Var mıdır dünyanın başka bir ülkesinde böyle bir şey?

Boşuna demiyorlar ülkemize gelen yabancılar, “Türkiye tatil cenneti!” diye…

Harbiden de öyleyiz!

Tatil yapmaktan çalışmaya fırsat bulamıyoruz…

Tam çalışmaya çalışırken tak araya bir tatil daha giriveriyor…

Dini bayramlarımız var, resmi bayramlarımız var…

Varaklı koltuklarıyla dünya liderlerinin bile gözlerini kamaştıracak zenginliğe sahip bir ülke olmak kolay değil!

 

*

 

Genetik bilimciler biraz araştırsalar, kesin bizde ‘tembellik geni’ bulurlar!

Yeni yıl takvimini eline alır almaz, ilk önce o yıl içindeki resmi-dini bayramların hangi günlere denk geldiğine bakıp, tatil günlerini hesaplayan kaç millet vardır, bizim dışımızda?

Çocuklarımız bile pazartesi sabahı okula kalktıklarında, cuma gününü iple çekiyorlar!

Bir de inancımıza göre, çalışmak ibadettir…

O yüzden de sık sık kazaya bırakıyoruz!

 

*

 

Tatile olan hassasiyetimizi bildiklerinden, atalarımız özlü sözlerle uyarmışlar bizleri…

“İşleyen demir ışıldar.”

“Bugünün işini yarına bırakma.”

“Boş duranı Allah da sevmez kul da sevmez.”

Daha bunlar gibi birçok atasözlerimiz mevcut ama içlerinde benim de en çok sevdiğim, “Çalış çalış nenenin damı hep bir karış” sözüdür!

Türk milletinin tatile bakış açısını gayet net özetliyor!

 

*

 

Devlet büyüklerimizin, geçtiğimiz Kurban Bayramı‘nda yaptığı uzun tatil jestini, bu önümüzdeki

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı‘nda da yapma kararı almasına şaşırmadım…

Cumhuriyet coşkusunu doya doya yaşasınlar diye toplamda 5,5 gün tatil ilan etmişler kamuda…

Bence iyi düşünmüşler…

Cumhuriyet yürüyüşlerinin ve bayrak sallamanın, 1 Kasım‘daki erken seçimde oy kullanmanın yorgunluğu, stresi, anca çıkar 5,5 günde!

Seçim dedim de…

Siyasi partiler, resmi ve dini bayramlarda tatil günü sayısını da arttırma vaadinde niye bulunmazlar ki seçmene?

Oy getirmez diye mi çekiniyorlar!

 

Aşure…

 

Aşure günleri başladı…

Her Kurban Bayramı sonrası yapılır mutlaka…

Komşular arasında dağıtılır…

Bol çeşitli, bol tarçınlı, üzeri nar taneli aşurelerin kokusu, şu satırları yazarken bile burnuma geliyor bir yerlerden…

Yalnız, aşure günlerinin erken seçim günleriyle çakışması hiç iyi olmadı!

Ya, 1 Kasım’da sandıklardan aşure gibi sonuç çıkarsa?

Tadına doyum olmaz o kurulacak hükümetin de!

 

Gençler siyaseti biliyor!

 

Kanal D’nin klasiklerinden ‘Abbas Güçlü ile Genç Bakış’ programının bu haftaki konuğu MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural’dı…

Üniversiteli gençler, siyasi gündeme ilişkin sorularıyla, canlı yayında Vural‘ı bir hayli terlettiler.

Özellikle, MHP’nin 7 Haziran sonrası izlediği ‘hayır’lı politikasıyla ilgili sorular süperdi…

Tabii, siyasetin kurdu Oktay Bey de espriler katarak verdiği cevaplarıyla, tecrübesini konuşturdu.

Sabrı ve hoşgörüsüyle de puan topladı.

Programa, eski Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel de çıkardı zaman zaman…

Rahmetli de gençlerle harika diyaloglar kurar, espriler yapardı.

Gece programı izlerken düşündüm de, keşke mevcut Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da çıksa böyle bir programa…

Gençler özgürce sorsalar, O promtersiz cevaplasa…