Olay Gazetesi Bursa

Bizimki soykırımsa, Hitler’inki ne kırım?

Alman Parlamentosu 1915 tehcirini ‘soykırım’ diye niteleyen tasarıyı oybirliği ile kabul etmekle çok ayıp etti. Ayıp etmekle kalmadı iki ülke arasındaki 100 yıllık dostluğa da gölge düşürdü… Birinci Dünya Savaşı‘nda aynı cephede savaştığımız, aynı acıları ve aynı trajik sonu paylaştığımız bir ülkeden doğrusu bu ihaneti beklemiyorduk. Soykırım varsa, bunda Almanya‘nın da payı var o halde… […]

Alman Parlamentosu 1915 tehcirini ‘soykırım’ diye niteleyen tasarıyı oybirliği ile kabul etmekle çok ayıp etti.

Ayıp etmekle kalmadı iki ülke arasındaki 100 yıllık dostluğa da gölge düşürdü…

Birinci Dünya Savaşı‘nda aynı cephede savaştığımız, aynı acıları ve aynı trajik sonu paylaştığımız bir ülkeden doğrusu bu ihaneti beklemiyorduk.

Soykırım varsa, bunda Almanya‘nın da payı var o halde…

Çünkü, 1915’de stratejik ortağıydı Osmanlı’nın!

 

*

 

Dediydi dersiniz;

Kucak açtığımız Suriyeliler de yarın Ermeniler gibi hainlik yaptıklarında sınırdışı etsek ve yollarda bazıları hayatını kaybetse, o zaman kalkar ona da soykırım der bunlar!

Ankara’nın karara tepkileri sert…

Aslında, tek cümle ile cevap verilebilirdi:

Dinimize küfreden Müslüman olsa bari! Bizimki soykırımsa, sizin Hitler’inizin yahudilere yaptıkları nedir?”

 

*

 

Alman Parlamentosu’nun aldığı bu utanç kararına karşı Türkiye’nin nasıl karşılık vereceği tartışılıyor şimdi…

İlk aşamada Berlin’deki Büyükelçimizi geri çekerek, klasik diplomatik tepki gösterilecektir.

Fakat bu üzüntümüzü hafifletmeye, hayal kırıklığımızı gidermeye yetmez, başka girişimlerde de bulunmalı…

Ne gibi mi?

İşte ilk aklıma gelenler:

 

* Oylamaya katılmasa da tasarıyı destekleyen Alman Başbakan Merkel’i, Türkiye’ye ziyaret ettiğinde altın varaklı koltuk yerine bar iskemlesinde oturtsun Cumhurbaşkanı Erdoğan

* Almanya’da oynayan Türk asıllı bütün futbolcuları Türkiye’ye transfer ederek, Alman futboluna darbe vurulsun…

* Almanya’daki gurbetçilerimizin hepsi aynı tarihlerde Türkiye’ye tatile gelsin, üretim dursun, ekonomileri sekteye uğrasın…

* Ne kadar Suriyeli mülteci varsa, hepsini uçak ve gemilere bindirip dönüşsüz Almanya’ya bedava tatile gönderelim…

* Sezen Aksu’nun “Masum değiliz hiçbirimiz” şarkısını Almanca’ya çevirip, Hitler dönemi görüntülerinden oluşan kliple, Alman radyo ve televizyonlarında çaldıralım…

 

Vali gitti lale kaldı!

 

3 yıldır Bursa’da görev yapan Vali Münir Karaloğlu, Antalya’ya atandı…

Yerine, Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük geliyor.

Karaloğlu, çalışkan, yerinde durmayan, duran bürokratını da sevmeyen sıradışı bir Vali’ydi…

Sosyal medyada da aktifti…

Veda mesajında, Bursa’yı hiç unutmayacağını belirtmiş…

Hiç şüphesi olmasın Bursalılar da O‘nu unutmayacaklar!

Hazırlattığı “Uluşehir Bursa” sloganlı ve lale figürlü Bursa logosu durdukça, hatırlanacak!

Bakalım, Antalya için de bir logo tasarımı yaptıracak mı?

Daha göreve başlamadan Antalya için “Küresel şehir” adını kullanmaya başlamış bile…

Sloganı değil de logo için seçtireceği objeyi merak ediyorum.

Orada da laleyi kullanacaksa, hiç masraf yaptırmasın bizimkini bila bedel verebiliriz!

 

Bu projeye yağ çekilir!

 

Osmangazi Belediyesi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Albiyobir işbirliği ile “Okullar Arası Bitkisel Yağ Toplama Yarışması” sonuçlanmış.

Birincisi, bin 205 litre atık yağ toplayan Zübeyde Hanım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi olmuş.

8 süre içinde toplanan atık yağların miktarı ise 4 bin 104 litre!

Bu ne demek?

Bursa’nın içme suyunu sağlayan Doğancı Barajı büyüklüğünde 8 barajın kirlenmesini önlemek demek!

Gelin de bu yarışmaya yağ çekmeyin!