Pazar sabahı bindim arabaya, her zaman gittiğimiz simit fırınına gidip kahvaltılık simit alacağım…

Az gittim, trafiği kesmişler…

Ana yola araç çıkışı yasak!

Yolu kesen zabıta memuruna sordum:

“Hayırdır, devlet büyüğü filan mı geçecek? Niye trafiğe kapattınız yolu?”

Zabıta hafiften eğildi arabaya doğru:

“Nilüfer Belediyesi’nin koşusu var…”

“Ne koşusu?”

“8 Mart Dünya Kadınlar Günü Halk Koşusu…”

“İyi de bugün ayın daha altısı!”

“Ben bilmem, Başkanımız bilir!”

 

*

 

Çektim arabayı sağa, park ettim…

Bekledim, koşunun bitmesini.

Koşu başlamış ama görünürde henüz kimseler yoktu…

Derken, üçer beşer geçenler oldu, bu sayı giderek çoğaldı.

Birinciye güzel ve özel bir ödül yoktu herhalde, kimse birinci gelme gayretinde değildi, yürüme temposunda koşuyordu çoğu…

Koşunun finali Nilüfer Belediyesi Halk Evi’nin önüymüş…

Onu da gidip izledim…

Başkan Mustafa Bozbey, koşuya katılanların hepsine birer eldiven ve adım sayar hediye etti.

Adım sayara itiraz edenler olmadı ama eldiveni beğenmeyip, “Hiç olmazsa boks eldiveni verseydin Başkan! Erkek şiddetine karşı daha caydırıcı olurdu” esprisiyle takılanlar oldu.

 

*

 

Başkan Bozbey‘in günün anlam ve önemine ilişkin yaptığı konuşma da ilginçti…

Belediye olarak kadın farkındalığını ortaya koyan etkinlikler yapmaya çalıştıklarını söyledi ve kadın ile erkeğin aynı işte aynı başarıyı gösterebileceğini savundu.

Bir de müjde verdi Mustafa Başkan…

Nilüfer Belediyesi’nde çalışan kadınların oranı yüzde 40’mış…

Bu oranı erkek çalışanlarla eşitleme sözü verdi.

Yani, yüzde 50-50 olacak, böylelikle toplumsal mutabakatı sağlanacak!

 

*

 

Pekii;

Başkan Bozbey, bu eşitliği nasıl sağlayacak?

Yeni kadın personel alarak mı yoksa mevcut erkek çalışanının sayısına indirerek mi yapacak?

Zaman içinde göreceğiz…

Neyse, darısı belediye meclis üyelerinde ve belediye başkanlığındaki kadın-erkek eşitliğine diyelim!

 

Timsahın Avrupa hayali!

 

Timsah Arena’da Avrupa maçı oynamak güzel bir duygu…

Fakirin ekmeği umut!

Bizimki de biraz o hesap galiba!

Fakat evdeki hesap, puan cetvelindekine pek uymuyor…

Bildiğim kadarıyla Avrupa Kupalarına beş takım katılıyor…

Şu an lig dördüncüsü M.Başakşehir ile Bursaspor‘un arasındaki puan farkı 8!

Beşinci Galatasaray ile ise 6 puan…

Bu fark kapanır mı?

Dua edelim, Avrupa cezalısı Galatasaray, Türkiye Kupası’nı kazansın ya da ligi ilk dörtte bitirsin ve biz de ligi beşinci sırada tamamlayalım!

Belki o zaman gidebiliriz Avrupa’ya…

Yalnız ligde oynanan bu futbolla, Avrupa’ya gittiğimize pişman olabiliriz!

 

Dünya Kadınlar Günü…

 

Bugün, kadınlarımıza şiddet görmediği, taciz edilmediği, horlanmadığı, öldürülmediği, maddi manevi sömürülmediği bir dünya isteği dile getirilecek yine…

Etkinliklerin, eylemlerin, söylemlerin içeriği hep bu formatta olacak…

Sonra…

Bütün bu haykırışlar kadınlarımızı umutlandıracak ama eminim birilerinin bir kulağından girip diğerinden çıkacak yine!

Kadının sesini, nefesini, özgürlüğünü kısaltmanın kısa yollarını aramaya devam edecekler!