Her partinin, her STK’nın, herkesin barış mitingi, yürüyüşü, kendine güzel, kendine özel!
Birininkine diğeri gitmiyor, diğerininkine öteki!
Ayrı ayrı yürümekle gelmez ki barış, birlikte, kolkola yürüyeceksin ki, barışı gerçekten istediğin belli olsun…
Görsün cümle alem…
Dost, düşman kıskansın…
Barışta yanyana gelmiyor, gelemiyorsan zaten barış mitingleri, yürüyüşleri, söylemleri yapmanın bir anlamı, esprisi de yok!
Barış, değerini yitirir, tek yürek, tek amaç ve tek bayrak altında toplanmadıkça!
*
Kafalara takılan bir diğer konu da…
Barış çağrısı, birbirine küsenlere yapılır genelde…
Bir de, savaşanlara!
Ülkemizde kim kimle küs ki, “hadi bitsin bu husumet, sarılıp, barışın” deniliyor?
Ya da savaş var da millete mi çaktırmıyorlar?
Bildiğimiz kadarıyla devletimizin güvenlik güçleri, kökü dışarıdaki bölücü, dinci terör örgütlerine karşı bir mücadele içinde…
Mayınlı, bombalı, roketatarlı, doçkalı kahpe pusularla askerlerimizi…
Hamile eşinin, çocuklarının gözü önünde, çarşıda, lojmanında polislerimizi şehit eden…
Silahlı ve bombalı saldırılarda, masum insanların ölümlerine de neden olan teröristleri, etkisiz hale getirmeye çalışıyorlar…
*
Yani diyeceğim o ki, barışın tarafları olur…
Ya küs olan kişiler barışır, ya aileler, ya da savaşan ülkeler…
Cumartesi günü Ankara’da toplanan o vatandaşlarımız, bombalı katliama kurban gitmeselerdi barış çağrısını nereye ve kimlere yapacaklardı ki, bir değil iki canlı bomba ile birden susturulmak istendiler?
Ve insan yine sormadan edemiyor…
Canlı bombaları o meydana gönderip patlatanlar, barış söylemlerinden, türkülerinden mi çekiniyorlardı?
Yoksa başka korkuları, kaygıları mı vardı?
Acı ama gerçek;
Cumhuriyet tarihimizin en kanlı katliamında, yalnız barışı kana bulamadı o bombalar…
Hoşgörü, sağduyu, empati gibi duygularımızı da ağır yaraladı!
Yüreğimiz otopsi masası gibi!
Levent Kırca…
“Olacak O kadar” adlı tv programıyla ekran karşısında yıllarca güldürdü bizi…
Tam Techizatlı Kameraman Cevat Kelle ile yaptığı haberleri, çevirmeye yakalanan sarhoş sürücü ve banyoda susuz kalan vatandaş skeçleri bir gülmece klasiğidir…
İzlemeye de gülmeye de doyamazdık.
Oyunlarında halkın gündemini çok iyi yakalar, hicvederdi.
Son zamanlarda sanatıyla değil de daha çok siyasi söylemleriyle gündeme gelmeye başlamıştı.
Hasta olduğu haberlerini okuyorduk ama hastalığının ciddiyetini yakıştıramıyorduk O’na…
Dün, aramızdan ayrıldı sessizce…
Geride, sevenlerinin yüzünde ve anılarında bu defa acı bir tebessüm bırakarak!
Güle güle Bestami!
Gel bakalım İzlanda!
Bu akşam kalbimiz A Milli Futbol Takımı’yla atacak…
Grubunun son maçını İzlanda ile oynayacaklar.
Grubu üçüncü bitirirse, Fransa’daki Euro 2016 Turnuvası‘na katılma şansı artacak…
Çünkü, play-off’a kalıyor.
Beraberlik bile yetiyor fakat yenerse, bakarsınız en iyi üçüncü takım olarak play-off maçı oynamadan da gidebilir.
Maç Konya’da!
İnanıyorum, Millilerimiz döndüre döndüre yenecekler İzlanda’yı!
Çek maçında takımına penaltı kazandıran Bursaspor kaptanı Serdar’dan bu maçta da bir gol bekliyorum!