatandaşı Muhammed Erdoğan… Ülke gündemine konu oldu. Hele bir de AK Parti 1. Bölge milletvekili aday listesine 9. sıradan girince, partilileri de kamuoyunu da şaşırttı. Yabancı basın bile onun haberini yapmaya başladı. Erdoğan’ın, adaylığını, Avrupa’daki Türk asıllı milletvekillerini örnek göstererek, ülkedeki demokrasimiz açısından olumlu bulanlar […]

Bursa’da milletvekili aday adaylığı en çok konuşulan ve tartışılan isimdi Suriye asıllı Türk vatandaşı Muhammed Erdoğan…

Ülke gündemine konu oldu.

Hele bir de AK Parti 1. Bölge milletvekili aday listesine 9. sıradan girince, partilileri de kamuoyunu da şaşırttı.

Yabancı basın bile onun haberini yapmaya başladı.

Erdoğan’ın, adaylığını, Avrupa’daki Türk asıllı milletvekillerini örnek göstererek, ülkedeki demokrasimiz açısından olumlu bulanlar da var…

“Siyaseti çok seviyorsa, gitsin ülkesinde yapsın” diyenler de…

*

Muhammed Bey’i ilk kez AK Parti’nin geçen hafta sonu Merinos AKKM’de gerçekleştirdiği iftarlı aday tanıtım töreninde görmüştüm yakından…

Önceki akşam, bir baktım Çekirge Caddesi’nde tek başına yürüyor…

O olduğuna emin olduktan sonra yanına yaklaşıp, “Hayırdır, seçim çalışması mı yapıyorsunuz?” diye sordum…

Beni önce partili zannetti, kendimi tanıtınca, “Şimdi tanıdım, aday tanıtım toplantısında heyecandan konuşamadığımı yazmıştınız siz de” dedi…

Seçim değil huzur turuna çıkmış meğer…

Nedenini de esprili bir sitemle dile getirdi:

“Basın huzur bırakmadı ki! Sanki İsrail vatandaşıyım arkadaş! Aday oldum diye bu ne eleştiri, bu ne tepki, anlamadım gitti!”  

*

Ayaküstü sohbet ettik biraz…

Listede 9. sırada olmasına rağmen seçimden umutluydu.

Aday tanıtımındaki heyecanını hatırlatıp, “Heyecanına yenik düşmeseydiniz, ne diyecektiniz o akşam kürsüden?” diye takıldım…

Cebinden o akşam için hazırladığı iki sayfalık konuşma metnini çıkarıp gösterdi Erdoğan:

“Köklerini Osmanlı’dan alan, dedelerini Çanakkale’de şehit vermiş, Türkmen kökenli müslüman bir ailenin evladı olduğumu söyleyecektim…

Kan gölüne dönmüş Ortadoğu’ya Cumhurbaşkanımızın önderliğinde Türkiye’nin hamiliğinde barışın gelebileceğine ve Türkiye ile Körfez ülkeleri arasında kültürel- ekonomik işbirliğini artıracağıma inandığım için aday olduğumu söyleyecektim” dedi.

Bıraksam, iki sayfanın tamamını okuyacaktı…

Seçimde başarılar dileyerek ayrıldım yanından…  

 

“Kurtar bizi Mustafa”

 

Bursaspor Yönetimi’nin, son iki sezondur vizyona koyduğu korku filminin adıdır bu…

Senaryosu malum…

Sezon başında iyi paralar vererek teknik direktör getiriyorlar…

Sezon sonu takım ligden düşme potasına girince sözleşmesini fesh edip, yüklüce bir tazminatla gönderiyorlar…

Sonra, “Gel bakalım evladım Mustafa! Al şu asgari ücreti, giyiver yine ateş gömleğini, takımı da bizi de kurtar!”

Dilerim önümüzdeki sezon “Kurtar bizi Mustafa-3” versiyonunu  vizyona koymak zorunda kalmaz yönetim…

Filmi heyecanla izlerken, akla şu deli sorular da gelmiyor değil hani…

Mustafa Er’e takım niye sezon başında değil de hep ateş hattına düşünce teslim ediliyor?

Tecrübesiz ve yetersiz mi?

Peki böyle birine sezon sonu en kritik maçlarda takımı emanet etmek kumar değil mi? 

 

Lokum gibi program

 

Çarşamba akşamları, gazetedeki yazar arkadaşlarla Olay TV’deki “Seçime Doğru” programında 24 Haziran erken seçim sürecini konuşuyor, tartışıyoruz.

Moderatörlüğünü Gülinay Selçuk’un yaptığı program oldukça hareketli ve bereketli geçiyor.

Geçmesinde Gülinay kardeşimizin ikram jestleri de etkili oluyor…

Her programa ya baklava getiriyor ya kuru pasta, kek, kurabiye

Program arasında atıştırıyoruz…

Bu hafta da pişmiş lokum getirmiş…

İkramlar güzel ama sanki bana yönelik hafif bir komplo var gibi geldi…

Kameraman arkadaşların iddiasına göre, programda gözüm sürekli o ikramlara takılsın, çok konuşmayayım diye yapıyormuş bu jesti, Gülinay!

İnanmadım tabii!

 

İftarlı miting

 

İftarlı miting yapacak partiler ve cumhurbaşkanı adaylarını baştan uyarmış olayım… 

AK Parti ve İYİ Parti’nin iftarlı aday tanıtım programlarını izlerken şunu farkettim…

İftar öncesi yapılan siyasi konuşmalar oruç kafayla hiç çekilmiyor. Söylenenler bir kulaktan girip bekleme yapmadan diğerinden çıkıyor.

İftar sonrası yapılınca da, bu defa yemek rehaveti çöküyor insanlara…

Adayların yaptığı konuşmalar, ninni gibi geliyor kulağa…