Benim gözüm, şehir içindeki araç çekicilerinden iyice korktu arkadaş!
İşlerinde bu kadar hızlı, disiplinli ve gözükara olduklarını bilmiyordum.
Dün öğrendim!
Nasıl mı?
Bakan’ın çakarlı makam aracını bile koruması ve şoförüne çaktırmadan çeken, bizim takayı aynı yerde yakalasa ne yapar düşünemiyorum!
*
Bu ilginç olay dün sabah saatlerinde yaşandı…
İskender Kebapçı’da buluşacak halleri yok, kulübün mali durumu ortada!
Susamlı kebapçıdaki organizasyonun fikir babası, Bursaspor’un Federasyon Temsilcisi Mehmet Çakman…
Önce birlikte kahvaltı yapıp, ardından da kulübün son durumunu değerlendirmişler…
Oldukça verimli geçmiş toplantı.
Masaya geldikçe çay simit, artmış yöneticilerde transfer yasağının kaldırılmasına yönelik ümit…
*
Hakan Bey ve Bursaspor’lu yöneticiler susamlı kebapçıda, kulübü içinde bulunduğu mali sıkıntıdan kurtarmanın hesabını yaparken, dışarıda olanlardan haberleri olmamış tabii…
Toplantı çıkışında bir bakıyorlar, Çavuşoğlu’nun makam aracının yerinde yeller esiyor!
TBMM logolu, Ankara plakalı ve çakarlı aracı kim nereye götürür?
Yoksa bu bir gizli kamera şakası mıdır?
Neyse olay kısa sürede çözülür…
Aracın, yanlış yere park ettiği gerekçesiyle çekici tarafından, ikiyüz metre ilerideki Haşim İşcan otoparkına çekildiği anlaşılır.
Bu olay karşısında Hakan Bey’in tepkisi ne mi olmuş?
Gülmüş haliyle…
Makam aracının çekilmesi ve geri getirilmesini sağlayanları da, kimseye imtiyaz tanımadan görevlerini yaptıkları için de tebrik etmiş.
Defineciler “Biz de yüzde 4’e razıyız” der mi?
Gördüğüm kadarıyla…
Kaz Dağları’nda altın çıkarılmasına tepki gösterenler aralarında ikiye ayrılıyor…
Birincisi;
Doğasının katledilmesine üzülüp; altın çıkarma çalışmaları sırasında kullanılacak tehlikeli kimyasalların bölgedeki temiz su kaynaklarına karışmasından yana endişe duyanlar…
İkincisi;
Yabancı maden firmasının, çıkaracağı altının, sadece yüzde 4 gibi komik bir oranını verecek olmasına kızanlar…
Diyorlar ki;
“Emlakçılar bile kendilerine ait olmayan konutların satışındayüzde 5 alıyor. Oysa Kaz Dağları’nın havası, suyu, ağacı, toprağı, altını, her şeyi bizim, bütün bu değerleri yüzde 4 için yok etmeye değer mi?”
Yarın öbürgün definecilerin de çıkıp “Biz de yüzde 4’le çalışmaya razıyız. Kanadalı firmaya yaptığınız jesti bize de yapın” demesinden çekinenler de var!
Hoş geldin Hülya!
Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, dün basın toplantısı düzenleyerek, bir süredir sosyal medyada gündem olan hakkındaki “kaçak villa” iddialarına açıklık getirdi.
Erdem’in açıklamalarını haber sayfalarında okursunuz, ben Nilüfer Belediyesi ile ilgili iki yeni haber paylaşayım sizinle…
İlk haber;
Güvenlik, temizlik işlerinden sonra ulaşım hizmetlerinde görevliemekli taşeron şoförlerin işine de Temmuz sonu itibariyle son verilmiş.
İkinci haber;
Hülya Güven, yeniden Nilüfer Belediyesi’nde!
Uzun yıllar belediyenin basınla ilişkiler sorumlusu olarak çalışan Güven, emekli olduktan sonra ayrılmıştı.
Başkan Erdem’in çağrısı üzerine belediyeye geri dönen Hülya Hanım, basın danışması olarak görev yapacağı belirtildi.
Lopez ekonomisi!
Dünyaca ünlü sanatçı Jennifer Lopez’in Antalya’da konseri vardı önceki akşam…
2 saat süren muhteşem konserindeki performansıyla hayranlarını coşturmuşgüzel sanatçı.
Basında çıkan haberlere göre, bu konseri ayakta izleyenler 7 bin lira, özel localarda izlemek isteyenler ise 50 bin Euro yani bizim parayla 300 bin lira ödemiş.
Ülkemizde 2 saatlik konsere 300 bin lira ödeyenlerin olduğunu görmek sevindirici!
Bir de ekonomi kötü diyorlar!
Bu fesatları konsere götürüp, Lopez’le sabaha kadar dans ettirmeli!