“Şu an nerede olmak isterdiniz” diye sorsalar, sizi bilmem ama ben hiç düşünmeden Amerika’da olmak istediğimi söylerdim.
Özellikle de New York’taki Guggenheim Müzesi’nde!
Ne mi var o müzede?
18 ayar saf altından yapılmış bir klozet!
Fotoğrafını gördüm, taharet çubuğu ve musluğuna kadar her yeri pırıl pırıl altından…
Sifonunu da kaplasaydılar, tam süper olurdu!
*
Müzede hem erkeklerin hem de kadınların kullanabildiği tek kişilik tuvalette sergilenen altın klozeti, Maurizio Cattelan adlı İtalyan heykeltıraş yapmış.
Nereden aklına gelmiş böyle bir eser yapmak?
Heykeltıraş Cattelan’ın esin kaynağı oldukça düşündürücü…
Dünyadaki küresel gelir dağılımındaki adaletsizlikten ilham aldığını belirtmiş!
Eserinin adını ‘Amerika’ koyması daha da ilginç!
Cesaretine helal olsun!
Eserinin verdiği sanatsal mesaj, ABD’li yöneticileri kabız eder!
Nasıl izin vermişler hayret!
Sanatta özgürlüğün de bir sabır sınırı var, b.kunu çıkarmamak lazım!
Başka bir ülkede olsa, heykeltıraşı o klozetin içine atıp çoktan çekerlerdi sifonu!
*
Adını Amerika koymakla kalsalar gene iyi…
Müzeyi gezenler, isterlerse 1 peni karşılığında altın klozete tuvaletini de yapabiliyorlarmış!
Küçük, büyük fark etmiyor!
Maksat şeyiniz altın klozet görsün!
Müze yetkilileri eseri kullanıma açma amaçlarını şöyle açıklamışlar:
“Dünya nüfusunun sadece ayrıcalıklı yüzde 1’i için erişebilir olan bir şey halkın kullanımına sunuluyor. İnsanlığın ortak paydasını hatırlatan bir eser!”
Müze müze değil umumi WC!
*
Gel de oturma, altın kaplama o klozete!
Ikındıkça insanlığın ortak paydasını hatırlayıp, gelir dağılımındaki küresel adaletsizliği yaratanlara isyan etme:
“Bülbülü altın kafese de koysanız, illa vatanım der!
Çekin sifonu kokmasın, bini geçti yediğiniz naneler!”
Benden söylemesi…
Altın klozetli müze, ABD’lileri çok üze!
Golleri göremeden maç bitti!
Bursaspor-Kayserispor maçını güya stadyumdan izledim!
Oturup TV’den izleseydim daha iyiymiş…
Bursaspor’un attığı 3 golün ikisini göremedim!
İlk golde tuvaletteydim, üçüncü golde ise asansörde!
Totem yaptığımdan değil, devre arası tuvalet, maç sonu da trafik yoğunluğundan korktuğumdan!
Fakat suç bende değil Bursasporlu futbolcularda!
Ya ilk yarının son dakikalarında atıyorlar golü, ya maçın uzatma dakikalarında…
Ne bekliyorsunuz o saate kadar kardeşim!
Tuvalet ve trafik yoğunluğuna yakalanmamak için stattan erken kalkan benim gibi kurnazlar haliyle bu durumda golleri kaçırıyorlar!
Acaba diyorum, biz bahtsız bedeviler için basın tribünündeki tuvaletlere ve asansöre de birer mini TV konulamaz mı?
Lüks mü kaçar?
Sanki altın klozet istedik!
Batalla
Kayserispor’a attığı golü canlı izlemek isterdim ama kısmet olmadı…
Devre arası yayıncı kuruluşun verdiği özet görüntülerinde izledim. İzleyince kaptan Batalla’ya hayranlığım bir kez daha arttı.
1,69’luk boyuna rağmen, yanındaki forvetimiz 2 metrelik Kubilay’dan daha fazla sıçrayıp çakmış topa kafayı!
Bu gol, genç Kubilay’a da kapak olsun!
Geçen hafta da Fenerbahçe’nin uzun boylu defans oyuncularının arasından atmıştı kafayla golünü…
Arjantinli bücür, iyi ki varsın!
Bursaspor seninle bir başka güzel!