Hiçbir iş yapmadan yan gelip yatmaktan hoşlananlara güzel bir haberim var…
Yılda tam 6 milyon kişi tembellikten ölüyormuş!
Hadi şimdi de yan gelip yatın bakayım!
Keyfiniz kaçtı değil mi?
Bana kızmayın kardeşim, bu açıklamayı yapan bilim insanları…
Her yıl 6 milyon insanın, hareketsiz yaşam tarzının yol açtığı kalp-damar hastalıkları yüzünden hayatını kaybettiğini bilimsel verilerle açıklamışlar.
*
Hadi gene iyisiniz, sevildiğinizi bilin!
Yalnız bu açıklamayla yetinmemiş bilim insanları, tembelliğe meyilli olanlara, bu riski azaltacak önerilerde de bulunmuşlar.
Haftada sadece 150 dakika orta tempoda egzersiz yapın yeter!
Egzersiz derken, bol bol yürüyün, imkanınız varsa yüzün, biliyorsanız dans edin, paçaları zincire kaptırmamak şartıyla bisiklete binin…
Bu egzersizleri düzenli olarak yapan yaşar!
Tabii, sadece egzersiz yapmak yetmiyormuş, yediğinize içtiğinize de dikkat etmek şart!
Sonuçta can boğazdan da gidebiliyor!
*
Yazımı okuyanlar arasında, içinden yüzüme karşı şöyle sitemde bulunanlar olabilir:
“Bilim insanlarının dediklerini yaptık diyelim, her gün bol bol yürüdük, yüzdük, dans edip bisiklete de bindik… Yediğimiz içtiğimize dikkat ettik. Dünyaya kazık çakacak mıyız?”
Üzgünüm o konuda bir garanti verilmiyor ama önerileri önemseyenlerde, kalp-damar hastalıklarına yakalanma ve bu hastalıklara bağlı ölüm riski önemli ölçüde azalacağını garanti ediyorlar.
Az bir şey mi?
Bence bu önerileri uygulamaya değer…
Hiç olmazsa, hoca “merhumu nasıl bilirdiniz?” diye sorduğunda, “İyi hoş güzel insandı ama tembeldi rahmetli, karpuz gibi yatmayı çok severdi” diyeceklerine…
“Tam bir egzersiz manyağıydı sazan… Hep yürür, sudan çıkmaz, kapı gıcırtısına bile oynar, bisikletten inmezdi” deseler fena mı olur?
Rektör Kılavuz umut verdi
Uludağ Üniversitesi’nin özellikle giriş-çıkışlarındaki düzensizliğe ve çevresindeki fiziki özensizliğe dikkat çekmiş, adına hiç yakışmadığını belirtmiştim dünkü köşemde…
Üniversitenin yeni Rektörü Ahmet Saim Kılavuz aradı…
Henüz tanışmamıştık, bu vesileyle telefondan da olsa tanışmış olduk.
Yazdıklarımı yapıcı bir eleştiri olarak görmesine sevindim…
30 yıllık üniversitenin imar planının bile Büyükşehir Belediyesi’nden daha yeni geçtiğini hatırlatan Rektör Kılavuz, “30 yılda yapılamayanları 4 yılda yapabilmek için var gücümle çalışacağım. Uludağ Üniversitesi’ni hem bilimsel eğitim kalitesiyle, hem fiziki görüntüsüyle, adına, tarihine ve Bursa’ya yakışır konuma getirmek en büyük hedefim” dedi.
“Bağımlılıktan aile kurtarır”
Madde bağımlılığı dünyanın en büyük sorunu…
Gençlerimizi hayatlarının baharında yaşamdan koparan bu illetle topyekün mücadele etmek lazım.
Yoksa yarın çok geç olabilir.
İşte bu amaçla kurulan Büyükşehir Belediyesi’ne ait Gençlik ve Aile Destek Merkezi (GADEM),
mahallelerin kanaat önderleri, muhtarlar, din görevlileri, okul yöneticileri ve STK’larla birlikte önemli çalışmalar yapıyor.
Hafta içinde, Yıldırım’da gerçekleştirdiği eğitim toplantısında konuşan Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanı Mehmet Fidan’ın şu sözleri ders niteliğindeydi:
“Çocuklarımızın madde bağımlısı olduklarını geç farkına varıyoruz. Çünkü böyle bir şeyi gözbebeğimiz çocuklarımıza konduramıyoruz. Öğrendiğimizde de çevremizden saklıyor, yardım almaya çekiniyoruz. Oysa böyle davranarak daha büyük kötülük yapıyoruz onlara. Uyuşturucudan korkmayacağız. Elbirliği ile mücadele ederek çocuklarımızı, gençlerimizi bu illetten, zehir tacirlerinin tuzaklarından kurtaracağız. Bu konuda her türlü destek için Büyükşehir Belediyesi olarak her zaman yanınızdayız. Fakat unutmayın, çocukları bu tehlikeden önce aile kurtarır!”
Yalçınbayır, Kurucular Kurulu’nda yokmuş!
Önceki gün…
İYİ Parti Bursa Milletvekili Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu’nun isminin de AK Parti’nin Kurucular Kurulu’ndan tamamen çıkarıldığını yazmıştım.
Sırada Ertuğrul Yalçınbayır’ın olduğunu da belirtmiştim.
Bir de yakın dostları Sami Bilge, Feridun Uyruk ve Şeref Yoldaş’la birlikte ziyaret ettikleri Atatürk’ün doğduğu evinden foto da gönderdi…
Duydum ki;
Sami Bey, Atamıza beni de şikayet etmiş!
Aşk olsun!