Olay Gazetesi Bursa

Ben sürücüsüz otomobilin ahlaklısını severim!

Biz hala yerli otomobil üretecek ‘babayiğit’ler arayaduralım, el oğlu sürücüsüz otomobillerin üretimine geçiyor… Üstelik de etik ve ahlaki değerlere de sahip olacakmış o otomobiller! Hem sürücüsüz hem de ahlaklı! Nasıl olacak?   *   Alman bilim insanları, sürücüsüz bir otomobilin, trafikte kaza yapmasının kaçınılmaz olduğu durumlarda nasıl kararlar verebileceğini incelemişler… Karışık ve tehlikeli durumlarda bazı […]

Biz hala yerli otomobil üretecek ‘babayiğit’ler arayaduralım, el oğlu sürücüsüz otomobillerin üretimine geçiyor…

Üstelik de etik ve ahlaki değerlere de sahip olacakmış o otomobiller!

Hem sürücüsüz hem de ahlaklı!

Nasıl olacak?

 

*

 

Alman bilim insanları, sürücüsüz bir otomobilin, trafikte kaza yapmasının kaçınılmaz olduğu durumlarda nasıl kararlar verebileceğini incelemişler…

Karışık ve tehlikeli durumlarda bazı sürücüler doğru kararlar verebiliyorlar…

Peki sürücüsüz araçlar aynı reaksiyonu gösterebilecekler mi?

Örneğin aracıyla giderken yolda karşısına aniden bir yaya ya da hayvan çıktığında, öncelikle yayaya çarpmaması gerektiğini biliyor sürücüler…

Fakat aynı hassasiyeti sürücüsüz araçlarda görmek zor görünüyormuş…

Çünkü, karşısına çıkan bütün nesneleri tek obje olarak algılayabilirmiş…

Böyle olunca, önüne ne çıkarsa ayağını gazdan kesmeden yoluna devam edebileceğini, yapılan testler sırasında bizzat görmüşler.

 

*

 

İşte bu riskten dolayı da sürücüsüz araçların yazılımında yeni eklemeler yapılmasının şart olduğunu açıklamış bilim insanları…

Öncelikle ahlaki değerlerin yüklenmesini istemişler.

Espri yapmıyorum gayet ciddiyim, haberde aynen böyle yazıyordu!

Bir bilgisayar programına ahlaki değerler nasıl formatlanır, teknoloji duygusala nasıl bağlanır, benim de aklım kesmiyor?

Üstelik de ülkeden ülkeye hatta kişiden kişiye değişir ahlaki değerler…

Hadi yüklediler diyelim, ne olacak?

Sürücüsüz otomobil yolda giderken, aniden önüne çıkan nesneleri sahip olduğu ahlaki değerlerine göre mi algılayıp reaksiyon gösterecek?

Yaya çıkarsa durmaya çalışacak, kedi, köpek, at, kaplumbağa vb. hayvan çıkarsa, ahlaki değerler tampona mı dönecek?

Vicdana LPG takdırdıktan sonra, ne farkı kalır, sürücüsüz otomobilin, sürücülü otomobilden?

    

Çilek ve domates transferler!

 

Transfer edilen, ünlü yabancı futbolculara ‘çilek transfer’ deniliyor…

Kayserispor Başkanı Erol Bedir, Türk futboluna yeni bir kavram daha kazandırdı:

“Domates transfer!”

Ganalı forvet Asamoah Gyan için “Biz domatesi bakkaldan veya marketten değil, direkt tarladan aldık” açıklaması yapmış…

Bursaspor‘a inceden bir gönderme var o açıklamada!

Kayserispor’a yıllık 700 bin Euro‘ya imza atan 31 yaşındaki Gyan’a, Bursaspor yıllık 1 milyon 600 bin Euro’dan 3 yıllık teklif önermişti!

Gerçekten de arada büyük fark var!

Bursaspor yönetimi, az kalsın yine sevindirecekmiş menajerleri!

Kayserispor bir Şamil parasına aldıysa o futbolcuyu büyük başarı…

 

Filler!

 

Bursa Zoo Genel Koordinatörü Erdem Saker‘in güzel bir fotoğrafı vardı dünkü gazetemizin birinci sayfasında…

Penguenlerle çekilmiş, gururla gülümsüyordu…

Büyükşehir belediye başkanlığı döneminde, o Hayvanat Bahçesini kente kazandırma mücadelesi verirken kendisini acımasızca eleştirenlere gülümser gibiydi sanki Erdem Bey!

Ahmet Emin Yılmaz abimize verdiği bilgilere göre, şu an Zoopark’ta 120 türde tam 1200 hayvan yaşıyormuş.

Önümüzdeki yıl gergedan, fil, kırmızı panda ve antiloplar da gelecekmiş…

Fili duyunca ürktüm…

Malum, filler tepişir, olan çimlere olur!

“Aman Başkan! Kurtar bizi bu fillerden!” demeyelim sonra!