Olay Gazetesi Bursa

Bir efsane haber spikerinin ardından…

Bazı ölümlere insan üzülsün mü sevinsin mi bilemiyor… TRT’nin eski ana haber spikeri Tuna Huş’un dün ölüm haberini alınca, bu duyguya kapıldım yine… Düzgün Türkçesi, izleyenlere güven veren tok sesi ve beyefendi kişiliğiyle uzun yıllar TRT’de görev yapmıştı Tuna Bey… 17 yıl önce geçirdiği ciddi bir rahatsızlık sonucu, yatağa bağımlı kalmıştı ve konuşamıyordu. Hayatını konuşarak […]

Bazı ölümlere insan üzülsün mü sevinsin mi bilemiyor…

TRT’nin eski ana haber spikeri Tuna Huş’un dün ölüm haberini alınca, bu duyguya kapıldım yine…

Düzgün Türkçesi, izleyenlere güven veren tok sesi ve beyefendi kişiliğiyle uzun yıllar TRT’de görev yapmıştı Tuna Bey

17 yıl önce geçirdiği ciddi bir rahatsızlık sonucu, yatağa bağımlı kalmıştı ve konuşamıyordu.

Hayatını konuşarak kazanan bir insan için bu çok acı bir durumdu.

Tıp da çaresizdi.

 

*

 

Usta spikerle tanışma ve aynı kurumda çalışma şansım oldu bir dönem…

TRT’den emekli olduktan sonra özel diksiyon dersleri veriyordu.

Rahmetli Saruhan Ayber’in daveti üzerine Medya S’e gelmişti…

Haber spikerliğine meraklı gençlere diksiyon dersi verecekti.

Tuna Huş gibi TRT’nin efsane spikerinden bu dersi alma şansı herkese kısmet olmazdı, o yüzden büyük bir ilgi olmuştu.

İlginin bir diğer kaynağı da gazetede verilen ilanın içeriğiydi…

Güzel kızlar ve yakışıklı erkeklerin tercih edileceği yazılıyordu spiker adaylarında…

İlanı gören güzel ve yakışıklı gençler soluğu medyada almışlardı.

 

*

 

Hiç unutmam…

Benim oda ile Tuna Bey’in odaları yanyanaydı.

Spiker adayı gençler güzel ve yakışıklıydılar ama diksiyon dersi veren ismin kim olduğunu tanımayacak kadar da boştu çoğu!

Boş demeyelim de medya dünyasına uzaktılar.

Benim odanın kapısını çalarak, “pardon Tuna Bey siz misiniz?” diye soruyorlardı.

Sonunda baktım bitmeyecekler, işi gırgıra vurdum, sesimi toklaştırarak “evet benim yavrum, gel otur bakalım karşıma!” dedim, özellikle güzelliğine güvenerek gelen kızlara…

Korsan Tuna Huş olmak hoşuma gitmişti…

Diksiyonda diyaframın önemini ve dudakların konumunun nasıl olması gerektiğini, uygulamalı olarak göstermeyi de düşünüyordum!

Kısmet olmadı tabii…

Niyetimi çakan Saruhan Bey, hemen odamı değiştirmişti!

Bu vesileyle her iki güzel insanı, bir kez daha rahmetle, saygıyla anıyorum…

Mekanları cennet olsun.

 

Gümüşsoy’dan sosyal tesis gerçekleri…

 

Mahfel’le ilgili dünkü yazım üzerine BURFAŞ eski Genel Müdürü Muhammed Gümüşsoy aradı.

Üzüntülüydü…

Üzüntüsünün kaynağı, BURFAŞ’la ilgili bazı gerçeklerin kamuoyuna bilinçli ya da bilinçsiz şekilde yanlış aktarılmasıydı…

Uzun uzun anlattı döneminde yaptıklarını…

Yazmam için değil bilgilenmem için anlattığını vurguladı ama ben yine de konuşmalarından ilginç bulduklarımı aktarmak istiyorum:

* Büyükşehir Belediyesi’ne ait sosyal tesis sayısı 53 değil 23’tür. Bunun ikisi de yemekhane statüsündedir. 4 tesisin kapatılması veya kiraya verilmesiyle ilgili kararı da ben almıştım zaten.

* Hizmet ve ürün kalitesini korumak için, her yıl kazanılan paranın yarısını tesislerin yatırımına harcıyorduk. Bunun zarar gibi gösterilmesi haksızlık…

* Bizim hedefimiz, zenginle fakiri aynı mekanda ağırlayabilmekti. Bunu başardık.

* 9 yıl önce Mahfel’de çay 4 liraydı ve mekan dökülüyordu. Biz mekanı silbaştan yeniledik ve çayı 2 liradan verdik. Bu paraya bir daha orada çay içemez kimse!

* BURFAŞ’ı hizmet sektöründe en güvenilir marka haline getirdik. Bir yılda 4 milyon 150 bin insan oturarak hizmet aldı. Ayrıca yurtiçi ve yurtdışından gelen 900 bin kişiyi ağırladık bu tesislerde. Bu bir rekordur.

* Sosyal tesislerin getirisine sadece rakamsal olarak bakmayalım lütfen!

 

Çekingen vekiller!

 

Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Halk Evi adını verdiği yeni hizmet binasında, Bursa milletvekilleri için de güzel bir oda tahsis etmişti.

Amaç;

Milletvekilleri, Ankara’ya TBMM’ye kadar gelemeyen seçmenleriyle burada buluşsun, oturup konuşsun, dertleşsin…

Sınırsız çay-kahve ikramı var…

Merak ediyorum;

Bugüne kadar bu hizmetten CHP dışındaki vekiller yararlandı mı?

AK Parti ve MHP’li vekiller böyle bir hizmetin olduğunu biliyorlar mı?

Biliyorlarsa niye seçmenleriyle orada buluşmaya çekiniyorlar?

Gidin ki ayağınız alışsın!

Siz gitmezseniz, seçmenleriniz hiç gitmez!