*9 ay 10 gün:
Dünyaya gelme…
*1-7 yaş:
Sevilmenin verdiği şımarıklık dönemi…
*7- 15 yaş:
Okul maratonu…
*15-18 yaş:
Ergenlik bunalımlar, aynada kendini beğenme…
*18-20 yaş:
Üniversite- askerlik- kısmet, Bermuda kararsızlık üçgeni…
*20-25 yaş:
*İyi bir iş ve eş bulup yuva kurma arayışı…
*25-30 yaş:
Mesleğinde yükselme, işte kariyer yapma ve çocuk sahibi olma istekleri…
*30-35 yaş:
Doğan çocukları sağlıklı bir şekilde büyütüpbir an büyüyüp okula başlamalarını bekleme…
*35-40 yaş:
Okulu bitiren çocukları iyi bir işe yerleştirme, meslek sahibi yapma ve evlendirme telaşı…
*40-45 yaş:
Çocuklara iyi bir gelecek bırakma kaygı ve çabaları…
*45-50 yaş:
Yavaş yavaş emeklilik hesapları ve torun görme planları…
*50-55 yaş:
İşten el ayağı çekme, emekliliğin tadını çıkarma, torun sevme dönemi…
*55-60 yaş:
Borçlardan kurtulup, sakin bir deniz kasabasına yerleşme, hobi edinme, dünya turuna çıkma veya hacca gitme hayalleri…
*60-65 yaş:
Hastalıklara karşı meydan okuma… Torunların başarılarıyla gururlanma veonların bütün mürüvvetlerini de görebilme istek ve duaları…
*65-70 yaş:
İyi ki yapmışım ve keşke yapmasaydım dediklerimizin muhasebesi… Kırılan dökülenleri tamir etme… Pişmanlıkların, mutlulukların, gerçekleşen hedefler, hayaller ve hayal kırıklıklarının dökümü…
*70-75 yaş:
Bütün bu güzellikleri nasip eden Allah’a şükür dönemi…
*75-80 yaş:
Doğumlara sevinme, eksilen dostlara üzülme, düğünlerden çok cenazelere davet almalar…
*80-85 yaş:
Sağlık haberlerini izleme, doktorlarla takılma, ziyaretine gelmeyenlere, arayıp sormayanlara gücenme, “Unutulmuş birer birer eski dostlar eski dostlar” şarkısıyla avunma evresi…
*85-90 yaş:
Çabuk geçen yıllara sitem etme, zamanın acımasızlığına anılarla teselli bulma…
*90-95 yaş:
Eski fotoğraflarda ve aynada kendisini gösterip, ‘bu sazankimdi?” diye sorma…
*95-100:
The End!
Kader Film gururla sundu…
Bu anıya Fransız kalınır mı?
Tarih, 6 Eylül 1922…
Bursa’nın Yunan tarafından işgal edilmesi üzerine TBMM kürsüsüne örtülenkara örtünün kaldırıldığı gün;kentimizde düzenlenen kurtuluş törenlerinigün boyu izleyen Fransız gazeteci Berthe Georges-Gaulis’in anılarındaki o tarihi anı yorumsuz paylaşmak istiyorum:
“…Aynı akşam Bursa’daki büyük sinema salonunda, paşalar İstanbul’dan gelmiş konvoyu kabul ediyorlardı.
Bin kadar seyircinin gözleri “Efendiye” dikilmişti. Ve O, ayağa kalkıp konuşmaya başladığında kadınlar ağlıyorlardı.
Onlara hitap ederek, “Büyük bir zafer kazandık. Fakat bu bir şey ifade etmez, eğer siz bize yardıma gelmezseniz. Eğitim savaşında da kazanın bunu. Bizim yapamadığımızı sizler yapacaksınız.”
Sonra erkeklere dönerek devam etti:
“Eğer bundan böyle, kadınlarımız sosyal hayatı paylaşmazlarsa, vatanımızın gelişmesi yolundaki saferi kazanamayız. Batının medeniyetini adım adım incelemeliyiz. Bütün bunlar modern hayata girmezsek bir hiç olacak.”(Kaynak: Türk Mucizesi, Yeni İstanbul Yayınları)
Doğal-gazi!
Doğalgaza son bir ayda yüzde 30 zam gelince, millet kara kara düşünmeye başladı.
Kışa kadar bir yüzde 30 daha gelebilir kaygısı hâkim…
Bütçeyi doğal-gazi yapmamak için şimdiden gelecek doğalgaz faturalarını düşürmenin yollarını arıyorlar.
Neler yapılabilir bu konuda?
Benim aklıma gelenler şunlar:
*Kışın en soğuk olduğu dönemlerde, evde en büyük oda hangisiyse o odada oturulup, yatılır, diğer yerlerdeki petekler tamamen kapatılır.
*Evde, soba için ayrı baca ve deliği varsa, soba kurulup, odun kömüre dönülebilir.
*Gaz üretimine doğal yollardan destek olmak amacıyla, evde bol bol kuru fasulye, nohut ve barbunya yemekleri pişirilebilir.
*Faturayı ödemekte zorluk çekenler için ücretsiz alo-gaz hattı kurulabilir. Bu hattı arayanlara “Aslanım benim, bu ne ki, sen hayatta ne faturalar ödemiş insansın! Senin adın Tomas, sana koymaz!” diyerek gaz verilebilir.
İmza şov
Bursaspor, transfer tahtasını bir açtı pir açtı…
Meğer futbolcular tahtanın kalkması için Özlüce’de bekliyorlarmış.
İki gündür kulüpte imza şov yaşanmakta…
Yeniden Süper Lig’e çıkma hedefi olan Bursaspor’a transfer şarttı, gelenler inşallah bu hedefi yüklenebilecek kapasitededir.
Bu arada;
Akhisarspormaçında destanlar yazdığımız gençleri de küstürmeyelim, harcamayalım!
Tahtayı kırmasınlar!