“Ne bu böyle şapur şupur, her gün insanlarla öpücükle selamlaşmak zorunda mıyım?” demiş haklı olarak…
Kim mi?
Bir Fransız belediye başkanı…
Demekle kalmamış, diğer meslektaşlarına da mail atarak, bir çağrıda bulunmuş:
“Gelin şu öpücükle selamlaşma adetine siyasette bir son verelim. Normal el sıkışalım yeter! Sağlık ve zaman açısından da en doğru olanı bu!”
Aude Picard-Wolff adlı belediye başkanının bu önerisi tartışılıyormuş şimdi Fransa’da…
Öp öp nereye kadar, Fransız öpücüğü de olsa insan bıkıyor insan!
Ortalık mikroptan da geçilmiyor, şifayı kapma riski de var…
*
Eminim Fransız belediye başkanının isyanına bizim siyasetçilerimizden de destek gelir…
Aynı sıkıntı ülkemizde daha büyük!
Benzeri çağrıyı yapmayı onlar da çok isterler ama yanlış anlaşılmaktan korkularına dile getiremiyorlardır…
Üstelik bizdeki öpüşmeli selamlaşma geleneği Fransızlardan daha da berbat!
Hele seçim dönemleri!
Seçmeni, adayı, artık kim kimi yakalarsa, gördüğü yerde öpüyor…
Seçilme şansı yüksek olanları ise öpmeye doyamıyorlar, dönüp dönüp bir daha öpüyorlar.
*
Haberi görünce, kulakları çınlasın eski bir ilçe belediye başkanımızla ilgili anekdot geldi aklıma…
Bir yerel seçim propoganda dönemi…
Adı bende saklı bu belediye başkanımız, henüz aday…
Sabahtan bir çıkıyor gece geç saatlere kadar mahalle mahalle, köy köy, kahvehane, meyhane dolaşıyor seçim bölgesini…
Seçimin favori adayı olduğu için de gittiği yerlerde büyük ilgi görüyor, gelişinde ayrı gidişinde ayrı öpüyorlar…
Sağlık ve hijyen konusunda hassasiyeti olan belediye başkanımız bakar ki, bol tükürüklü öpücüklerin sonu gelmeyecek, güzel bir formül bulur!
Hamam kiralar!
Seçim çalışması biter bitmez her gece evine gitmeden önce soluğu hamamda alır, hem öpücük izlerini hem de günün yorgunluğunu üzerinden atar!
Tüzük maddesi şart!
Siyasi partilerin tüzüğüne şu madde konmalı:
“Kongre dönemi aynı kişi parti yönetim kademelerinde birden fazla makama aday olamaz!”
Diyelim ki koydular peki kime ne faydası olacak o maddenin?
Bir:
İlçe başkanlığı için oy kullanan delege, bir hafta sonra aynı isimleri bu kez il başkan adayı olarak sandıkta görmek zorunda kalmayacak!
İki:
İlçe başkanı seçilenler, seçildikten bir hafta sonra il başkanlığına zıplayamayacaklar!
Yalnız kongre değil seçim dönemleri de eklenmeli o tüzük maddesine…
Yerel seçim mi genel mi?
Aday olmak isteyenler tercihini önceden yapmalı!
Böylece o tüzük maddesi sayesinde, yönetimlerde yeni isimlerin önü açılır, kimse partisinde kendisini bulunmaz Hint kumaşı ve vazgeçilmez olarak görmez!
Merak ediyorum
AK Parti Genel Merkezi, ilçe başkan adaylarını belirlerken, Ankara’ya en az 3 aday adayı çağırıyor ve içlerinden birini seçiyor…
Seçilen isme, orada o an mı karar veriliyor?
Aynı gün ve kısa süre içinde nasıl belirliyorlar, aralarında kırık kibrit çöpü mi çektiriyorlar?
Yoksa, başkan adayını önceden belirliyorlar da diğer aday adaylarını da parti tabanında bir yarışma heyecanı olsun diye mi çağırıyorlar?
Havan batsın!
Türk Toraks Derneği’nin araştırmasına göre, evlerimizin havası sokaktan daha çok kirliymiş!
Gel de aç pencereyi!