Son birkaç gündür dış politikada yaşanan şu sanallığa bakar mısınız?
ABD, Twitter’den Suriye’ye saldıracağını duyuruyor…
Rusya, Facebook’tan, saldıraya aynı şekilde karşılık vereceğini açıklıyor…
İsrail ve Fransa, FaceTime’ndan yangına körükle gidiyor…
İngiltere ve Almanya, Snapchat’tan gelişmeleri takip ediyor…
En güzelini ise bizim Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yapıyor…
Klasik iletişimden şaşmıyor, liderleri telefonla direkt arayıp, sağduyulu, soğukkanlı davranmaya davet ediyor…
Peki bütün bunlar olurken Suriye Devlet Başkanı Esad ne yapıyor acaba?
O da muhtemelen WhatsApp’la haberleşiyordur…
Tabii saklandığı yerde internet çekiyorsa!
*
Liderlerin durumu böyle olunca vatandaş da Google’a sorar:
“3.Dünya Savaşı çıkar mı?”
Keşke çıksa da, maskeler düşse, kim dost, kim düşman herkes tarafını, niyetini belli etse!
Savaş kolay kolay çıkmaz ama şurası bir gerçek, Esad’a takmış kafayı ABD…
Tıpkı Kaddafi’ye, Saddam’a olduğu gibi!
Göndermek için uyguladığı yöntemleri de hep aynı…
Önce darbeyle içten yıkmaya çalış, darbede başarılı olamıyorsan başka bir ülkeyle veya taşeron terör örgütleriyle savaştırarak, ekonomik ve siyasi açıdan zayıflat…
Yine başarılı olamazsan, öldürücü son hamleye geç…
Terörle uluslarası mücadele etme, demokrasi getirme yalanları ve ‘kimyasal’ bahaneleriyle, çök o ülkenin topraklarına, enerji kaynaklarının üzerine!
*
Afganistan, Libya ve Irak’ta başarılı oldu bu yöntemleri…
Fakat Suriye’de çuvalladılar!
Pentagon’daki hesap, bu kez çarşıya uymadı!
Çünkü;
Türkiye, her türlü tahrik ve baskılara rağmen Suriye ile savaş tuzağına düşmedi!
Rusya ve İran’ı da (şimdilik!) Ortadoğu’daki kanlı tezgahlarına ortak edemediler.
Bakmayın siz Başkan Trump’un Twitter’den salladığı füzelere, ne demiş atalarımız “ısıracak köpek, dişini belli etmez!”
Gündemi özetleyen bir diğer güzel atasözü de, “filler tepişir, çimler ezilir!”
Bakınız, ekonomiye ve para piyasaları!
Nostalji kokulu festival
Büyükşehir Belediyesi ve Kent Konseyi işbirliğiyle düzenlenen 3. Bursa Geleneksel El Sanatları Festivali başladı.
Merinos AKKM’deki festivalde, Anadolu’da hala yaşatılan ve bazıları zamana, teknolojiye yenik düşerek kaybolma noktasına gelmiş, el sanatları sergileniyor.
Bu sanatları sürdüren sanatçılar, usta zanaatkarlar da festival boyunca çalışmalarını canlı olarak burada gerçekleştirecekler.
Festivalin amacı, unutulmaya yüz tutmuş bir halk kültürü olan el sanatları geleneğini, geleceğe taşımak…
Duydum ki;
Tören sonrası, davetliler stantları tek tek gezmiş, eserlere hayran kalmışlar…
Özellikle siyasetçi ağırlıklı konukların en çok da ‘oymacılık’ sanatının sergilendiği stanta büyük ilgi göstermişler.
Bu ilgiyi, önümüzdeki yerel ve genel seçimlerin çok hareketli geçeceğine dair yoranlar, espri yapanlar olmuş!
Ne kadar tık, o kadar vergi!
Maliye Bakanı Naci Ağbal, internet siteleri ve sosyal medya üzerinden para kazananların da vergi ödeyeceklerini söyledi.
“Ben internet fenomeni filan anlamam, bu işten para kazanan herkes vergisini de tıklayacak!” dedi.
Ben olsam Maliye bakanının yerine, sosyal medyadan sadece para kazananlarla yetinmem… Gereksiz paylaşımlarla milleti tahrik eden, galeyana getiren, beğeni tıkını yalakalık ve çapkınlık boyutunda kullanan, paylaşılan mesaj kaygısız masumane foto ve yorumların altına konuyla alakasız kinayeli yorum yazanlardan, espriyle karışık laf sokanlardan, hatta internette oyun oynayanlardan da vergi alırım…
Hele selfie paylaşımlarından iki katı vergi alır, vermeyenleri de ödeyene kadar sürekli Facebook’tan dürterim!