Olay Gazetesi Bursa

Bir bayram kartının ardından…

Daha ortada seçim filan yoktu… Kemal Ekinci, henüz o tarihlerde CHP`nin Bursa milletvekili filan değildi. Bursa basınından sevdiği saydığı üç beş isimle, bir balıkçıda akşam yemeği organize etmişti… Masada ben de varım… Gecenin yıldızıydı Kemal Abimiz… Kendine özgü şivesi ve samimiyetiyle, birbirinden komik siyasi anekdotlar ve fıkralarla süslüyordu sohbetini…   *   Tabii arada ciddi […]

Daha ortada seçim filan yoktu…
Kemal Ekinci, henüz o tarihlerde CHP`nin Bursa milletvekili filan değildi.
Bursa basınından sevdiği saydığı üç beş isimle, bir balıkçıda akşam yemeği organize etmişti…
Masada ben de varım…
Gecenin yıldızıydı Kemal Abimiz
Kendine özgü şivesi ve samimiyetiyle, birbirinden komik siyasi anekdotlar ve fıkralarla süslüyordu sohbetini…
 
*
 
Tabii arada ciddi konulara da değiniyorduk yemekte…
“Ne o`lcek şu CHP`nin hali?” diye soruyor…
“Kimler kimler vekil oldu, bir siz olamadınız?” diyerek bam teline basıyorduk.
İşte o sohbette çok iddialı bir cümle söylemişti Ekinci
Bugün gibi hatırlıyorum…
Demişti ki;
“Arkadaşlar! Kısmet olur da milletvekili olursam, vay o Meclis`in haline! Beni zor zapdederler!”
 
*
 
İlk seçimde milletvekilliği kısmet oldu.
Hiç ummadığı sıradan seçildi hem de!
Gidişine kendimiz gitmiş kadar sevindik…
O yemekte söylediklerini hatırlayıp;
“Kemal Bey sayesinde bize artık her gün Meclis`ten ekmek çıkar” dedik…
Elimizde kalem, gözümüz TBMM TV`sinde günlerce bekledik…
Günler haftaları, haftalar ayları, aylar da yılları kovaladı…
Ha bugün ha yarın derken, Ekinci bir hizmet dönemini bitirdi, sessiz sedasız!
Yemin töreni dışında kürsüye çıktığı pek görülmedi.
Oturumlardaki tartışmalardan da uzak durdu…
Bursa`da da bir tek partisini kongre dönemleri adı duyulur oldu…
 
*
 
Genel seçimlere kalmış, 8 ay...
Bu saatten sonra Meclis`in tozunu atsa ne fayda!
Nereden mi aklıma geldi bu konu?
Dün baktım gazetedeki masamda TBMM`den gönderilmiş bir bayram tebriği…
Üzerinde, “Gönderen : CHP Bursa Milletvekili Kemal Ekinci” yazıyordu.
Bu jestine karşı ben de teşekkür babında nostaljik takılayım dedim…
4 koca yıl vekillik yaptı, arşivde onunla ilgili de bir yazım olsun! 
 
Okullarda Timsah yürüyüşü!
 
Bursaspor Kulübü ile İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile çok anlamlı bir yarışma düzenlendi…
Sloganı;
“Bursaspor Sevgini Kağıda Dök”
İlk ve orta dereceli okullarımızı kapsayan bu yarışmada, öğrenciler Bursaspor`a olan sevgilerini, şampiyonluğu, kente kattığı değeri şiir, resim ve kompozisyonla anlatacaklar.
Dereceye girenlere, çok sürpriz hediyeler var.
Tribünleri doldurmak, taraftar sayısını arttırmak istiyorsak, işe Bursaspor sevgisini aşılamakla başlamalıyız…
Bu potansiyel hazır!
Bu aşı, takımın sportif başarıları arttıkça daha kısa sürede tutacaktır.
Projenin gizli mimarı Bursaspor Yöneticisi Ali Turan`ın bu konuda daha birçok projesi olduğunu da biliyorum…
Gerçekleşirse, gelecekte Bursaspor`un sırtı asla yere gelmez!
 
Çok yaşa!
 
TÜİK, ülkemizdeki ortalama yaşam süresini hesaplamış…
76.3 yıl!
Araştırmada, yaşam süresinin en yüksek olduğu il, 78,9 yaş ile Giresun çıkmış…
İkinci sırada Erzurum var.
Bursa ne durumda?
Sormadım, merak da etmiyorum!
Hemen konuyu bir fıkra ile bağlıyorum…
Azrail`den süre isteyen Temel, estetik ameliyatla yüzünün şeklini tamamen değiştirmiş.
“Azrail artık beni tanıyamaz nasılsa” diyerek, rahat rahat yolda yürürken, bir araba çarpıyor ve Temel sizlere ömür…
Soruyor şaşkın ve üzgün şekilde Azrail`e:
“Hani süre vermiştin da!”
Azrail, gülüyor:
“Kusura bakma, seni tanıyamadım da!”