Masmavi pırıl pırıl bir deniz…
İnce sarı kumlardan oluşan tertemiz bir kumsal…
Hasır şemsiyeler altında denizin ve güneşin tadını çıkaran insanlar…
Hadi bilin bakalım bu fotoğraf hangi tatil beldesinde çekildi?
a) Bodrum
b) Antalya
c) Marmaris
d) Kıbrıs
*
Evet ben de fotoğrafı gördüğümde sizin gibi aklıma ilk o yerler geldi ama gerçeği duyunca inanamadım…
Bursa sahillerinden çekilmiş meğer fotoğraf…
Büyükşehir Belediyesi Basın Bürosu’ndan “Deniz, kum ve güneşi uzakta aramayın” başlıklı bültenle birlikte göndermişler…
Ege ve Akdeniz sahillerini aratmayacak bir çalışma yapmış, Büyükşehir Belediyesi, Mudanya, Gemlik, Karacabey sahillerinde…
Tam 24 adet halk plajı açılmış…
*
Özellikle Karacabey Boğazı’ndaki, Eşkel, Eğerce, Mesudiye ile Kumsaz gibi uzun ve geniş kumsallara sahip plajlarda, kumundan, duş ve giyinme kabinlerine kadar büyük bir yenilik yapılmış…
Denizlerde oluşan mevsimsel kirlilikler, yosun ve atıklar temizlenmiş. Yaz boyunca da devam edecekmiş…
Geçtiğimiz günlerde açıklanan İl Sağlık Müdürlüğü’nün deniz suyu kirlilik ölçüm raporunun sonuçları da, bu temizliğin en güzel kanıtı.
*
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa’da deniz turizmini canlandırmakta ve Bursalı hemşerilerini yaz tatili için güney sahillerine göndermemekte kararlı…
Alinur Başkan’ın bu düşüncesini destekliyorum, gerçekten de Bursa’nın bilinen sahillerinin dışında keşfedilmeyi bekleyen doğa harikası öyle bakir öyle sakin koyları var ki…
Güney sahillerine on basar!
Tabii bu yerler tatilde kafasını, vücudunu dinlendirmek isteyenler için!
Geceleri kopmak, coşup eğlenmek isteyenler, lahmacuna, şişe suyuna bir dolu para vererek kazıklanmaktan hoşlananlar sıkılabilir buralarda!
Benim için fark etmiyor…
Tatil kriterim belli…
Gittiğim yerin maliyeti bütçemi, suyu boyumu, güneşi de başıma geçmesin yeter!
Şehir Hastanesi’ne taksiyle gitmek…
Önceki gün, gazetedeki sayfa komşum Mustafa Özdal köşesinde yazmış…
Önümüzdeki günlerde açılması beklenen Doğanköy’deki Şehir Hastanesi hattında çalışacak 60 yeni taksi plakasının satma hazırlığındaymış Büyükşehir Belediyesi...
Başkan Alinur Aktaş’ın hedefi, bir taşla iki kuş vurmak…
Hem hastaneye ulaşım seçeneğini artırmak hem de plaka satışından ekonomik sıkıntı içindeki belediyesine ciddi bir gelir kazandırmak istiyor.
Mustafa’nın yazısını okuyunca şöyle bir düşündüm, bir hasta veya yakını Şehir Hastanesi’nin önünden taksiye binip şehir merkezine gelmek istese, taksimetre ne kadar yazar acaba?
Bir araba parası yazar herhalde!
Taksimetreyi görünce, “Keşke şehir içindeki özel bir hastaneye gitseydik, onun tedavi faturası bile bizi şehir hastanesine götüren taksiden daha az yazardı!” diyebilir hasta ve yakınları!
Bugünlerde, vatandaşın dilinde şu espri var:
“Şehir Hastanesi hattında bir sarı taksim olsun, yüz milyar borcum olsun, biner biner öderim abi!”
Siyasi mizah
Türk basınının duayenlerinden Rauf Tamer, dün Posta gazetesindeki köşesinde ülkemizdeki siyasi mizahın eksikliğine sitem ediyordu.
Rahmetli Demirel, Erbakan ve Ecevit’le ilgili yapılan taklitlere, esprilere gülündüğü, alkışlandığı yılları anımsatarak şöyle diyordu;
“…İşin güzel tarafı, izleyenler Demirelci, Ecevitçi olduğu halde her ikisinin de taklidini alkışlar, birbirlerine hiç husumetle bakmazlardı…”
Peki ya şimdi?
Niye mevcut siyasi liderlerin taklitleri yapılmıyor, yapılamıyor?
Ona pek değinmemiş mesleğimizin en kıdemli ustası!
Keşke nedenlerini de yazabilseydi!
Ülkemizde siyasi mizah, o güzel insanlarla birlikte gitti ne yazık ki!
Bursaray
Bursaray yolcu taşıma rekoru kırmış…
İki gün önce Sırameşeler İstasyonu’ndaki katener hattına yıldırım düşmesi sonucu ulaşımı geçici olarak durunca, sistemin Bursa açısından önemi ve değeri bir kez daha görüldü.
Arıza giderilene kadar Burulaş otobüsleriyle yolculuk eden vatandaşlar, “İyi ki Bursaray var, olmasaymış ne yapardık bu trafikte?” dediler.
Şu sistem, tamamen yerin altından gitseymiş ne güzel olacakmış!
Neyse rayını bulmuşuz, kapalısını aramayalım!